Bu da geçecek

Şu ödev meselesi yine gündeme geldi. Malum bayram tatili de bitti. Sınavlar ufak ufak başlamaya ve ödevler yavaş yavaş yüklenmeye başlayınca hem çocuklar hem aileler için de zorlu günler gelip çattı.

Bu ödev meselesi her yaş grubunda çocuğu olanı ilgilendiren çok derin bir konu. Ben biri liseye, diğeri 6. sınıfa giden 2 çocuk annesi olarak bu konuda bayağı yol katettim.

Ama okulun ilk yıllarını hatırlıyorum da hiç de kolay olmadı bu süreç. Hiç unutmuyorum, işlerimin de çok yoğun olduğu yıllardı.

Yeni okullu olmuş kızlarımın ödevleri şu şekilde gelirdi: “Annen okusun sen yaz.” Bu cümle ile çok mücadele ettim. Herkesin annesinin evinde olmadığını, işe gittiğini, çocukların yanlarında kalan kişilerin çoğu zaman bu tip şeyleri yapacak kabiliyette olmadığını dile getirdim. Ama bu iş okulla değil, tüm eğitim sistemi ile ilgili olduğu için başarılı olamadım.

Ödevlerini yaptığında onu takdir edin

Bu süreç zamanla geçti tabii. Çocuklar kendi ödevlerini tam yapar hale geldiler ki bu kez de performans ödevleri çıktı karşımıza. Mimari projeler gibi hazırlanan ev maketleri, bitirme tezleri gibi hazırlanan sosyal bilgiler ödevleri çıktı geldi karşımıza. Yine direndim “Çocuk bunu yapamaz ki” diye. Bu kez de “Bu ödevler aile ile çocuğu bir araya getiren aktiviteler” dendi.

Ama sonunda doğru yol bulundu, performans ödevleri kalktı. Şimdi sırada sömestr ve yaz tatili ödevleriyle hafta sonu ödevleri var. Avrupalı çocuklara verilmeyen ama yine de onların başarılı bir birey olmasına engel olmayan ağır yüklü ev ödevleri ne zaman kalkacak heyecanla bekliyorum doğrusu. Bu arada mecburen de olsa yaptığımız ödevler için size birkaç önerim olacak.

Çocuklarınızın ödevini asla yapmayın. Ödevleri birlikte yapması için ona özel hoca tutmayın. Ona sürekli “Ödevlerini yaptın mı, bitirdin mi?” demeyin.

Ödevlerini size gösterdiğinde yanlış yaptığı için ona kızmayın, onu aşağılamayın. Ama ödevini kendi başına bitirip yanınıza geldiğinde onu takdir edin. Günün birinde ev ödevi olmadan, çocuğumuz okuldan eve geldiğinde birlikte keyifli ve bol sohbetli, istediğimiz kitabı veya dergiyi okuyarak serbest zaman geçirebileceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle...