Bebek beslenmesinde hatalar olduğu gerçeğinden yola çıkarak bu konuyu bir kez daha yazıyorum. Tartışmasız, bebekler için en değerli besin kaynağı anne sütü. Dünya Sağlık Örgütü de ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmeyi önermekte ve teşvik etmektedir. Anne sütü korunabildiği kadar korunmalı ve en az iki yaşına kadar emzirme konusunda anneler bilgilendirilmelidir. Tamamlayıcı beslenmeye geçişi altı aydan önce önermediğimiz gibi, Bu uygulama 26’ncı haftadan geçe de bırakılmamalıdır
Altı aydan önce tamamlayıcı beslenmeye geçilmesi:
Böbrek yükünün artmasına
Obeziteye
Malnutrisyona (İyi gelişmememiş, zayıf)
Enfeksiyonlara yatkınlığa
Alerjiye
Gıdaları aspire etme riskine neden olur. 26’ncı haftadan sonraya bırakılırsa:
Büyüme ve kilo alımının azalmasına
Malnutrisyona
Vitamin ve mineral eksikliğine
Farklı tatlara alışma güçlüğüne
Çiğneme becerisinin gecikmesine
Alerji riskine neden olur.
Tamamlayıcı beslenmede dikkat edilmesi gerekenler
Amaç, başlangıçta bebeğin tamamlayıcı beslenmeyle doyması değil, başlanan gıdanın bebekte reaksiyona neden olup olmadığının belirlenmesidir.
Tamamlayıcı beslenmenin, anne sütüne oranı başlangıçta yüzde 20 iken, bu oran 12’nci ayda yüzde 80 olmalıdır.
Başlangıçta kıvam püre, çatalla ezme şeklinde olmalı, bulamaç, blender yapılmamalı.
8’inci aydan itibaren parmak gıdalar denenmeli.
Tamamlayıcı beslenmeye bebeğin huzurlu olduğu anda başlanmalı.
Meyve püreleri cam rendede hazırlanmalı.
Rahat, oturur pozisyonda, göz göze olacak şekilde bebek beslenmeli.
Yemesi için acele edilmemeli.
Tokluk işareti verdiğinde bir kaşık daha yemeye zorlanmamalı.
Televizyon ya da akıllı telefonla dikkati dağıtılmamalı.
Bir gıdayı reddettiğinde farklı zamanlarda, farklı lezzetlerle yeniden denenmeli.
Yemek, anne için stres kaynağı olmadığı gibi, bebek için de mutlu olunan an olmalıdır.