Mehmet Coşkundeniz Kadınların aşkta yaptığı 10 hata
HABERİ PAYLAŞ

Kadınların aşkta yaptığı 10 hata

Haberin Devamı

İlişki bittiğinde bir kadın, eve kapanıp en yakın kadın arkadaşına “Her şey yolundayken neden terk edildim? Benim en küçük bir hatam yok, sen de bunun en yakın tanığısın” diye ağlar. Ne yazık ki bu yargı yanlıştır. O ana kadar hem kadın hem de erkek hata yapmıştır. Bu hafta kadınların yaptığı yanlışları sıraladım. Haftaya da erkeklerin hataları bu sayfada olacak.

1- ‘DIRDIR’ YAPMAK

Bitmeyen bir dert. 1800’lü yıllarda da erkekler bundan şikayet ediyordu, şimdi de... Sevgilinizin yaptığı her şeye söyleniyorsanız, sürekli şikayet ediyorsanız, ‘hoşgörü’ denen olguyu bünyenizde barındırmıyorsanız, bir konuyu günler, hatta haftalarca uzatıp hep aynı cümleleri tekrarlıyorsanız eyvah!.. Karşınızdaki erkek nezaket icabı karşılık vermeyebilir, söylediklerinizi sineye çekebilir ama bunların hepsini günü geldiğinde kullanmak üzere bir kenara yazar, ona göre.

2- KONUŞMAYA ZORLAMAK


Kadınların detaycı yapısı ile erkeklerin detaylara önem vermeyen yapısı birbiriyle çatışır. Bir kadın günde ortalama 20 bin kelime sarfetme gücüne sahip. Erkeklerse 7 bin kelime... Erkek zaten o 7 bin kelimeyi de gün içinde tüketiyor, akşam eve geldiğinde susmayı tercih ediyor. Şimdi bu gerçeğe rağmen siz hala sevgilinizi konuşmaya zorlarsanız, konuşmadığında da “Sen zaten böylesin, şöylesin” diye üstüne giderseniz onun bu duruma çok da fazla dayanamayacağını bilmelisiniz.

3- KISKANÇLIĞI ABARTMAK

Hepimizin yaratılışında kıskançlık dürtüsü var. Ama bunu kontrol etme irademiz de var. Aşırı kıskançlığın asıl nedeni, kişinin kendine yeteri kadar güven duymamasıdır. Özgüven eksikliği olan kadınlarla bir ilişki yürütmek gerçekten yorucudur. Gittiği her yeri kontrol etmek, arkadaşlarını sorgulamak, sosyal bir ortamda “Şuna baktın, bunu kestin” diye suçlamak, telefonu açamadığında “Kiminleydin, ne yapıyordun?” diye sürekli sorgulamak sevgilinizi sizden soğutacaktır. Böyle bir baskı da ayrılığa neden olur.

4- CASUS GİBİ DAVRANMAK

Cep telefonunu, mail adresini, sosyal medya hesaplarını gizlice kurcaladınız. Diyelim ki bir şey bulamadınız, rahatlayacak mısınız? Hayır... Karıştırmaya devam edeceksiniz. Çünkü şüphe içindesiniz. Farz edelim buldunuz, ne yapacaksınız? “Ben senin haberin olmadan tüm hesaplarına girdim” mi diyeceksiniz? Bunun bir ‘insan hakkı ihlali’ olduğunun ve suç teşkil ettiğinin farkında mısınız? İyisi mi içinizde şüphe varsa, bu ilişkiyi hiç devam ettirmeyin. Çünkü kurcalamaya başladığınız anda ortaya çıkan şeyden siz sorumlu olursunuz.

5- ANLAMASINI BEKLEMEK

Biz erkekler düz mantığa sahibizdir. “Evet” diyorsak bu gerçekten “evet” anlamındadır, “Hayır” diyorsak “bu da “hayır”dır. Ne istiyorsak bunu direkt olarak söyleriz. Oysa kadınlar bir şeyleri ima yoluyla anlatmaya çalışır. Bir erkek, kadına “Neyin var?” diye sorduğunda kadın “Bir şeyim yok” diye cevap veriyorsa erkek için sonu gelmez bir test başlamış demektir. Siz söylemedikçe neyiniz olduğunu anlayamayız, çünkü falcı değiliz. Bu yüzden söyleyin ki sorun çabuk halledilsin. Bunu uzatırsanız, bizi bıktırırsınız.

6- SEKSİ SİLAH GİBİ KULLANMAK

Erkekler günde 19 kez seks yapmayı düşünüyor. Evet, erkeğin sekse kadınlardan daha fazla düşkün olduğu yeni ortaya çıkmış bir şey değil. Ama bunu kullanmayı, erkeği seks ile cezalandırmayı sakın düşünmeyin. Ya da seksinizi kullanarak erkeğe bir şeyler yaptırmayı aklınızdan geçirmeyin. Bunu birkaç kez yapabilirsiniz. Erkeğiniz de aptal değil, bir süre sonra bu gerçeğin farkına varacaktır ve silahınız ters tepecektir. İlişkide seks, ancak iki taraf da istekli olduğunda anlamlıdır.

7- ÇOCUK GİBİ DAVRANMAK


Erkeklerin çocuk gibi davranmanızdan, çocuk taklidi yaparak konuşmanızdan hoşlandığını kim ortaya atmışsa halt etmiş! Telefonda çıkardığınız o sesler inanın hiçbir erkeğin hoşuna gitmiyor. Yine evdeyken de çocuk şımarıklığıyla ilgi çekmeye çalışmanız, inanın bana, erkeğinizi yoruyor. Unutmayın, siz bir yetişkinsiniz. Bir erkek sizin çocuk olmanızdan değil ‘tam dişi’ olmanızdan hoşlanır. İlgi çekmeyi çocuk taklidiyle değil, kadınlığınızı göstererek denemenizi öneririm. Yüzde yüz çalışıyor!

8- İLİŞKİYİ SORGULAMAK


Daha ilişkinizin başlarında “Bu ilişki nereye gidiyor? Bizim sonumuz ne olacak?” gibi sorular sormaya başlamışsanız o erkeği elinizde tutmanız neredeyse imkansızdır. İlişkinizi akışına bırakın. Sorgulamak yerine, nereye gideceğini pratikte görün. Aranızdaki bağ güçlendikçe zaten ilişkiniz sizi, istediğiniz yere götürecektir. Güçlenmiyorsa ayrılık en iyi çözümdür. Erkeğin, vereceği sözlerle ilişkinizi kurtaracağınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Kimseyi tutamayacağı sözler vermeye zorlamayın.

9- DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAK

Erkeğinize nasıl aşık olduysanız, bırakın öyle kalsın. Kadınlar, serseri bir erkeği efendiye çevirmeyi kendilerine görev addederler. Bunu başarmanız mümkündür. Ama başardıktan sonra ortaya çıkan sonuçtan gerçekten mutlu olacak mısınız? Sizi, ona aşık eden tüm özellikleri sıfırlayınca geriye ne kalacak? Sıkıcı bir adam... İyisi mi kişilik yapısına, özelliklerine, yaşam biçimine dokunmayın. Elbette ilişki sorumluluğu içinde sevgiliniz kendini törpüleyecektir. Bırakın bunu kendisi istediği için yapsın, sizin zorunuzla değil.

10- KIYASLAMAK

Sevgiliniz; diğer insanlar gibi dünyada tektir, eşsizdir, benzersizdir. Çevrenizdeki diğer kadınların eşlerisevgilileriyle veya eski erkek arkadaşlarınızla onu kıyaslamanız size hiçbir şey sağlamaz. Ne yazık ki bunu yapıyorsunuz ve “Şunun sevgilisi böyle davranırken sen niye yapmıyorsun?” gibi sorularla erkeğinizi boğuyorsunuz. Başkalarıyla kıyaslanan erkek özgüvenini bir süre sonra kaybeder. Bunu çabuk fark ederse ilişkiyi bitirir. Fark edemeyip özgüvenini yitirirse bu kez de siz onu terk edersiniz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder