Şu günlerde en sık duyduğumuz şey yalan. Herkes birbirini yalancılıkla suçluyor. Koca koca adamların da bir zamanlar çocuk olduğunu düşünürsek; belki yalana küçükten el atmak gerekir, ne dersiniz? Uzman psikolog Aslı Bozbey Akalın’ın yazısı, çocuklar ve yalan üzerine bize yol gösteriyor. Bazen çocuklarımızı, zararsız görünen minik yalanlar söylerken yakalarız. Yalan söylemek önemsiz konularla ilgili olsa bile, mutlaka üzerinde durulması gereken bir konu. Çünkü, bir süre sonra alışkanlık haline gelebilir ve çocuk her zor durumda kaldığında kolaylıkla yalana başvurabilir. Yalan söyleyen çocukların mutlaka bir amacı vardır. Öncelikle çocuk, anne-babanın ilgisini çekmek için yalana başvuruyor olabilir. Yanlış bir davranıştan ötürü alacakları cezadan ve ebeveynlerinin tepkisinden korktukları için de gerçekleri saklamayı tercih edebilirler. Ergenlik dönemindeki çocuklar ise genellikle hayatlarına müdahale edilmesini engellemek amacıyla yalana başvurur.
Çocuğunuzun yalan söylediğini fark ettiyseniz;
-Öncelikle hangi durumlarda yalana başvurduğunu belirlemeye çalışın.
-Aşırı tepki göstermemeye gayret edin. Yalanın değil, olanın üzerinde durun.
-Çocuğunuzu gerçeği itiraf etmeye zorlamayın. “Bu anlattıkların bana pek doğru gelmedi?” gibi ifadelerle doğruyu söylemesini sağlamaya çalışın.
-Asla çocuğunuzu ‘yalancı’ diye nitelendirmeyin.
-“Doğruyu söylersen ceza almayacaksın”gibi ifadelerden kaçının.
-Doğruyu söylemesinden duyduğunuz memnuniyeti mutlaka belirtin.
-Yalan söylemek, öğrenilen bir davranıştır. Çocuklarınızın önünde yalan söylememeye özen gösterin. Onlara model olduğunuzu unutmayın.
-Çocuklarınızla sıcak, samimi ve karşılıklı güvene dayalı bir ilişki kurmaya çaba gösterin.
(22.03.2014 tarihli Cumartesi Postası ekinden alınmıştır.)