Yaşam Tükenmeyen sanat

Tükenmeyen sanat

Paylaş
Tükenmeyen sanat

4 tanesi 1 liraya satılan tükenmez kalem ve herhangi bir kağıtla mucizeler yaratıyor ressam Erkan Gürkan. O, bir 'tükenmez kalem ressamı.' Bu tekniği geliştirmek için ömrünün 40 yılını harcamasına rağmen Erkan Gürkan sergi açmaya yeni başladı

Haber: Halime Çelikel
halime.celikel@posta.com.tr

Haberin Devamı

Erkan Gürkan 67 yaşında bir ressam. Doğduğu Antalya’da hayatını sürdürüyor. Resme ilkokul birinci sınıfta başlamış. Ders dinlemek yerine, arkadaşlarının, öğretmeninin resimlerini yaptığı için zaman zaman azar işitmiş, hatta dayak yemiş. Oysa zeki bir çocukmuş; resim yaparken bile dersleri dinler, her soruya doğru yanıt verirmiş.

İlkokullararası resim yarışmasında aldığı birincilik, kendisine, dünyaya resim yapmak için geldiğini düşündürmeye başlamış. Ne var ki yoksul ve hiç eğitim almamış bir ailenin ilk çocuğuymuş Erkan Gürkan. İlkokuldayken parası olmadığı için kitabevi sahibine günlerce yalvardıktan sonra alabildiği ve ezberleyene kadar okuduğu şu üç kitap onun ne kadar sıradışı bir çocuk olduğunun kanıtı: ‘Düşünce Tarihi’, ‘Empresyonistler’, ‘Söz Söyleme ve Dost Kazanma Sanatı’.

Haberin Devamı

Dayak yiyince evden kaçtı

Bu sıradışı ve zeki çocuk, okula devam etmek istemiş ama babası karşı çıkmış. “Beni, istediğim bir mesleğe çırak olarak ver bari” dediğinde babası o kadar sinirlenmiş ki Erkan Gürkan’ı fena dövmüş. Evden kaçan Erkan Gürkan hayat mücadelesinde artık yalnızmış. Bir akrabasını veli göstererek Antalya Lisesi’nin orta kısmına kayıt yaptırmış. Okurken simit, mısır, sinemada gazoz satarak para kazanmış. Bu arada akrabalarının yanında kalıyormuş.

Resim öğretmeni Kenan Kerestecioğlu ondaki yeteneği görmüş ve Erkan’ı Antalya’ya gelen 8 Alman sanatçıyla tanıştırmış. Desinatör, ressam, heykeltıraş, fotoğrafçı, mimar ve mühendis olan Almanlarla 5 yıl birlikte yaşayan Erkan Gürkan, onlardan resim sanatının tüm temel bilgilerini kapmış. Sonunda başarılı bir desinatör olmuş. Bir mimarlık ofisinde işe başlamış. Bir yandan da okul tabii...

Bir imkansızı başarmak

Erkan Gürkan lise ikinci sınıfa giderken Alman sanatçılar ülkelerine dönmüş. Hem çalışıp hem okulunu bitiren Erkan Gürkan, 1968 yılında Ankara’ya yerleşmiş ve dönemin önemli mimarlarıyla çalışmış. Tüm bu yıllar boyunca yağlıboya ve karakalem ağırlıklı klasik resim çalışmalarını sürdürmüş. Ancak alışılmışın dışında bir şeyler yapmak istiyormuş aslında. 1973’te klasik resim sanat dünyasında uygulanması mümkün olmadığı kabul edilen tükenmez kalemle bir teknik geliştirmek için kolları sıvamış.

Haberin Devamı

Uzun yıllar çalışmış, araştırmış, denemiş... Nihayet, tükenmez kalemle kendi tekniğini geliştirmiş. Yanlış anlaşılmasın, önden kurşun kalemle çizip üstünden tükenmez kalemle geçmiyor. “Kurşun kalemle bir ön çalışma veya etüd olmadan, bilgisayar yardımı almadan, basit bir tükenmez kalem kullanarak resimler yapıyorum. Bunun zorluğunu anlatmak bile çok zor” diyor.

‘Tükenmez kalem akıyor geceleri çalışıyorum’

Erkan Gürkan, hep aynı ucuz kalemi kullanmış, kullanmaya da devam ediyor. Çalışma saatlerini bile kaleme göre ayarlıyor. Neden mi? “En basit tükenmez kalemi kullanıyorum, akıyor. Nem yükseldiğinde da çizmez hale geliyor. Havanın çok sıcak olduğu günlerde geceyarısı çalışmaya başlıyorum. Bütün gece çalışıp gündüz uyuyorum.” 40 yılı aşkın süredir tükenmez kalemle yaptığı çalışmaları 5 ay öncesine kadar en yakınlarına bile göstermemiş Erkan Gürkan. “Kendime ve çalışmalarıma güvensem de sanatseverlerin ne tepki vereceğini bilemediğim için sergi açmaya cesaret edemiyordum” diyor.

Haberin Devamı

Ressamın ününü Rusya’dan duyan uzmanlar gelip bakmışlar. Şaşkınlıklarını gizleyemeyen 4 Rus sanatçı “Bu resimleri gizlemek için çılgın olmalısınız” deyince Erkan Gürkan kendinde sergiler açma cesaretini bulmuş. Daha önce Antalya’da eserlerini görücüye çıkaran ‘tükenmez kalem ressamı’ birkaç gün önce İstanbul’da sergi açtı. Sergi bitti, Erkan Bey Antalya’ya döndü. Bundan sonra Ankara, İzmir, Bursa’da sergiler açacak. Rusya, Finlandiya ve Bulgaristan’dan gelen teklifleri de değerlendiriyor.

( 21.07.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır )