Yaşam Bu kitapta herkes kahpe

Bu kitapta herkes kahpe

Paylaş
Bu kitapta herkes kahpe

İlk olarak 'Aşka Şeytan Karışır', ardından 'Maraz' romanlarıyla dikkat çeken Hande Altaylı, son romanı 'Kahperengi'yi okuyucusuyla buluşturdu. Bu kez hikayenin tamamen kendi uydurması olduğunu belirten Hande Hanım kitabın ismini de şöyle açıkladı: “Bu kitapta herkes birbirine kahpelik yapıyor... Kahperengi bunların altını çiziyor...”

Röportaj: Çağnur Hatipoğlu
cagnurhatipoglu@gmail.com

Yeni kitabınız ‘Kahperengi’ raflara çıktı. Bize ondan bahseder misiniz?

İki zamanlı ve çapraz kurgu ile anlatılan bir roman. Romanın bir ayağı 2000’lerde İstanbul’da geçiyor. Diğer ayağı da 1980’lerde Anadolu’daki küçük bir Ege kasabasında... Narin’in hikayesi aslında bu. Sonraki İstanbul ayağında ise Narin’in arkadaşları ile olan hikayesi ve ilk aşkının hayatının aşkına dönüşmesinin öyküsü var.

Daha önceki ‘Aşka Şeytan Karışır’ ve ‘Maraz’ romanlarınızda olduğu gibi bunda da ana tema aşk mı?

Hayır. Aşk yok burada, dostluk var. Romanda aşk var ama bu bir aşk romanı değil.

Kitabınızın ismi nereden çıktı?

Kahpe’yi kadınlara karşı kullanılan anlamda kullanmadım bu kitapta. Benim kullandığım; kahpelik yapmak, yani sırtından bıçaklamak anlamıydı. Bu kitapta herkes birbirine kahpelik yapıyor: Aile, arkadaşlar, sevgililer. ‘Kahperengi’ bunların altını çiziyor. Bu, iyi ya da kötü insan olmakla da alakalı değil. İyi bir insan da hayatının bir döneminde istemeden de birilerinin canını yakmış olabilir. ‘Kahperengi’ de belki bu insanlık halini anlatan bir kitap.

Hikaye kurgu mu gözlem mi?

Tamamen ben uydurdum. Ama şöyle bir şey de var: Kitapta, 80’li yılların geçtiği Ege’deki bir Yaslıhan bölümü var. O, biraz benim gerçek hikayem. Ben Edremit’te, bir Ege kasabasında doğdum. Oradaki yaşayış ve gözlemlerime dayanarak kitaptaki Yaslıhan’ı inşa ettim.

Kitapta Narin’in küçük bir kasabadan çıkıp İstanbul’a gelişi ve gece hayatı dahil şehre adapte olma hikayesi anlatılıyor. İstanbul gece hayatını iyi bilir misiniz?

Gayet iyi bilirim. İstanbul gece hayatının yıllar içindeki gelişimini de gayet iyi bilirim. 90’ların başlarında üniversitedeydim, gayet iyi gezerdim akşamları.

Bir de çok merak ettiğim bir şeyi sormalıyım: Daha önceki romanlarınızdaki ana karakterin ismi Aslı’ydı. Bu bir tesadüf mü?

Ben Türk edebiyatına geç başladım. Aile kitaplığımız Fransızların, Rusların egemenliği altındaydı. Türk yazarlara geçtiğimde isimlere bir türlü alışamadım. Tamamen bu rahatsızlıktan dolayı ilk iki romanımda isim bulmakta ve kullanmakta zorluk çektim. Aslı ile kendimi rahat hissediyordum. Sonra bunu aştım. Şimdi bir Aslı’ya ihtiyacım yok. Narin’le de kendimi iyi hissettim.

“Belki sinema filmi olur”

Konusu itibariyle ‘Kahperengi’ dizi ya da sinema filmi olabilir gibi...

Öyle olsun diye yazmadım ama neden olmasın. Eski reklam yazarı olduğum için refleks olarak öyle yazdım belki de. Daha görsel ve sahne düşünerek yazıyorum.

Romancılığınıza metin yazarlığı karışıyor, diyebiliriz.

Karışmış olabilir. Bence bir mahsuru da yok.

Genelde hikayeleriniz kadın üzerine kurulu. Önceliğiniz hep kadın mı?

Aslında illa bir kadını anlatacağım diye bir çabam yok. Hikaye böyle gelişti. Üç romanımda da ana karakter bir kadındı. Ama ‘Kahperengi’de erkek karakterleri de yoğun olarak anlattım. Mesela kitapta Moskof Recep’in, Mehmet’in de hikayeleri var. Belki dördüncüsü, bir erkeğin ana karakter olduğu bir roman olur.

Bu kitabı ne kadar sürede tamamladınız?

Yaklaşık 9 ayda...

Bu bir roman yazmak için kısa bir süre mi?

Değil. Dünya edebiyatına baktığımızda 3 gün 3 gecede yazılmış romanlar görürüz. Bunlar çok da önemli romanlardır.

Yazma süreciniz nasıl gelişiyor? Zor mu sancılı mı?

Değişiyor. Bazı hikaye çabuk akıyor. Mesela romanımı yazdığım 9 ayın 5 ayında evden dışarı adım atmadım. Tamamen kapandım.

Şu sıralar hangi kitabı okuyorsunuz?

Roman değil. Daha önce de okuduğum ve çok sevdiğim Dan Franck’in ‘Bohemler’i var elimde. Aslında bir kitabı iki kez okumak pek yaptığım bir şey değildir ama 1920’lerin Parisi’nde bohemlerin hayatı çok canlı anlatılıyor. Bunu sevdim

( 28.04.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı