Şımarık çocuk

İki çocuğumu da belirli yaşa kadar getirdiğim için konuşabilirim artık. Çocuklar küçük olsaydı “Aman dilini ısır, seninki de öyle olursa görürsün” gibisinden korkulara kapılabilirdim ama yok, olmadılar. Zaten olmalarına izin vermezdim. Bence siz de vermeyin. Ne mi? ŞIMARIK. Şımarık çocuğa tahammül etmek hem anne-baba için hem eş-dost için zor. Bazen sokakta tanımadığım aileleri ve biricik şımarık çocuklarını gördükçe bile üzülüyorum hem aileye hem de biçare yavruya. Peki bu durumun sorumlusu kim? Çocuk mu? Kendi kendine mi şımarık oldu o küçük? Aile mi sorumlu yoksa? Hangi aile şımarık bir çocuk ister ki? Bilinçli bir seçim olamaz bu. Öncelikle şımarıklık nedir, bir bakalım. Her durumda ve her şartta, kendisinin ve isteklerinin ön planda olmasını isteyen, isteklerini ertelemeyi ve beklemeyi bilmeyen, karşısındakilerin isteklerine de saygı göstermeyen, tüm ilgiyi üzerine toplamaya çalışan, mızmızlanan, mutsuz, bazen agresif, öfke nöbetlerine, ağlama krizlerine giren, benzer davranışlar sergileyen çocuk veya yetişkin. Biz çocuklardaki şımarıklık nedenlerine eğilelim. Neden şımarır? Ya ilgi görmek istediği için ya da aşırı ilgi gördüğü için şımarır çocuk. İki şekilde de ilgi konusunda sorunlar yaşıyordur. O nedenle çocuk yetiştirme konusunda en belirleyici olan ailenin tutumu. Ne yapmalı?

- Çocuklar her istediklerini o anda elde edebiliyorlarsa, isteklerini ertelemeyi ve beklemeyi asla öğrenemeyeceklerdir.

- Çocuk anne-babasının sadece kendisine hizmet etmek zorunda olduğuna inanmışsa, başka kimseyi umursamayacaktır.

- Ağlayıp tepindiği anda kuralların bozulduğunu ve isteklerinin yapıldığını görüyorsa zamanla uyum ve davranış bozuklukları geliştirecektir.

- İnat ederek, öfkelenerek isteklerini elde ederse bunu hayat felsefesi haline getirebilir.

- Anne-babası tarafından sadece kendisi varmış ve en önemli şey onun istekleriymiş gibi davranılarak büyütülmüş bir çocuk, başkalarının duygularına, acılarına, beklentilerine de kayıtsız kalır. Ebeveyn olarak yapmamız gereken, çocukların her istediğini yapmak değil, onu kendi isteklerini yapabilecek, çevresine saygı duyan biri olarak yetiştirmek. Hadi kolay gelsin!

(26.04.2014 tarihli Cumartesi Postası ekinden alınmıştır.)