Mehmet Coşkundeniz Evet görmemiş!
HABERİ PAYLAŞ

Evet görmemiş!

Ünlüler dünyasında işler farklı yürüyor, biliyorum. Ünlü olup biraz para kazandıktan sonra geçmişini unutmak ve unutturmak isteyen öyle çok ki...

Hatta geçmişiyle ilgili yaşadıklarını inkar edenler falan, biliyorsunuz işte. Ben böyle olanları sevmiyorum, samimi bulmuyorum.

Yaşadıklarını, yediklerini, içtiklerini, giydiklerini, evini, aşkını sosyal medyada paylaşan Demet Akalın’a “Görmemiş” diyenler var.

Ki aslında kendileri de gittikleri yerleri, yedikleri yemekleri, aldıkları giysileri gayet rahat paylaşıyor. Peki Demet Akalın bunu yapınca niye sorun oluyor?

Haberin Devamı

Aslında bu sorunun yanıtını geçenlerde Kanal D’deki ‘Renkli Sayfalar’a katıldığında Demet Akalın’ın kendisi verdi. “Damı akan evde oturdum. Bildiğin leğenler vardı evin ortasında.

Havuz, şömine, bahçe artık böö geldi bana. Evde huzur olmadıktan sonra hiçbiri işe yaramıyor ki. Bana ‘görmemiş’ diyorlar...E görmedim zaten!” dedi.

Pardon da daha ne desin?

Demet Akalın’ın samimiyetinin yüzde biri, onu eleştirenlerde olsa keşke. Bu samimiyet bir de Arda Turan’da var.

O da Bayrampaşa’daki mahallesinde yaşadığı günleri unutmuyor ve her röportajında geldiği yeri hatırlıyor.

Biz ünlüler dünyasında neredeyse annesinin karnından prenses olarak doğduğunu iddia edenleri de gördük!

TÜRKİYE’Yİ ANLAMAK İÇİN

Benan Kepsutlu, Mehmet Ali Birand ekolünden yetişmiş çok önemli bir gazeteci. Ortadoğu’yu en iyi bilen isimlerden. Ayrıca akademisyen; üniversitede ders veriyor.

Arkadaşı olmaktan her zaman gurur duyduğum Benan ‘Amerika’nın Ortadoğu Politikası’ adlı bir kitap yazdı. Dünya siyasetinin Ortadoğu üzerinden şekillendiği bugünlerde mutlaka okunması gerektiğine inanıyorum.

Türkiye’yi, Türkiye’nin iç politikasını anlamak için de bu kitabın okunması şart. Suriye’yi, IŞİD’i, Irak’ı, petrol politikalarını, Arap siyasetini ve elbette dünyanın hamisi Amerika’nın rolünü bundan daha iyi anlatan bir kitap yok aslında.

Benan her ne kadar konuyu 90’lardan bu yana Amerika başkanı olan Clinton, Bush ve Obama çerçevesinde ele alsa da kitap, Ortadoğu’yu hiç tanımayanlar için de bir başvuru kaynağı.

Haberin Devamı

Çünkü Ortadoğu’nun tarihçesinden Arap isyanlarına kadar her şeyi anlatıyor.

Yüzlerce kaynağı tarayan, yüzlerce kişiyle konuşan ve tabii ki kendi Ortadoğu uzmanlığını da konuşturan Benan’ı tebrik ediyorum.

Televizyonlarda, sağdan soldan duyduğu bilgilerle Ortadoğu uzmanlarının pıtrak gibi çoğaldığı bugünlerde böyle titiz bir araştırmanın ürünü olan kitaplara daha çok ihtiyacımız var.

DÜNYANIN EN SAÇMA AYRILIK SEBEBİ

Zaman zaman dizi ya da film oyuncularının senaryo gereği öpüşme sahneleri yüzünden sevgililerinden ayrıldığına dair haberler çıkar.

Tolgahan Sayışman’ın da oynadığı dizide, rol arkadaşıyla öpüştüğü için sevgilisi Almeda Abazi ile tartıştığı ve sonra da ayrıldığı haberleri çıktı. Tolgahan Sayışman da bu haberleri yalanlamak için birlikte çekilmiş bir fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı.

Şimdi buraya kadar basit bir magazin haberini sundum size. Gelelim madalyonun diğer yüzüne: Yahu bir kadın ya da bir erkek, oyuncu sevgilisi dizide ya da filmde rol arkadaşıyla rol icabı öpüştü diye ayrılır mı?

Haberin Devamı

Aşk ile ilgili binlerce yazı okudum, okurlarımdan binlerce mail, mektup geldi, hepsini okudum... Türlü türlü ayrılık sebebine rastladım. Ama bu kadar saçma olanını hatırlamıyorum.

Adam ya da kadın, oyuncu. İşini yapıyor diye ayrılınır mı? Hayır madem bu kadar komplekslisin, özgüvenin eksik, niye böyle biriyle birliktesin?

Sevgilin sonradan oyuncu olmadı ya! Sen zaten oyunculuğundan etkilenip onunla birlikte oldun. Millet “Oscar’ı almak için oyunculuğumu nasıl geliştiririm?” diye düşünüyor, bizim ‘artist’lerin sevgilileri de “Vay niye öpüştün” diye sevgilisini terk ediyor.

Eh aslında bizim dizilerin neden ‘yavan ve izlenmez’ olduğu da böyle ortaya çıkıyor işte.

Belçikalı taksiciler

Geçen hafta taksicilerle ilgili yazdığım yazıya taksiciler tabii ki tepki gösterdi. Çok önemli değil, kendilerini düzelteceklerse istedikleri kadar tepki göstersinler.

Aslında “Evet ya, içimizde böyle şerefsizler de var” deyip onları temizleyecekleri yerde bana saldırmaları da garip.

O yazı, Ankara saldırısından sonra yaralıları almayan taksiciler için yazılmıştı. Brüksel’deki intihar saldırılarından sonra toplu ulaşım araçları durdu, kent felç oldu. Peki taksiciler ne yaptı? Toplu taşıma iptal olduğu için bir yerden bir yere gidemeyenleri bedava taşıma kararı aldı.

Evet, yanlış okumadınız, Brüksel’deki taksiciler halkı gün boyunca bedava taşıdı. Bizde böyle bir felaket durumunda ne olur biliyorsunuz değil mi?

Durun, bunu örnekle anlatayım: 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin olduğu gece...

Telaşla apartmandan aşağı indim, gazeteye gelmem gerek. Taksi yok, yürüyerek taksi durağına ulaştım. O sırada, spor spikeri Ersin Düzen de taksi arıyor.

O zaman o Star TV’ye gidecek, ben de gazeteme geleceğim.

Birlikte taksiye bindik, taksici önce Star TV’ye gitti, taksimetre oraya kadar ne yazdıysa Ersin Düzen’den aldı. Sonra taksimetreyi kapatmadı, beni gazeteme götürdü, taksimetrede ne yazıyorsa onu da aldı.

Tek seferde iki yolcudan ayrı ayrı para alarak fırsatçılığını ortaya koydu yani. Ha bu arada, taksicilerle ilgili çok fena hikayeleri ‘ekşi sözlük’teki başlıklardan da okuyabilirsiniz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder