Cumartesi Postası Sosyal medyanın çürük yumurtaları!

Sosyal medyanın çürük yumurtaları!

Paylaş
Sosyal medyanın çürük yumurtaları!

Hayatımızın vazgeçilmezi olan sosyal medya bazen yakışıksız kullanımıyla can sıkıyor...

İnsanların kişilik haklarını fütursuzca çiğneyen ‘sosyal medya saldırganları’ için yapılan psikolojik tanım belli: Öfkeli, sevgisiz, yalnız, hatta çift kişilikli! Peki bu saygısızlara ‘hasta’ deyip geçecek miyiz? Hayır! Onları tespit ettirebilir, hapis cezası almasını bile sağlayabiliriz.

Haberin Devamı

HABER: GÜLAY FIRAT

Doğru kullanıldığında hayat kurtaran ve insanların ‘haber alma özgürlüğüne’ hizmet eden bir mecra; sosyal medya. Ancak kötü kullanıldığında da akla gelmeyecek zararlar verebiliyor. Geçtiğimiz hafta ünlü Hollywood yıldızı Russell Crowe, Türkiye’de yaptığı röportajda ilginç bir olayı paylaştı. Aktör şöyle dedi; “Avustralya’da yaşayan bir arkadaşıma son yıllarda sosyal medyada zorbalık yapılıyordu. Sonunda tahammül edemediği bir noktaya geldi ve intihar etti. Onun ölümü, insanların kontrolsüz davranışının olabilecek en uç etkisini gösterdi.” Bazen “Bu kadar da olmaz” dediğimiz sosyal medyanın kötü kullanımı, Gazeteci Yazar Hıncal Uluç tarafından da kaleme alınmıştı. Uluç bir makalesinde “Sosyal medya diye bir canavar yarattık. Yanlış anlamayın. Herkesin fikrini istediği gibi ve elinden geldiğince açıklamasına kesinlikle karşı değilim. Yeteneklisi efendi gibi eleştirir, mizahla hicveder, yeteneksizi söver. Hep derim ya; köpeğin havlaması da bir ‘ifade’ tarzıdır. Hayvanın başka dili yoktur ki... Ama bu özgürlüğü bir linç kültürüne dönüştürmek!.. İşte o yanlış...” diye yazmıştı. İster gözünüzün içine bakıp ardınızdan sizi çekiştiren mesai arkadaşınız olsun, ister manasız düşmanlığını kusan hiç tanımadığınız kişiler... Sosyal medyada yapılanları “kabul edilir” diye nitelendirmeye mahkum değiliz. Çünkü artık sistem öyle bir işliyor ki, yapanın yanına kâr kalmıyor! Bu konuda mağdur olduğunuzda adli mercilere başvuruyorsunuz, yasalar devreye giriyor, hesap sorma süreci başlıyor.

Haberin Devamı

HAPİS CEZASI BİLE VAR

İnternet suçlarının kapsamı gün geçtikçe genişliyor: Facebook, Twitter ya da herhangi bir dijital ortamda e-posta yoluyla hakaret, tehdit, cinsel taciz, itibarsızlaştırma amacıyla yalan haber uydurma; sosyal paylaşım sitesi hesabı şifresini kırarak hesabını yetkisiz kullanma... Bilişim Avukatı Vildan Yirmibeşoğlu sosyal medyanın herhangi bir kullanım alanının, sanıldığı gibi “kontrol edilemez” bir ortam olmadığını, mağdurların adli makamlarda haklarını arayıp aldıklarının altını çiziyor. Ve şöyle devam ediyor; “Mağdursanız, size yakın bir adliyeye giderek müracaat savcısına ifade verin. Yanınızda, sıkıntınızı özetleyen bir dilekçeniz de olsun ki işlem daha hızlı uygulansın. Mahkemeyi bilgilendirmek ve mağduriyetinizi kanıtlamak için her türlü delili (hakareti içeren sayfanın çıktısı, fotokopisi, olayın tanıkların ismi ve şahitliği) hazırlayın. Şikayet başvurunuz üzerine bir bilişim savcısı görevlendirilir. Ardından, Emniyet Siber Suçlar Şubesi araştırma yapar. TİB’den (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) destek veya Uzman Adli Kolluk Birimi’nden yardım alınır, olay çözülür. Bundan sonrası hakimin kararına kalır!” Avukat Vildan Yirmibeşoğlu teşhis edilen suçlular için 1-5 yıl arasında hapis cezası istenebileceğini belirtiyor. Üstelik bu vakalarda yasalar, kişilerin hafif sayılabilecek psikolojik sorunlarını cezai indirim olarak dikkate almıyor.

Haberin Devamı

Hedef; reyting

Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Kerem Doksat sosyal medyanın ‘sıradan’ kullanıcılarının, karalamaya çalıştıkları kişileri kullanarak ‘reyting’ sağlamak istediğini belirtiyor. Prof. Dr. Doksat şöyle devam ediyor; “Bu saldırganlar psikolojik sorunlu. Kendi var oluşunu hissetmek için sosyal medyayı kullanarak imrendiği kişilerle uğraşır. Yaptıkları çirkin saldırılardan haz alırlar. Bu haz, aslında hayata duydukları öfke, sevgisizlik ve yalnızlığın yansıması! Bu tür insanlar bir çeşit sosyopat.”

Haberin Devamı

“Bilinçaltını kusuyor”

Prof. Dr. Sedat Özkan

Kimliğini gizleyerek (onlara twitter’da yumurta deniyor) veya gizlemeye bile gerek duymadan karalama-çamur atma girişiminde bulunanlar bunu neden yapıyorlar? Bu tavır, üslup, nasıl bir psikolojik uyarının habercisi? Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sedat Özkan’a göre bu hareketler ‘dürtü bozukluğu, dürtü baskısı’ olan insanlarda görülüyor. Uzman, özgürce hakaret edenler için “Açıkça ifade edemediği duygularını, bastırılmış kişiliğini, bilinçaltını bu tür ortamlarda kusuyorlar. Bir nevi kimlik bunalımı, kimlik arayışında olan bu insanlar, çift kişilikli.” Prof. Dr. Özkan’a göre başkalarını yıpratma gayesi güden kişilerin panzehiri ‘onları muhatap almamak’.

Haberin Devamı

(12.04.2014 tarihli Cumartesi Postası ekinden alınmıştır.)