Cumartesi Postası Tek başına dünyayı dolaşıyor

Tek başına dünyayı dolaşıyor

Paylaş
Tek başına dünyayı dolaşıyor

Tek başına dünyayı dolaşıyor

RÖPORTAJ: ALİ R KARADAĞ

Haberin Devamı

Buket Şahin (49) 20 yılda üç okyanus aşan, 1 milyon kilometre yol kat eden bir gezgin. Tek başına. Kadın başına. Göçmen kuşlar gibi yılın yarısını İstanbul’da diğer yarısını başka diyarlarda geçirmek yaşam şekli olmuş. Hayatı da renkli, kişiliği de...

* Gezme-keşfetme tutkunuz nasıl başladı?

Babam, köy enstitüsü mezunuydu. 14 bin kitap vardı evimizde. Daha ilkokuldayken; Samed Behrengi, Saint Exupery, Orhan Kemal, Cengiz Aytmatov’un kitaplarını okumam için verirdi. O zamandan beri; bir ülkeye yapılan gezinin o ülkenin edebiyatını okumakla başladığına inanıyorum. İlk yurtdışı seyahatimi staj nedeniyle gittiğim Avusturya ve İsviçre’ye yaptım.

Sonra da yerimde duramadım. Ama Türkmen yörük olan babaannemin de etkisi önemlidir. Doğa bilginiydi o. Toroslar’ın son yörüklerindendi. Şaman’dı aynı zamanda. İlginçtir: “İnsan verdikçe zenginleşir” derdi. Büyüyünce, aynı sözü Konfüçyüs’ten okudum. Maya kültürünü tanımak için gittiğim Guatemala’da da gördüm. Peru’daki Machu Picchu yoluna 4 günde tırmanmıştım. Yukarı çıktığımda; bizim Toros yörüklerinin yurtsuz ölülerini simgeleyen makam, sıra ve utku taşlarına rastladım. Bolivya’daki İllimanı Dağı’nda, And Dağları’nda, Guatemala’nın yüksek yaylalarında yaşayan Maya köylerinde bu ortak Şaman simgeleri gördüm, çok etkilendim.

Haberin Devamı

* İş hayatınız da olmuş.

1991’de York’a gittim, 16 yıl boyunca borsa sektöründe çalıştım. Turizm fuarlarında görev yaptım, televizyon kanallarının Türkiye belgesellerinde araştırmacı olarak rol aldım. Bir de gazeteciydim. Uruguaylı yazar Eduardo Galeano, Amerikalı gazeteci William Engdahl, Venezuelalı avukat Eva Golinger, Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica röportaj yaptığım bazı isimler.

'GÖÇ YOLDA DÜZÜLÜR'

* Gezi tarzınızı tarif eder misiniz? Bir ülkeyi nasıl keşfedersiniz?

Seçtiğim coğrafyalarda, seçtiğim yazarların izini sürüyorum. Amin Maalouf’un ‘Afrikalı Leo’ romanının izinde, Granada ve Cebelitarık üstünden Fas ve Mali çöllerine kadar gittim. Jorge Luis Borges’in izinden Arjantin’i, Eduardo Galeano’nun izinden Uruguay ve Bolivya’yı gezdim.. Ülkeleri, öncelikle edebi romanlarda keşfediyorum.

Haberin Devamı

* Yolculuklarınızı nasıl planlıyorsunuz?

“Göç yolda düzülür” der yörük atalarım. Benimki de öyle. İklim ve festival zamanını da seçerim. Kolombiya’ya kahve hasatı, Ekvador’a kakao hasat zamanında ve tropikal yağmurların coşmadığı mevsimlerde gitmeyi tercih ediyorum. Gittiğim yerlerde genellikle 2-4 ay kalıyorum. Kente göre hostel, aile pansiyonu veya İspanyolca öğretmenlerin evlerinde konaklıyorum. Gezgin olunca her kentin sokakları, kitapçıları, kaldırım ressamları, sanat galerilerinin verdiği ipuçlarını okursunuz.

'GUETEMALA İKİNCİ VATANIM'

* En çok etkilendiğiniz yer neresiydi?

Guatemala. Maya’nın hala kalbinin attığı, yeryüzünün ruhu Guatemala... Yaşayan Maya kadınlarının mücadelesine tanık olmak beni çok değiştirdi. Gün doğarken, görkemli Maya Jaguar Tapınağı’ndan dünyaya bakmak da etkileyiciydi. Guatemala ikinci vatanımdır, her daim özlerim orayı. Latin Amerika ve Türkiye’nin örtüşen çok yönü, ortak tutkuları var. ABD, arka bahçesi gördüğü Latin Amerika’nın belleğini yok etmiş. Benzer uygulamalar şimdi bizim ülkemizde de var.

Haberin Devamı

* Yalnız mı yaşıyorsunuz Buket Hanım?

1995’te, Kızılderili kökenli tarih öğretmeni Russell ile evlendim. Dört yıl sonra boşandım. Sanırım yılnız gezmeyi ve yaşamayı daha çok seviyorum.

* Yılın sadece yarısını geçirdiğiniz Türkiye’yi özlemiyor musunuz?

Yaptığım yolların sonunda aldığım en güzel ödül “yeditepeli” İstanbul’a dönmek oldu hep! En çok ailemi, dostlarımı, kedilerimi, ezan sesiyle uyanmayı özlüyorum.