Getiren de götüren de MEMNUN

HAYRİYE MENGÜÇ

hmenguc@gmail.com

Ar-Ge mühendisi Orkun Batur ve kimya şirketi sahibi Bora Uyak, Alman Lisesi’nden beri arkadaşlar. Geçtiğimiz nisan ayında ilginç bir internet sitesi kurdular. Sitenin adı: pleasebringme.com. Türkçesi; lütfen bana getir... Bu site, küresel bir platform. Bulamadığınız her şeyin ayağınıza getirilmesini sağlıyor. Örnek verelim: Diyelim ki Çin’de bir çay içmiştiniz, İstanbul’da arıyor ama bulamıyorsunuz. Bulsanız bile ciddi para. pleasebringme. com aracılığıyla Çin’den gelecek birine sipariş veriyorsunuz. Ya da yine diyelim ki İtalya-Napoli’de yediğiniz pizzayı tekrar tatmak istiyorsunuz...

O güzel kentten buraya gelecek bir İtalyan sayesinde bu sorununuz çözümleniyor. Sizin siparişiniz için kalkıp oralardan buralara gelmiyorlar, gelirken sizin siparişinizi de getirerek jest yapıyorlar. Tabii aynı jesti siz de yapmak isteyebilirsiniz. O zaman da pleasebringme.com’a giriyorsunuz, gitmek istediğiniz ülkeyi tıklıyorsunuz, ilanlara bakıyorsunuz, ihtiyaç sahiplerinden birini seçip istediği her neyse oraya götürebiliyorsunuz.

Üye olmak gerekmiyor Herkese açık, üyelik gerektirmeyen, bedava, anonim, şifresiz ve loginsiz olan bu site, şimdiye kadar dünyanın çeşitli ülkelerinden birçok kişiyi buluşturmuş. Yaklaşık 1.000 ilan yayınlayıp binlerce mesajlaşmaya ve tanışmaya alt yapıyı sağlamış. Bu arada site, dünya çapında dikkat çekiyor. Global tüketici trendi izleyicisi ve trend tahmincisi www.trendwatching.com bu siteye dikkatleri çekiyor. Dünya çapında birçok habere konu olan pleasebringme.com ile daha geçenlerde İngiliz BBC Radio4 röportaj yaptı. pleasbringme.com’u tamamen hobi olarak yürüten iki arkadaşa sorduk:

- Bu fikir nereden çıktı ve nasıl gelişti?

Orkun Batur-İkimiz de uzun yıllar yurt dışında yaşadık. Türkiye’ye döndükten sonra da yurt dışından bir şeylere ihtiyacımız oluyordu. Mesela Avusturya-Viyana’dan yazıcı getirmiştim, burada uygun kartuş bulamıyordum. Kartuş almak için yurt dışına çıkmak olmayacaktı, yurt dışına giden arkadaşlara sipariş veriyorduk. Durmadan birilerini araştırmak gerekiyordu. Sonra baktık ki böyle ihtiyacı olan bir sürü insan var... Dünya’nın her yerinde. Bir sonraki adımımız bu platformu yapmak oldu. Nisan 2012’de bunu gerçekleştirip online koyduk.

- Evden siparişi verenin işi görülüyor, tamam. Peki seyahat edenin kârı ne?

Bora Uyak-Siparişi getirip götürecek olan kişi, bunun karşılığında farklı hizmetler elde edebilir: Konaklama, akşam yemeği, havaalanı transferi... Ya da sevk için para ister, böylece seyahat masrafını azaltabilir. Ayrıca yeni kişilerle tanışabilir. Veya bu platformu, tatil yapılacak yerin yerlileriyle tanışmak için ilk basamak olarak kullanabilir. Ya da sırf istediği için, birisine öylesine bir jest yapmış olur.

- Bugüne kadar sitedeki trafik nasıl gelişti?

Mutlu sona ulaşanları takip ettiniz mi? Orkun Batur-Şimdiye kadar 1000 civarında ilan yayınladık, binlerce mesajlaşmaya ve tanışmaya alt yapıyı sağladık. Bunlardan kaçının mutlu sona ulaştığını tam olarak bilemiyoruz. Ama aldığımız mesaj ve e-postalar, bu rakamın yüksek olduğunu gösteriyor.

- Verdiğiniz bu hizmet karşılığında ne istiyorsunuz?

Bora Uyak-Hiç bir şey. İlanlar bedava. Mesajlar bedava. Herhangi bir üyelik istemiyoruz. Reklam gelirimiz de yok. İkimizin de asıl işleri farklı... pleasebringme.com’u bir proje olarak başlattık, hobi olarak devam ettiriyoruz.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

Önce ‘seyahat ediyorum’ ya da ‘evdeyim’ seçimini yapmanız gerek. Yaptığınız seçime göre ‘karşı grubun’ ilanlarını görüyorsunuz: Seyahat ediyorsanız ‘evde’ olanların ilanları, evdeyseniz ‘seyahat edenlerin’ ilanları beliriyor önünüzde. ‘Arama’ formuna bilgi (nereden, nereye, ne zaman) girip uygun ilanları görebilirsiniz. İsterseniz ‘ilan ver’ formunu doldurup bedavaya bir ilan yayınlayabilirsiniz. Bir ilan ilginizi mi çekti?

Onun tam altındaki ‘click to message me’ butonunu tıklıyorsunuz, çıkan mesaj alanına mesaj metninizi ve e-posta adresinizi yazıp ‘send message’ ile iletişimin ilk adımını atıyorsunuz. Bu mesaj (ve e-posta adresiniz) ilan sahibine e-posta olarak yollanıyor. İlan sahibi bu aşamaya kadar anonimliğini koruyor ve ancak isterse mesajınıza e-posta yoluyla cevap veriyor.

Kullananlar anlatıyor

ABD’den elmalı sakız

Özel bir şirkette pazarlama proje yöneticisi olarak çalışan Beyza Sarıeyyupoğlu’nu (27) dinleyelim: “Evdeydim, ABD’den İstanbul’a gelecek birinden siparişte bulundum. pleasebringme.com adresindeki account’tan Orbit elmalı sakıza ihtiyacım olduğunu yazdım. ABD’den dönmek üzere olan bir gezer bana cevap verdi. Geldiğinde İstanbul’da bir kafede buluşup kahve içtik, sohbet ettik. Yeni bir kız arkadaş edinmiş oldum.”

Çok güzel fotoğraflarla döndü

İsveç’te Volvo’da mühendis olan ve fotoğrafçılık ile ilgilenen Cornelius Temmel (39) 3 günlük İstanbul seyahatinden önce siteyi fark etmiş. Temmel anlatıyor: “Yabancı bir şehre gittiğinizde oryantasyona çok zaman harcıyorsunuz. Bir şehirle ilgili en iyi ve en güncel bilgiyi ne kitaptan, ne internetten bulabilirsiniz.

Kenti en iyi bilen, orada yaşayandır. Fotoğrafçılıkla ilgilendiğimi, bana İstanbul’la ilgili tüyo verebilecek birine ülkemden bir şeyler getirebileceğimi belirten bir ilan yazdım. Birçok mesaj geldi, birine cevap yazdım. Karşılığında havaalanından bir şişe votka istedi. Daha ucuza geliyormuş, ücretini verecekti. Anlaştık. İstanbul’a indiğim akşam buluştuk. Bana çok değerli tüyolar verdi, ben de siparişini teslim ettim. Çok güzel fotolarla İsveç’e döndüm.”

Çin’de içtiği yeşil çayı, İstanbul’a getirtti

Bahtiyar Osmanoğlu (28) İstanbul- Pendik’te yaşayan bir mühendis. Geçen yıl iş gezisi nedeniyle Çin’e gitmiş, ‘zhu cha’ cinsi yeşil çayı tatmış. Çok beğenmiş, birkaç paketi getirmiş ama bitmiş. İstanbul’da çok aramasına rağmen o çayı bulamamış. Yurtdışından, kargo ücreti ödemeden ürün getirtmenin yollarını araştırırken bu siteyi bulmuş.

Sonrasına kulak verin; “Ne istediğimi yazdığım bir ilan verdim. Bir kişi cevap yazdı. İş icabı İstanbul’a gelecekmiş ve 4 gün boyunca tercümana ihtiyacı varmış. Ona İngilizce bilen bir tercüman bulursam bana çayımı getireceğini yazdı. Tercümanlık ve rehberlik için günlük harçlık teklif ediyordu. İngilizce bilen kuzenimi ayarladım, kabul etti. Çinli iş adamı ülkesine memnun döndü, kuzenim para kazandı, ben de güzel çayımın keyfini çıkardım.”

(01.12.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)