Organik ürünlere dikkat!

Haber: Esra Özübek
ezubek@elle.com.tr

Organik ürünlere ilgi artarken bilinç düzeyi de yükseliyor. Tüketici, artık organik ürünleri kullanmak istiyor. Organik ürünlerin alışverişini yaparken de “sertifika” soruyor. Organik tarım, biyolojik çeşitliliğe ve doğal dengelere saygı gösteren, en doğru ve olması gereken üretim türü. Bu yararlı uygulamalar, suyun, toprağın, havanın kalitesinin geri kazanılmasını ve petrokimyasal üretimin azaltılmasını sağlıyor.

Organik tarım, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyen, üretimde kimyasal girdi kullanılmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması akredite edilmiş saygın kuruluşlar tarafından denetlenip sertifikalandırılan tarımsal üretim biçimi. Organik tarımda ürünlerin yetiştirilmesi, hasadı, işlenmesi, ambalajlanması ve depolanması sürecinde, özet olarak ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan tüm işlemlerde, kimyasal madde, GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar), hormon ve tarım ilacı kullanılmıyor. Çiftçilerden başlayarak tüketicilere kadar, bu süreçte etkilenme olasılığına sahip tüm fertlerin sağlığı bu şekilde korunmuş oluyor. Organik tarım yaygınlaştıkça organik olmayan tarım nedeniyle oluşabilecek bazı hastalıklara yakalanma oranları azalacak.

‘Sertifika yoksa organik değildir’

Organik kozmetik konusunda akla gelen ilk isimlerden olan Tayfun Otukfalay bu aşamada dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle açıklıyor: “Tüm dünya pazarlarında hızla büyüyen organik sektörünün güven altyapısını oluşturan ana parametre “sertifikasyon”dur. Bir ürünün organik olup olmadığını ancak sertifikasından anlayabilirsiniz. Bu sertifikalar faaliyet konusuna göre her yıl yenilenir. Organik ürünlerin sertifikasyon logosu insan ve çevre sağlığını koruyan, yukarıda bahsettiğim organik standartlarına uygun üretildiğinin garantisidir.

‘Yüzde yüz doğal, hormonsuz, köyde üretilmiş, saf’ gibi sıfatlarla teşhir edilenler ‘organik ürün’ değildir. Ayrıca ürünün markasında ‘organik’ ibaresi bulunması, o ürünün organik olduğunun kanıtı sayılmaz. Organik ürünler ancak ‘sertifika’ları ile anılır.” Tayfun Otukfalay sözlerini şöyle sürdürüyor: “Organik pazarlar, denetim altındaki pazar yerleridir ve sertifikasyon mutlaka denetlenir.

Ancak yine de satışa sunulan ambalajsız ürünlerin sertifikaları satıcıya sorulmalıdır. Sertifikalar her yıl yenilenir ve güncel olmak zorundadır. Ambalajlı ürünlerde ise durum daha kolay tespit edilir. Ambalaj üzerinde sertifika kurumunun logosu varsa, ürün organiktir. Ambalajlı gıda ürünlerinde sertifikasyon kurumunun logosunun yanında ‘organik tarım’ logosu bulunur. Organik ürünlerin etiketi ve logosu yanıltıcı olmamalıdır. Tüketiciyi yanıltacak yazı, resim, şekil ve benzerlerini içeremez. Bu nedenle organik ürün alırken etiketine ve logosuna mutlaka dikkat etmelisiniz.”

Neden bu kadar önemli?

Otukfalay bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Organik tarım ve üretim bizlere sağlıklı, GDO’suz, toksinsiz, hormonsuz malzeme sunar. Vücudumuzu doğrudan etkileyen gıda, kozmetik ve tekstil gibi ürünlerin sağlıklı olması sağlığımızı da olumlu etkiler. Günümüzde, bir çok hastalığın sebebinde insan doğasına uygun olmayan ürünlerin etkisi tartışılıyor. Hangi ürünün sağlıklı olduğu veya olmadığı uzun tartışmalara yol açabilir.

Ancak sertifikalı organik tarıma dayalı kozmetik, gıda, tekstil gibi ürünlerin insanın doğal yapısına uyumu hızlıca algılanabilecek net bir konudur. Zaten tüketici de organik gıda ürününün daha lezzetli, organik kozmetik ürününün daha etkili olduğunu kullandıkları an algılıyorlar. Bu yüzden ‘sertifikalı organik’ sektörü dünyadaki en hızlı büyüyen sektör haline geldi.” Otikfalay’a “Organik kullanım niye artmalı?” diye sorduk. İşte cevabı: Çünkü organik ürün kullanarak organik tarımı desteklemiş olursunuz. Organik tarımda ana mantık, tabiatta kırılan zincirin yeniden oluşmasını sağlamaktır. Kimyasal gübre ve toksin içerikli zehirlerle yapılan tarım yüzünden tarladaki birçok varlığın yaşamı tehdit edilir.

Örneğin, süne zararlısı için ilaçla mücadele yerine, tarlanın yanında serçe, keklik, güvercin beslemek yeterli. Kuşları yok ederseniz, böceklerin sayısı artar... Yılanları yok ederseniz her yeri fare basar... Kırılan her zincir, başka sorunları gündeme getirir. Sadece bir sezon kullanılan ilaç, hedeflenen zararlı ile birlikte o an tespit edilemeyen birçok varlığı da yok edebilir. Bu şekilde, her yıl, zararlıların farklı boyutlardaki değişimi ile mücadele etmek zorunda kalırız. İlaçların dozu ve niteliği sürekli değişir. Tarımsal ilaçlar, gelişen bilim ve teknoloji ışığında üretiliyor. Ancak anlamamız gereken, tabiat ana ile uyumlu değil ise, bu gelişimin bedellerini ağır ödeyeceğimiz gerçeğidir. Gelişen bilim ve teknolojiyi, ancak tabiat ana ile uyumlu ise kullanmamız gerektiğini organik tarım sürecinde anlamaya başladık.”

Altın değerinde bilgiler

- Sertifikalı organik tarım nedir? Zararsız hammadde ile üretilen ve insanın doğal yapısıyla uyumlu ürünlerdir. Sertifikalı organik kozmetik ürünü, kimyasal ve çevre kirliliği yaratan (tarım ilaçları, suni gübreler, genetiğiyle oynanmış organizmalar) maddeler barındırmaz. Petrol yağından hazırlanmış yapay moleküller içermez.

- Bir kozmetik ürününün organik olduğunu anlamak için sertifikasına bakmalısınız. Ürünün üzerinde bilgi olarak yer alır. Dünyada organik ürün standartları kabul görmüş USDA Organic, Ecocert, IMO, ICEA, Etko gibi firmaların sertifikası, ürünün üzerinde yer alıyorsa korkmadan kullanabilirsiniz.

- Sertifikalı organik kozmetikte hayvansal katkı olup olmadığını sık soruluyor. Organik kozmetikte hayvan özleri veya hayvanlar üzerinde yapılan testler yasaktır. Sadece hayvanın üretiminden gelen içerikler (hayvanın sağlığına zarar vermeyen, örneğin bal, süt vb) yasaldır.

( 18.08.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır )