İnci Tulpar Twitter ne işe yarıyor?
HABERİ PAYLAŞ

Twitter ne işe yarıyor?

‘Twitter dediğimiz nedir ki, bir şirket’ tanımlamasında eksik var. O da; Twitter’ın kamu yararına pek çok faydası olan interaktif bir paylaşım platformu olduğu gerçeği. Neden mi bahsediyorum? Şunlardan:

-Kan anonsları

-İlik anonsları

-Trombosit anonsları

-İş ve eleman anonsları

-Kayıp Alzheimer hastaları anonsları

-Kayıp otizmli çocuk anonsları

- Deprem seferberliği

-Kayıp evcil hayvan anonsları

-Hayvan barınakları ihtiyaç listeleri

- Dezenformasyonun düzeltilmesi hızı

- Ortak fikir oluşumuna olumlu katkısı

Haberin Devamı

- Düşünce ve ürünler ile ilgili maliyetsiz ve hızlı forum/anket imkânı sunması

- Farklı görüşleri okuma, anlama, dinleme fırsatı sunması

- En hızlı paylaşıma ve yardımlaşmaya imkân tanıması

- Herkesin eşit temsil hakkına sahip olması...

Delirmeyeceğim!

Tüm üstümüze yağan pis kayıtlara, her biri diğerinden farklı seçim anketlerine, televizyonda asla söylenmeyecek lâfların sarf edildiği tartışma programlarına, köşelerden, bloglardan, haber sitelerinden taşan bir sürü analize, hakarete, siyasetin yapılışındaki seviyeye, hukukun işleyemez hale gelmesine, havada uçuşan komplo teorilerine, yarınki seçim sırasında ve sonrasında ortaya atılacak iddialara, kavgalara ve elbette seçim sonuçlarına rağmen delirmeyeceğim. Buna karar verince işi gücü, gazeteleri, sanal medyayı, yazılacak yazıyı bırakıp pazara gittim. Tam enginarlara hamle yapmıştım ki seçim aracı geldi, bangır bangır sesi açtı. “Olsun” dedim, “bu da bitecek...” Enginar, iç bakla, roka, nane, semizotu aldım. Domates salkımının dal dibini kokladım. Mor dut çıkmış. Tezgahlarda kışlık sebzeler ile yaz turfandaları yan yana duruyor...

Elime parti broşürü sıkıştırmaya çalışan adamcağıza, bulduğum kısacık huzurlu anı bozduğu için ters ters bakıp “İstemez” dedim. Meyve aldığım tezgâh sahibi ile ‘portakallar geçti mi, çilek hormonlu mu?’ sohbeti arasında ‘acaba kime oy verecek’ sorusu geçti aklımdan... “Delirme” dedim, “delirme...” “Daha önce merak etmezdik böyle şeyleri, yine etme...” “Bereketini gör abla” dedi. “Sen de kardeş” dedim. Yandaki fırına daldım. Taze ekmek kokusunu ne kadar severim. Berkin geldi aklıma. Beyaz ekmekleri geçip Alman ekmeğine uzandım. Kek yapacağım, aklıma koydum. Elimin de aklımın da oyalanması lazım çünkü. Koşa koşa mutfağa sığındım.

Haberin Devamı

Yeşil bitkileri ayıklayıp yıkadım, sebzeleri doğradım, keki kardım, yoğurdu mayaladım... Akşama çarçabuk yemek yetiştirmek gibi değil; terapi gibi, yavaş yavaş yaptım her şeyi. Kekin tarçın kokusu, sebzenin buharına karıştı. Oradan ruhuma ulaştı. İyi geldi ama yetmedi... Oyalandım ama avunmadım... Yine de bir nefes oldu. Pansuman gibi sardı sarmaladı beni sevdiğim işle meşgul olmak. Birazdan yazıya oturacağım, eğer toz pembe bir şey çıkarsa bilin ki enginar etkisi... Bir ‘tek rakı’nın hayali ile geçireceğim günü. Hepimizin bir canı var. Arada pansuman lazım:)

Önüm arkam antidepresan

Bir de korkutucu istatistik ekleyeyim yazıya; SGK’nın verilerine göre Türkiye’de son 5 yılda reçeteyle satışı yapılan antidepresan ilaç kullanımı 9 milyon 421 bin 466 kutu artmış. 76 milyonluk Türkiye’de geçen yıl 26 milyon kutu antidepresan ilâç satılmış. Bu da demektir ki üç kişiden birine bu ilaçlardan verilmiş.

Haberin Devamı

Ne yaptın YGS?

Yine ne yaptın YGS? 1 milyon 700 bin gencin sorumluluğu omuzlarındayken, tek sorunun bile bir gencin kaderini etkilediği bir sınavda, üstelik daha önce de pek çok kez olmayacak hataların varken, yine ne yaptın YGS? Biz yazmaktan bıktık, siz bu skandallara imza atmaktan bıkmadınız. Evet, şifre iddialarından bahsediyorum. Bu kadar zor mu itham altında kalmayacak bir sınav yapmak? Soruları açıklamama kararı ayrı, şifre iddiaları ayrı, sınav sırasında çocukların yaşadığı olumsuzluklar ayrı; bir sürü eleştirimiz var... Avukatlar, dersane yöneticileri, Kamu-Sen yetkilileri şüpheye yer bırakmayacak bir şifrelemeyi ortaya çıkarıyor; üstelik bunun için özel bir yazılım gerektiği belirtiliyor... “Sınav iptal edilmelidir” deniyor, bir açıklama bekleniyor... Sessiz kalmak, inkâr etmek, ‘ben yaptım oldu’ demek olmaz. Tüm gençleri ve ailelerini ve dahi gelecek yıllarda sınava girecekleri ikna etmek zorundasınız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder