İnci Tulpar Çıkmaz
HABERİ PAYLAŞ

Mikrofon uzanmış, sokak röportajları yapılıyor... ‘Yeni yıl ikramiyesi size çıksa ne yaparsınız?’ Ne de olsa umut dünyası. Birkaç saniye düşünülecek; ‘Ya çıkarsa’ ve hayaller izleyenler ile paylaşılacak... Yanıt kısa ve öz: ‘Çıkmaz’. 50 milyon lira büyük ikramiye koymuş Milli Piyango. Öyle büyük para ki aslında. 50 liralık banknotlar ile alınsa, tam 1 ton para yapıyor. 89 bin tane Cumhuriyet Altını alınabiliyormuş bu para ile. Dünyanın en pahalı arabasından 10 adet alınabiliyormuş; 3 tane Falcon uçak alınabiliyormuş... Falcon uçak ne işe yarayacaksa artık. Yıllık 4 milyon lira faiz getirisi elde edilebiliyormuş, ki bu kısımda ben bile yazıyı bırakıp hayale daldım! Son 10 yılda büyük ikramiyeler hep çeyrek biletlere çıkmış. Sanal medya her konuda olduğu gibi yılbaşı ikramiyesi konusunda da süper ‘geyik’ muhabbet çeviriyor. Bilet fiyatlarının yüksekliğinden dem vuran kullanıcılar, bedava hayalin ikramiye çıkma ihtimalinden çok daha tatlı olduğunu konuşuyor.

Haberin Devamı

Çıkmaz

En büyük ‘korku’ ikramiyenin Suriyeli sığınmacılara çıkacağı! Bunun iç savaş nedeni bile olabileceğini şakayla karışık yazanların sayısı oldukça fazla. Bunun yanında, büyük ikramiye çıkarsa, Beşiktaş’a stad yapacağını, kayıp ‘akrabalarının’ hiç ortaya çıkmamasını, tüm parasıyla Twitter’da takipçi alıp fenomen olacağını, Facebook ve Twitter hesaplarını kapatırsa ikramiyesinin keyfini çıkarmakta olduğunun anlaşılması gerektiğini, TEOG’dan bıktığı için çıkan ikramiye ile kendisine Anadolu Lisesi açacağını beyan edenler de var...

Fakat halkımızın mükemmel mizah duygusunu en iyi yansıtan paylaşımlar, paralel operasyonlarının detaylarını önceden açıklayan ‘Fuat Avni’ hesabının, büyük ikramiyenin hangi rakamlara çıkacağını da açıklamasını isteyenler! İkramiye parası ile ev alıp hacca gitmek isteyen, eski talihli şimdi huzur evi sakini dede ile de röportaj yapılmış. Gördüğünüz gibi konuyu derinlemesine inceliyoruz toplum olarak. Büyük ikramiyenin çeyreği ile kaç bedelli askerlik ödenebileceği, bilet almaya giderken araba çarpıp ölme ihtimalinin ikramiye çıkma ihtimalinden daha yüksek olduğu açıklamaları ise; sanal medyanın ‘gerçekçilik akımının’ öne çıkanları... İkramiye çıkan evlerdeki boşanma oranlarının arttığını, depresyon ve şans oyunlarına düşkünlüğün başgösterdiğini anlatan çeşitli uzman yazıları da mevcut. Kimse yapmaz ama bir de büyük ikramiyenin tam 2 milyon adet kitap alabileceği istatistiğine rastladım. Sonuçta şuna ikna oldum ki; para saadet getirmiyor ve büyük değil, küçük ikramiye en hayırlısı.

Haberin Devamı

Çıkmaz

KUŞ KADAR CANI VAR

Posta Gazetesi, geçen Salı ilk sayfadan Esma Nine’yi yazdı. 79 yaşındaki Esma Nine bir parkta kuşlara yem satıyordu... Zabıtalar tezgâhını kaldırmasını istedi, “Kimsem yok, nasıl geçinirim?” diyen ninenin tezgahını tekmeledi, bozuk paralarını havuza attı. Niye? Uçan kuşa yem atan çocukları sevindirmenin nesi yanlış? Vergi mi versin Esma Nine? Belediyeden tezgâh yeri mi satın alsın? Evde soğuk ve açlıktan donsun mu? Tekme atmak eyleminin tümden yanlışlığı yanında, ölmüş madenci yakınına, kuş yemi satan nineye atılan tekmenin bir günahı var, bir vebali var. Çaresizliği görüp de görmezliğin ötesine geçen bir siyahlığı var. Böyle mi yönetilir bu olaylar? Ağlatılır mı çaresizler, yaşlı insanlar? Ezilir, hırpalanır, horlanır mı? Yapmayın. Unvanlarımız içinde doğumda ve ölümde yakamıza takılan olan tek unvandır insan olmak. Bugünün yarını, yaşamın ölümü var. Vereceğimiz hesap önce kendimize, sonra insanlığa, en son da Allah’a karşı... Esma Nine’nin kuş kadar canını üzmeden de döner bu ülke. Yeter ki, kırmayalım kanatlarını insanlığın.

Haberin Devamı

Kar yağarken 'Kış Uykusu'...

Beykoz Dağları’nı kar kaplamaya başladığında şehre tek kar tanesi düşmemiş oluyor. İşte öyle bir akşamüstü koydum ‘Kış Uykusu’nu film oynatıcıya... ‘Kış Uykusu’, adı üstünde aydınların/bohemlerin ve kendini işe yarar hissetmek isteyen insanların, karlı, yavaş kış günlerinin, insan doğasında yarattığı ıssızlığın filmi. Cannes Film Festivali’nden büyük ödül ile dönen filmin sinema salonlarında ilgi görmemesi aslında seyircinin de gündemi ağır, yaşamı ağır ülkeden kaçıp çalakalem çekilen yerli komedi filmlerine sığınmasının en çarpıcı örneği. 100 seneyi geride bırakan ülke sinemamızın içinde ‘Kış Uykusu’ konusu ile değilse de diyalogları ile ayrı bir yerde olmalı. Çünkü diyaloglar dantel gibi işlenmiş. ‘Kış Uykusu’nu politik bir film olarak okumak mümkün iken, ben o açıyı bırakıp insan ilişkilerine ve diyaloglarına ve sine-masal çekimlerine vuruldum. Kar yağışının hiçbir gerçeğin üzerini örtmediği kadar derin yüzleşme sahneleri ise izleyeni sınıflar, seçimler, eylemsizlikler hakkında düşünmeye sevk ediyor. Zalimlik, hınç, vicdan, tükenmişlik, sıradanlık içerisinde, sadece kendi ile uğraşan insanların hayat muhasebesi, filmi can acıtıcı bir çıkmaza sürüklerken hepimize söylediği önemli bir şey var; ‘Etrafınıza bakın, çünkü orada başka hayatlar var’.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder