Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben iki Sabri tanıdım

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben iki Sabri tanıdım

Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben iki Sabri tanıdım

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ankara İl Kongresi'nde konuştu... Erdoğan, 46 kez ameliyat edilen 15 Temmuz gazisi Sabri Gündüz'ün evine yaptığı ziyareti anlatırken, "2 Sabri tanıdım ben. Birisi bu Sabri: Ayağı kesiliyor... Diğeri de kendini tankın altına atan Sabri. Onu da çok ameliyat ettiler" dedi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti Ankara İl Kongresi'ndeki konuşmasından satırbaşları şöyle:

Değerli Ankaralılar, kıymetli yol ve dava arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Buradan Ankara'nın tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki vatandaşlarıma selamlarımı iletiyorum.

Kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Ankara teşkilatlarımızda vazife yapmış tüm kardeşlerime en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

Ankara 16 Nisan halk oylamasında yüzde 49 ile beklentilerimizin altında kalmıştı, inşallah yeni dönemde Ankara çok daha yüksek oranla AK Parti'nin kutlu yürüyüşüne destek olacaktır.

Türkiye yürürken AK Parti'nin Ankara'da yerinde saymasını asla kabul edemeyiz. Ankara, 2019'da şöyle yeri göğü inletecek oranlarla AK Parti bayrağını en yükseğe dikmeye hazır mıyız?

'ANKARA HAZIR MIYIZ?'


Ankara, 2019'da büyükşehri ile, ilçeleri ile yeni bir heyecanla mahalli idareler reformu yapmaya hazır mıyız? Ankara, Türkiye'nin başkentini heyecan bakımından, oy oranı bakımından AK Parti'nin de zirvesine çıkarmaya hazır mıyız?

Sizin bu heyecanınız, dostlarımızın yüreğini ferahlatırken, düşmanlarımızın yüreğine de korku salıyor. Rabbim bu ülkenin ve milletin huzuru, güvenliği için mücadele eden tüm güvenlik güçlerimizin yar ve yardımcısı olsun.

Şimdi de kahraman askerlerimiz işte önce Cerablus'ta, Rai'de, Bab'da, ani Fırat Kalkanı Harekatı'nda, şimdi de Afrin'de, İdlib'de, Kuzey Irak'taki operasyonlarda bayrağımızı dalgalandıran rüzgarı estiriyor.


BERABER YÜRÜYECEĞİZ


Kararı verdiğimiz anda önce ben sonra da çağrıyı yapacağız, hep birlikte yürüyeceğiz. Zaten sen yürümezsen, millet arkandan yürür mü? Beraber yürüyeceğiz. Siz 15 Temmuz'da çağrımıza, meydanlara yürüyerek bu cevabı verdiniz. Sadece Külliye'nin etrafında 29 şehidimiz oldu. 36 gazimiz oldu. O yürekler var ya... 251 şehit, 2193 gazi bu FETÖ denilen alçağı ve onun izleyenlerine bu ülkeyi dar etti. F-16'lar, helikopterler, tank, top vardı. Ama İstiklal Marşı'nda ne diyor? Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın...



Sabri Gündüz ve Sabri Ünal


İKİ SABRİ TANIDIM...


Dün akşam bir gazimizin evine gittim ve bu gazimiz 15 Temmuz köprüsünde silahlı bir yaklaşımla bu alçaklar tarafından vurulmuş ve 32 yaşında bir genç kardeşimiz. Bir tane yavrusu var. Çok da cefakar bir eşi var. 46 kez ameliyat olmuş. Şimdi salı günü ayağını dizden alta kesecekler. Düşündüm düşündüm artık başka çare yok. İki Sabri tanıdım, birisi bu Sabri (Gündüz). Birisi de kendini tankın altına atan Sabri (Ünal)...


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yaralanan gazi Sabri Gündüz'ü dün evinde ziyaret etmişti. ( Cumhurbaşkanlığı / Yasin Bülbül - Anadolu Ajansı )

Bu yüreği, inşallah mart 2019'a ardından kasım 2019'a taşıyacağız. Türkiye, yeniden bu kutlu yürüyüşü adeta yenileme sürecine inşallah bu adımı farklı bir adımla atacak.

Bugün milletimiz bize kendisinin ve evlatlarının özgür ve müreffeh geleceğini gördüğü için böylesine güçlü bir destek veriyor. 1994 yılından beri milletimizin bizi sürekli sınadı. Hamdolsun, bu imtihanların hepsinden alnımızın akı ile çıktık ki bugünlere gelebildik. İBB Başkanlığı görevimizden haksız bir şekilde alınıp cezaevine gönderildiğimizde bizi on binler cezaevine uğurlamıştı. O gün bize sahip çıkanların gözünde şahit olduğum samimiyeti bugün gittiğimiz illerde bir kez daha müşahede ediyorum.

Biz Türk milletinin bu desteğinden aldığımız güçle, karşımızdakilerin ne dediğine değil, kendi hedeflerimizin ne olduğuna bakıyor, bu doğrultuda da yürüyoruz. Bize husumet besleyenin, istikbalimizi tehdit edenin ne kimliğine ne cesaretine bakarız. Allah'ın yardımı, milletimizin cesareti, dostlarımızın duasıyla da ezer geçeriz. Son günlerde bize uzatılan hiçbir dostluk elini havada bırakmadığımızı sizler de görüyorsunuz. Meseleleri diyalogla, suhuletle çözmek isteyenlere karşı biz de müspet bir tavır sergiliyoruz. Konuşmak, müzakere etmek elbette kıymetlidir ama biz asıl neticeye bakarız. Asıl uygulamaya bakarız, asıl sahada ne olup bittiğine bakarız. Hem müzakere ederiz hem de operasyonlarımızı sürdürürüz. Bu süreçte kendine çekidüzen vermesi, yaptıklarını sigaya çekmesi gerekenler karşımızdakilerdir. Bu ilişkilerde karşılıklı bazı küçük jestler elbette mümkündür. Asıl hedeflerimizden verecek en küçük bir tavizimiz yoktur. Obama döneminde hep aldatıldık. Olacaksa olacak olmayacaksa kendi göbeğimizi kesmek zorundayız dedik.

Kendini bilmez teröristler bizim topraklarımıza oralardan roketler atarlarsa, şehitlerimiz olursa sabredemeyiz. 100'e yakın şehidimiz oldu. Bıçak kemiğe dayandı. Verilen sözler yerine getirilmedi. Arkamızdan işler çevrildi. Önce yanlışları bir düzeltecekler ki bizden talepte bulunsunlar. Olmayınca biz bir gece ansızın oraya girdik.

'BUNLARI AÇTIKLARI ÇUKURLARA GÖMDÜK'


Şu anda Fırat Kalkanı Harekatı'nda 2 bin kilometrekarelik alanı kontrolümüz altına aldık. Şimdi orada o toprakların gerçek sahipleri oturuyor. Biz oturmuyoruz orada ya. Bizim oralarda hevesimiz yok. Zaten şimdi PKK'sı da DEAŞ'ı da PYD'si de gömülmeye başladı. Biz ne dedik, 'Bunları açtıkları çukurlara gömeceğiz' dedik. Gömdük. Gömmeye de devam edeceğiz. Ya buraları bırakıp gidecekler veya silahları gömecekler, üzerine de betonu atacaklar.


'VERDİKLERİ SİLAHLARI İNKAR ETMESİNLER'


Terör örgütleri desteklenmekten vazgeçilsin. Bunları biz söyledik. Biz Amerika'ya dedik ki, gel Rakka'ya beraber girelim. DEAŞ'a karşı beraber mücadele verelim. Siz terör örgütü PYD, YPG ile beraber hareket ederseniz, bir başka terör örgütü ile yok edilmez. Tarih sizi bununla anacaktır dedik kendilerine. Onlara teslim edilen binlerce kamyon ve uçak dolusu silahlar verilen eğitimler inkar edilmesin, bu politikadan da derhal vazgeçilsin. Bunların hepsini biliyoruz. Bizim terör örgütlerinin her çeşidi ile baş edecek imkanımız var. Yeter ki terör örgütlerinin yanında hiçbir müttefikimizin askeri ve personeli olmasın.

'KENDİLERİ NEDEN TERÖRİSTLERİ TESLİM ETMİYOR?'


Aynı şekilde Avrupa'ya, Amerika'ya giden teröristler korunmasın, kollanmasın. Bizden teröristleri isteyenler kendilerindeki teröristleri acaba niye teslim etmiyorlar, bunun hesabını versinler.

Arkasındaki destek çekildiği zaman bu terör örgütlerini tepelemek bizim için leblebi, çekirdek kolaylığındadır. PKK'yı, arkasındaki onca desteğe rağmen 34 yıldır yerden yere çalan yine Türkiye'dir. Biz anda sesi soluğu duyulmaz hale geldi. Adeta ortadan yok oldu. Terör örgütlerini tepelemek bizim için vakayı adiyedendir.

Türkiye'nin toprak bütünlüğü mü zarar gördü. Hayır tam tersine güvenlik hatlarımızı sınırlarımız ötesine çatışıyoruz.

Masada ülkemiz yoksa, bölgemizle ilgili hiçbir konuda karar alınabilmesi mümkün değildir.