Unutamadığım aşk acım var

SORU: 3 sene birlikte olduğum erkek arkadaşımla iki yıldır ayrıyız. Onu unutamadım. Sürekli aradım, benim zorumla görüştük. Bazen beni istemediğini söylüyor, bazen de “Gel” diyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Artık ilaçlarla uyuyorum. Tek bildiğim çok acı çekiyorum. RUMUZ: ACI

CEVAP: Unutamadığın ne? Boyu posu mu? Yoksa onunla geçirdiğin anlar mı? Belki de yalnız kalamıyorsun. Aklını başına alarak bu soruların cevabını ver. İki seneni tek bir erkeğe bağlamış olman üzücü. Üstelik istemediğini de dile getirmiş. Seni aramasını istiyorsan onu aramayı bırak. Bir gününü 3’e böl. İlk bölüm, yapman gereken işlerin olsun. İkinci bölüm, arkadaşlarına ve ailene ayırdığın zaman. Üçüncü bölümü ise sadece kendine ayır. Bu zaman diliminde ‘hayatın nasıl ve nasıl olmasını isterdin’ sorularına cevap ara. Bu bölümde muhakkak spor yap. Sevdiğin, neşeli müzik parçalarını dinle ve dua et. Bunları yaptığında, aşk acısı dediğin bu sağlıksız durumdan eser kalmayacak.

ALMA İSTEĞİME ENGEL OLAMIYORUM

SORU: 40 yaşlarındayım, özel sektörde yöneticilik yapıyorum. Evliyim. Şu alma isteğimi bir türlü frenleyemiyorum. Bu konu dışında eşimle sorunum yok. Alışverişime kızıyor. Bir kere giydiğim zaman değerini yitiriyor aldığım şey. Tabii maddi açıdan da zorlanıyorum. Ne olur bir yol gösterin. RUMUZ: ÇANTA

CEVAP: Hayatımızda neyi merkeze alıyorsak orada sorun var demektir. Bu da genellikle bir şeylerin üstünü örtmek için yapılır. Alışverişle neyin üstünü kapatıyorsun? Sürekli farklı kıyafetlerle kendini iyi hissetme ihtiyacı nereden geliyor? Eminim aynı kıyafetlerin farklı renklerini almışsındır. En son aldığın kazağı ihtiyacı olan birine ver. Bunu yaparken çok zorlanacaksın. Ama elinden çıkardığın an dönüm noktası senin için. Kıyafetlerinin olduğu odada otur. Bir mum yak. ‘Kendimi olduğum gibi seviyorum ve seviliyorum’ cümlesini her gün yüksek sesle tekrarla. Bunu kalpten yaptığında kendini güzel hissetmek için yeni kıyafetlere ihtiyaç duymayacaksın.

Sevgilimle görüşürsem üniversiteyi kazanamam

SORU: Üniversite hazırlık öğrencisiyim. 10 aydır beraber olduğum ve sık kavga ettiğim bir erkek arkadaşım var. Şu an ayrıyız. 10 ayda sevip sevmediğime emin olamadım. Onsuz çok mutsuzum, onunlayken de her hareketine kırılıyorum, hassasım. Aynı ortamda olup konuşmamak da zoruma gidiyor. Ondan uzak durmak istiyorum. Çünkü sınava iyi hazırlanmalıyım. Onunla olmaya devam edersem sınava kadar dengem bozulur. Tıbbı kazanmak istiyorum. Ne yapmalıyım? RUMUZ: SIKIŞMAK

CEVAP: Mutluluk ne bir erkeğe ne de bir kadına bağlı. Kendinle mutlu olursan başına ne gelirse gelsin çıkış yolunu bulursun. Yaşının verdiği duygusallık, ruh halini etkiliyor doğal olarak. Çok şükür ki ayakların yere sağlam basıyor. Eğitiminin bu dönemde ne kadar önemli olduğunu anlamışsın. Tabii ki önceliğin, üniversite. Öyleyse hedefini yaz. Odana tıp fakültesinin ve doktorların fotoğraflarını koy. Her sabah ve akşam bir dakika kendini o fotoğraf karelerine yerleştir. 40’ar dakikalık çalışma programları ayarla. Girdiğin deneme sınavlarında iyi sonuçlar için kendini ödüllendir. Hedefine adım adım yaklaştığını hissettiğinde içine huzur dolacak.

Evden gitmek istiyorum

SORU: Babamdan nefret ediyorum. Annemle anlaşamıyorlar. Güya aşık olup evlenmişler. Bana da çok karışıyor. “Kızlar gece dışarı çıkamaz” diyor. Hiçbir şeye izin vermiyor. Oysa yaşıtlarım çok rahat. Zaten haftanın üç günü bizimle değil. O olmadığı zaman çok rahatım. 18 yaşıma girdiğimde ayrı eve geçmek istiyorum. RUMUZ: SİYAH İNCİ

CEVAP: Gece dışarı çıkmana izin verseydi babanı sevecek miydin? “İzin verirse severim, vermezse sevmem.” Bu mudur yani? Sence bu doğru bir yaklaşım mı? Babana olan nefretinin kaynağı haftanın üç günü evde olmaması olabilir mi? Bunları bir masaya yatır da düşün bakalım. Bırak başka babaları ve anneleri. O çatıların altında neler yaşanıyor bilemezsin. Her anne ve baba değerlidir. Annenle ilişkisi sadece onu ve anneni ilgilendirir. Sen ona yakın olmak istiyor musun? Bunun için neler yapıyorsun? Bu soruları boş bir zamanında düşün ve yaz. Bir de babana tüm öfkeni içeren bir mektup yaz. Göreceksin ki öfkenin altında ona özlemin yatıyor. Sonra o mektubu yırt at. Ona sarılmakla ilk adımı at. Bana teşekkür etmeyi de unutma.

Kadınlara kırgınlığım bitmeyince terk edildim

SORU: 56 yaşında, bekar bir erkeğim. İki çocuğum var. Hayatıma giren çoğu kadın beni üzdü. Menfaat için benimle olmuş çoğu. Ayrılıklar beni yaraladı. Uzun süre günübirlik ilişkiler yaşadım, artık bunu istemiyorum. Şimdi bir kız arkadaşım var. Bu güvensizliğim onu bunalttı. Şu an ayrıyız. Diğerlerinden farklı görünse bile ona da tam güvenemedim. Aslında ciddi düşünüyordum. Gidince de sevdiğimi anladım. Nasıl geri döndürebilirim? RUMUZ: ÇARESİZ

CEVAP: Başkasında güven aramayı bırakmakla işe başla. Önce Allah’a, sonra kendine güven. Önyargılı yaklaştığın her ilişki, bitmeye mahkum. Önce duygularını kağıda dök. Güvensizliği yaratan olayları yaz. Sonra hayatındaki kişiye açıkça “Yaşadığım bu olaylar bende bu hisleri yarattı” de. Mesela maddi konuda mı güvensizliğin var? Evlenmeyi düşünüyorsan ona evlilik sözleşmesinden bahset. Niyeti iyiyse ve sadece seninle olmak istiyorsa anlayışla karşılar. Ya hayatı yalnız ve doyumsuz ilişkilerle yaşayacaksın ya da aşık olup risk alacaksın. Şunu da sakın unutma: Beraber olacağın kadın senin yaralarını iyileştiremez. Sadece seni sevebilir.