Mehmet Coşkundeniz Saçını kestiren kadın
HABERİ PAYLAŞ

Saçını kestiren kadın

Durup dururken saçını kestirmez kadın. Çünkü emek harcadığı bir şeyi kolay heba etmez. Bir anda kalkıp saçını kestiriyorsa bilin ki bunun altında çok önemli bir sebep vardır.

Saçı sayesinde şampuan reklamlarında oynayıp epey para kazanan Tuba Büyüküstün’ün aniden saçını kestirmesini bir imaj çalışması olarak mı yorumlamalıyız, yaşadıklarının etkisi olarak mı?

Kesim şekline baktığımızda pek de özenilmemiş olduğunu görüyoruz. Yani bir imaj çalışmasına benzemiyor açıkçası. Yine de “Aman canım, öküz altında buzağı arıyorsun” diyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Ama Tuba Büyüküstün, Vatikan’da ödül aldığı törene katıldığında bir de gerçekten hiçbir özelliği olmayan boğazına kadar kapalı simsiyah bir kıyafet giyince dedim ki; bunda bir iş var.

Aniden kestirilmiş saçlar, simsiyah kıyafet bir bunalımın göstergesi olabilir. Evliliği konusunda pek bilgim yok. Belki de yaşadığı şöhret Tuba Büyüküstün’e ağır gelmeye başlamıştır. Belki de kendi varlığını “Şöhrete ihtiyacım yok” dercesine böyle vurgulamak istemiştir.

İnternette Nejat İşler’in yazısı olarak dolaşan bir metin var. Gerçi Nejat İşler bunları kendisinin yazmadığını söyledi ama bir kez ona mal oldu.

O metinde şöyle bir bölüm var:

“Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını. Ve asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma...”

Bir kadın, bir erkek nedeniyle kesmişse saçını geçmiş olsun.

O erkeğin artık o kadınla birlikte olma şansı kalmamıştır.

Bir kez susarsan şiddet hiç bitmez

Oyuncu Saruhan Hünel’in, gazeteci Edda Sönmez’e uyguladığı şiddet geçen haftanın önemli konularından biriydi.

Edda ifadesinde daha önce 5 kez şiddete maruz kaldığını söylemiş.

Bu köşede daha önce de yazdım. Bir kez şiddet görüp bunu affettiğinizde devamının gelmesi kaçınılmazdır. Biliyorum, bazı kadınlar “Ama seviyorum” diye katlanıyor.

Bazıları, korktuğu için katlanıyor gibi. Ama gerçek ortada...

Üstelik, bu adamın ayrı yaşadığı eşini de bıçakladığı ortaya çıktı. Peki Edda Sönmez bunu bilmiyor muydu? Yani o kadına yapılanların bir gün kendi başına da gelebileceğini tahmin etmiyor muydu?

Haberin Devamı

Aslında, maalesef tahmin edilemiyor.

Şiddet uygulayan erkeklerin çoğu, ilişkinin ilk dönemlerinde şiddete yönelmez. Hatta centilmen, romantik, kadınına sahip çıkan bir görüntü sergiler.

Ama ilişki derinleşmeye başlayıp kuvvetli duygusal bağlar oluştuğunda şiddet eğilimleri kendini gösterir.

Zaman içinde artıyor

İlk şiddet atağı, kadına kötü bir sürprizdir ama asla şiddet eğilimi olarak yorumlanmaz. Ancak gerçek, şiddetin zaman içinde arttığıdır.

İlk yaralanmalar hafif ve önemsiz olarak kabul edilir, kadın, sevgilisinin ya da eşinin aslında kendisine zarar verme kastı taşımadığına inanır.

Ona karşı duygularında önemli bir değişiklik olmaz. Ama zamanla şiddet yaşamın döngüsel bir parçası olmaya başlar. Şiddetin boyutu yükseldiğinde, kadının duygusal bağları zayıflamaya başlar.

Sevgilisini ya da eşini terk etmesi durumunda daha büyük bir şiddet atağı ile karşılaşma korkusu oluştuğu için ve buna aile, sosyal çevre, sosyal kurumlardan destek alamama korkusu da eklenince, kadın yıkıcı ilişkinin içinde hapsolur.

Haberin Devamı

Edda Sönmez 5 kez şiddet gördükten sonra Saruhan Hünel’i terk etmeye cesaret etmiş. Keşke ilkinde yapabilseydi...

Şiddet gösteren erkeğin profili

Evlilik Danışmanı Dr. Meltem Kavcar Sırmalı şiddet gösteren erkeğin profilini şöyle çıkarmış:

Kendi ihtiyaç ve isteklerinin daha önemli olduğuna inanır, istekleri yerine gelmediğinde aşırı tepki gösterirler.

Gerçekçi olmayan beklentileri vardır.

Sorunları için başkalarını suçlama eğilimindedirler.

Dürtüseldirler.

Yanlış davranışlarını kabul etmezler.

Sıklıkla terk edilme, kayıplar, yardımsızlık, bağımlılık, güvenlik duygusunda azalma, mahremiyet ile ilgili sorunlar yaşarlar.

Engellenmeye karşı düşük tolerans gösterirler (kolayca sükunetlerini kaybederler).

Şiddet uygulanan ailede büyümüşlerdir.

Kendi davranışları ile ilgili inkar, küçümseme, iddiacı ve yalana yönelme şeklinde bir tutum içindedirler.

Şiddetle ilgili görüşlerine herkesin katıldığını ve şiddetin günlük hayatla baş etme yollarından biri olduğu görüşündedirler.

Empati yapma yetenekleri zayıftır.

Sıklıkla kendilerini ‘özel’ görmekte, koruyucu ve bakım verici olarak özel ilgiyi hak ettiklerini düşünmektedirler.

Kıskançlık ve yoğun olarak kaybetme korkusu yaşarlar.

Başkalarının davranışlarını kontrol etmek isterler.

Aşırı alıngandırlar.

Düşük benlik algısı ve saygısına sahiptirler. (Dışarıya karşı aşırı güvenli bir görünüm verebilirler, hatta buna kendileri de inanabilirler ama gerçekte olumsuz benlik algıları vardır.)

Ani duygu-durum dalgalanmaları vardır.

Davranışlarının başkaları (özellikle şiddet uyguladıkları kişiler) üzerindeki olumsuz etkilerini görmezden gelir, kabul etmezler.

Aile kurumundaki veya toplumdaki cinsiyet ayırımcılığı kalıplarından yararlanırlar. Kadın ve erkek davranışları konusunda katıdırlar.

Alkol veya madde bağımlılığı, ruhsal rahatsızlıklar gibi şiddeti arttırabilecek diğer etkenlerden birine de sahip olabilirler.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder