Mehmet Coşkundeniz Ne yaptın Zehra?
HABERİ PAYLAŞ

Ne yaptın Zehra?

Haberin Devamı

Hülya Avşar-Kaya Çilingiroğlu’nun 17 yaşındaki kızları Zehra geçen akşam annesinin İstanbul’da olmayışını fırsat bilip erkek arkadaşıyla bir bara gidince babası kıyameti kopardı. Kaya Çilingiroğlu haklı olarak “18 yaşından küçük çocuklar içkili yere nasıl alınır? Emniyet nerede?” diye tepki gösterdi. Zehra Çilingiroğlu’nun gittiği mekan, İstanbul’un en popüler barlarından biri. Zehra Çilingiroğlu’nu içeri alarak nasıl bir riske girdiklerinin herhalde farkındadırlar.

Kaya Bey’in bu isyanı sonucunda barın ceza alacağını ve birkaç gün kapanacağını umuyorum. Kaya Bey bir de Hülya Avşar’ın evinde çalışan kadına isyan ediyor. Kızını aramış, o da “Evdeyim” demiş. Ama o sırada evde değil bardaymış. Kaya Bey, evde çalışan kadının Zehra’nın dışarıya çıktığını kendilerine bildirmesi gerektiğini söylüyor ve “Hülya da evde çalışan kadınla yollarını ayıracak” diyor.

Kaya Bey’i bu noktada haksız görüyorum. Acaba Zehra o kadına “Ben bara gidiyorum” mu dedi? Bence dememiştir. Belki de “Bir arkadaşıma gidiyorum” deyip çıktı evden. Bu durumda kadının, Kaya Bey’i arayıp böyle bir şeyi söylemesi beklenebilir mi? Ayrıca Zehra dışarı çıkarken o kadından izin mi alıyor ki?

Bir çalışanı işten çıkartmak bu işin çözümü değil. Zehra’nın hatalı davranmasının bedelini ne yazık ki evine ekmek götürmeye çalışan bir kadın ödeyecek. Umarım Kaya Bey, bu yanlış kararından döner. Tabii bu arada İstanbul’da 18’i dolmadan Zehra’yı kabul edecek bir bar olacağını da artık sanmıyorum.

MAÇA GİTMEK İSTİYORUZ AMA...

İkizlerim Derin ve Mavi, benim gibi Fenerbahçeli. Epeydir onları maça götürme sözüm var. Geçen gün Mavi bana “Baba bizi ne zaman maça götüreceksin?” diye sordu. “Tamam kızım, götüreceğim” dedim ama sonra da beni aldı bir düşünce. Statların bu kadar karışık, bu kadar küfür dolu olduğu bir ortamda ben 5 yaşındaki kızlarımı maça nasıl götüreyim? Bir küfür duyup “Baba bu ne demek?” diye sorduklarında ne cevap vereyim? Tribünde kavga çıksa bunu onlara nasıl açıklayayım? Statları, tribünleri ailelerin çocuklarıyla rahatlıkla gidebileceği bir yer haline getirmek tüm kulüplerin görevidir. Evet, küfrün en az olduğu yer Şükrü Saracoğlu Stadı’dır ama buna takım yöneticileri daha da özen göstermek zorunda. Ben kızlarıma verdiğim sözü elbette yerine getireceğim. Umarım bu endişelerimin hiçbiri olmaz da keyifle bir maç izleyip döneriz.

GEÇMİŞE DOĞRU 20 YIL



Beyoğlu’nda nostaljik müzikler çalan ‘45’lik Bar’ı neredeyse bilmeyen yoktur. Şimdi Bebek ve Beylikdüzü ile Ankara’da da şubeleri var. Geçen akşam 45’lik Bar’ın 20. kuruluş yıldönümü partisine katıldım. Eğelence mekanlarının kısa sürede popüler olup, birkaç sene içinde de kapandığı İstanbul’da bir barın 20 yıldır hizmet vermesi kolay bir şey değil. Çaldığı müziklerle, hizmet kalitesiyle 45’lik her zaman varlığını sürdürecek gibi görünüyor. Partide, hepimizin bildiği şarkıların sahipleri de vardı. “Kan ve Gül” diyen İskender Doğan, “Son Verdim Kalbimin İşine” diyen Seyyal Taner, “Ateşböceğim misin” diyen Güzin-Baha, “Param Yok Pulum Yok” diyen Meral- Zuhal, “Dilenciyim” diyen Atilla Atasoy, “Seninle Bir Dakika” diyen Semiha Yankı ve daha niceleri... Bize unutulmaz bir gece yaşattılar. İlginç olan 45’lik’te hem bu şarkılarla büyüyenler hem de bu şarkılar söylenirken daha dünyada olmayan gençler birlikte eğleniyor. Yani geçmiş bugüne geliyor, bugün geçmişe gidiyor. Tabii bu durum şunu da gösteriyor. Bu şarkılar çok değerli. Gününmüzdeki gibi 1 hafta dinlendikten sonra unutulmuyor. Yıllardan yıllara, kuşaktan kuşağa aktarılıyor. 45’lik işte bu aktarımın en önemli mihenk noktası. Arada bir benim de DJ’lik yaptığım 45’lik’e “Nice 20 yıllar” diliyorum.

HEY GİDİ BOLD PILOT




At yarışına meraklı olmayanların bile yakından tanıdığı bir attı Bold Pilot. 1996’da kazandığı Gazi Koşusu’nda yaptığı derece hâlâ geçilemedi. Girdiği yarışların neredeyse hepsini kazanan Bold Pilot’un ilginç bir özelliği vardı. Start’tan geç çıkar, ama buna rağmen dış kulvardan gelip yarışı kazanırdı. Hatta yarış spikerlerinin “Dış kulvardan Bold Pilot geliyor” demesi hiç yadırganmazdı. Bold Pilot için 2013’te jübile bile yapılmış, yarışseverler bu efsane atı son kez selamlamıştı. Bold Pilot en son 1998’de yarıştı. O tarihten sonra damızlık olarak hayatına devam etti. Onun kanından gelen atlar pek başarılı olamadı. Bu da Bold Pilot’un agresif yapısına bağlanır. Malesef geçen perşembe Bold Pilot 22 yaşında öldü. Gerçi efsaneler ölmez, sadece boyut değiştirdi hepsi o kadar. Eminim gökyüzünün sonsuz çayırlarında dört nala koşuyordur şimdi. Hatta büyük olasılıkla, kendisi gibi efsane olan yarış spikeri Gültekin Alpay, “Dış kulvardan Bold Pilot geliyor” demeye başlamıştır bile...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder