Mehmet Coşkundeniz Tiplerine göre şehir kadınları
HABERİ PAYLAŞ

Tiplerine göre şehir kadınları

Geçen hafta ‘Tiplerine göre şehir erkekleri’ni yazmıştım (dileyen yazıyı www.posta.com.tr adresinden okuyabilir). Bu hafta sıra kadınlarda.

Kadınlardan, erkeklerden ve gözlemlerimden yola çıkarak oluşturduğum liste aşağıda. Bakalım siz hangi kategoridesiniz?

Plaza kadınları

Genellikle Maslak, Levent gibi plaza semtlerinde görülürler. Etek-ceket-ince çorap ve laptop çantaları ayrılmaz parçalarıdır. Gün içindeki konuşmalarda cümlelerin arasına mutlaka İngilizce kelimeler sıkıştırırlar. Çok az paralara çalışsalar da ‘kurumsal bir şirkette çalışıyorum şekerim’ havasını atarlar, her zaman kazandıklarından daha fazla harcarlar. Bütün hafta boyu, hafta sonunda nereye gideceklerini konuşurlar. Öğle yemeklerinde şirket çalışanlarının dedikodusunu yaparlar. Hep uzun ilişki arasalar da maalesef kısa ilişkilerin öznesi olurlar.

Haberin Devamı

Sarı saçlı, aşırı makyajlı kulüp kadınları

Bir çeşit vampir gibidirler. Öğlen 2’ye kadar uyurlar, ardından kalkıp telefon dedikodularını yaparlar. Sonra kuaför ve bakım zamanı gelir. Kentin uzak semtlerinde otursalar da vakitlerini Nişantaşı, Bebek, Etiler gibi kalbürüstü semtlerde geçirirler. Gece olunca önce pahalı bir yerde yemek, ardından kulüp saati gelir. Yanlarında hep değişen erkek grupları olur. Hepsine ‘kanka’ derler ama birkaç buluşmadan sonra görüşmezler. Sürekli sevgilileri yoktur, çünkü hiçbir erkek o tempoya dayanamaz.

Hayatını alışverişe endekslemiş kadınlar

Akmerkez, Zorlu Center, İstinye Park gibi popüler AVM’lerde ellerinde ünlü markaların poşetleri ile gezen kadınlardır. İndirim günlerini asla kaçırmazlar. Kendi aralarında konuşurken de sürekli hangi mağazada ne kadar indirim olduğunu anlatırlar. Bazen toplanır, bir arabaya doluşur ve uzak semtlerdeki outlet mağazalara giderler. Daha da abartanları, indirim zamanı sezonluk alışveriş için İtalya’ya, Fransa’ya gider. Çoğu evlidir, eşlerinin iyi bir işi vardır. Evli olmayanlar ise kendisine bu standardı sağlayacak eş aramaktadır.

Sosyal medya kadınları

Hayatlarını Twitter’a, Instagram’a, Facebook’a vakfetmişlerdir. Çiçeği, böceği, yemeği, bebeği, kısacası gördükleri her şeyi fotoğraflayıp yerlerini de etiketleyerek sosyal medyada paylaşırlar. Tabii kendi seksi fotoğraflarını da koymayı unutmazlar. Takipçi sayıları binlerle ölçülür. Yarattıkları sanal dünyada mutludurlar. Bazıları evden çıkmaya üşenir, işi gücü olanlarsa eve döner dönmez kendini sosyal medyaya verir. İnternette bu kadar vakit geçirdikleri için sevgiliyi de internetten bulurlar ama hep hayal kırıklığı yaşarlar.

Haberin Devamı

‘Hayat bana güzel’ kadınları

Hiçbir şeyi takmayan, kimseyi umursamayan, gezen, eğlenen, hayatı üç pula satan bir havaları vardır. “Amaaan, dünyaya bir kere daha mı geleceğim” şeklinde özetlenecek hayat felsefelerini dibine kadar yaşarlar. Her türlü konser, etkinlik ve partide sıkça görülürler. Bencillik had safhadadır, kendi kendilerine düşman yaratmayı, sonra da bu düşmanlarla mücadele etmeyi çok severler. Aslında hayatlarındaki en büyük aksiyon budur. Sosyal medyadaki paylaşımlarında erkeklere yönelik sürekli ‘atar’lı yazılar vardır. Ama aslında birini bulsalar, kulu kölesi olacak kadar da yalnızlardır.

Haberin Devamı

‘Kimse beni hak etmiyor’ kadınları

Öylesine büyük kriterleri vardır ki, dünyada buna uygun hiç kimse yoktur. Zengin olsun, başarılı olsun, zeki olsun, yakışıklı olsun, eğitimli olsun vs. derken yıllar geçmiştir ama hala yalnızdırlar. Bu işin içinden de “Yok şekerim, kimse beni hak etmiyor. Şu dünyada beni taşıyacak erkek bulamadım” diyerek çıkarlar. Yanlarına yanaşan her erkeği bu kriterlerle ölçtüklerinden biriyle uzun soluklu ilişki yaşayamazlar. Ama denemekten de geri durmazlar. Bu tür kadınları, Nişantaşı kafelerinde kadın arkadaşlarıyla otururken görebilirsiniz.

Buğulu bakışlı duygu kadınları

Duygulara çok önem verirler, günübirlik ilişkiler onlara göre değildir. Genellikle kız arkadaşlarıyla, şehrin her semtindeki kafelerde görülebilirler. Bir erkekten hoşlansalar da asla gözlerini çevirip bakmazlar, ama bakıldıklarının her zaman farkındadırlar. “Ciddi değilsen, uzun bir ilişki istemiyorsan sakın yaklaşma” sinyali gönderirler. Mehmet Coşkundeniz’i (öhöm), Kahraman Tazeoğlu’nu, Tuna Kiremitçi’yi okurlar. Geçmişlerine bağlıdırlar. Geceleri Beyoğlu 45’likte eğlenmeyi severler.

Tartışmayı seven siyaset kadınları

Beyoğlu’ndaki Yakup 2, Asmalı Cavit gibi mekanlarda kalabalık masalarda otururlar. Yanlarında her zaman erkekler vardır ama sevgili modunda değillerdir. Masada mutlaka siyaset konuşulur, yüksek sesle tartışmayı severler. Birkaç kadeh rakıdan sonra ya daha da ateşli bir şekilde tartışmaya devam ederler ya da içlerine kapanırlar. Sürekli aynı gruplarla dışarı çıkarlar. O grubun içinde beğendikleri bir erkek mutlaka vardır ama politik tavırları yüzünden bunu açık etmekte zorlanırlar.

Sadece evlenmeyi amaç edinmiş kadınlar

Anneleri tarafından “Ne yap yap 25’inde, bilemedin 26’nda evlen” mottosuyla yetiştirilmiş kadınlardır. Hayatlarına giren her erkeğe potansiyel koca gözüyle bakarlar. Bir erkeğin evine, tanıştıktan sadece birkaç gün sonra diş fırçası ve pijama götürmek gibi bir adetleri vardır. Zaten ilişkinin birinci haftasından itibaren geleceğe dönük planlar yapmaya başlarlar ve sevgililerini kaçırırlar. Sergilerde, sanatsal etkinliklerde sık görülürler. Orada bulunmalarının amacı da yeni eş adaylarıyla tanışmaktır.

Özgüveni sonsuz, kendini aşmış kadınlar

Dünyayla ilgili, eğitimli, kendini yetiştirmiş, ayakları üzerinde durabilen, bir erkeğe ihtiyacı olmadan da yaşayabileceğini kanıtlamış, güzelliğin dışta değil ruhta olduğunu özümsemiş kadınlardır. Klasik erkek oyunları ona sökmez, bir erkeğe birden fazla şans vermez. Her yerde rastlanabilir ya da hiçbir yerde rastlanamaz. Bu tür kadınları bulmak biraz şans işidir. Çünkü çoğunun sevgilisi vardır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder