Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 5 çocuk çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 5 çocuk çağrısı

Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 5 çocuk çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu.

İşte satır başları...

Bu 16 Nisan bakın unutmayın 15 Temmuz'un bir intikamı olacaktır. 15 Temmuz'da bu millete bomba yağdıranlar, kandildekiler şimdi hayır diyor. Ana muhalefet ne diyor, hayır. Kimler bir araya geldi görüyor musunuz. Bunların birbirinden bir farkı yok. AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim evet diyor, MHP'li kardeşlerim evet diyor, BBP'li kardeşlerim evet diyor. Fakat CHP'ye HDP'ye Saadet'e gönül verenlere de sesleniyorum. Gelin sizler de bir olun. Beraber olalım, Hep birlikte Türkiye olalım.

Çıkmış ana muhaleftin başındaki zat huzur yok, mutluluk yok diyor. Yazıklar olsun, eline gözüne durdun. Sen SSK'nın başındayken hastanelerin halini benim kardeşlerim bilir. İlacımızı alamıyorduk. Kimdi o zaman müdür, sendin. Ey Kılıçdaroğlu senin daha çok yolun var. Sende hizmet aşkı yok, sende dert yok, dikili bir ağacın yok.


"BUNLAR ÇOK YÜZLÜ"


Avrupa ülkelerinin tüm demokratlıklarının işin ucu kendilerine dokununcaya kadar olduğunu gördük mü? İşte AB. Hani girelim dediğimiz AB var ya karar alıyor, başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık! Hani din özgürlüğü vardı, inanç özgürlüğü vardı? Bunlar çok yüzlü. Sıkısya kipayı da yasakla. Türkiye başta olmak üzere kendileri dışında herkese kriter dayatan bunlar değil mi?


"İPTAL ETTİK"


Belediye OHAL ilan ediyor, hükümet değil. Hale bak. İBB de kardeş şehir belediyesi oldukları için ertesi gün dedik ki, 'iptal edin' ettiler. Bitti o iş. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirene benim de uçuş yasağım vardır.


"TERBİYESİZLİĞE BAK"


Artık geri gidiyoruz hale bak. Seçim bitince çark ediyor. 'Haydi kaldığımız yerden devam edelim' diyorlar. Yok öyle. 'Oturur yemek yeriz' diyorsun terbiyesizliğe bak. Onların rahatsızlığı şahsımdan ya da hükümetten değildir. Onlar Türkiye'nin ekonomisiyle, konumuyla kendilerine ihtiyaç duymayan bir yere gelmesinden rahatsızlar. Fabrikada işçi olarak çalışan Türk'e itirazları yok, yöneticisi, sahibi olan Türk'e artık tahammül edemiyorlar.

Yarın Çanakkale'de Dünyanın bir numaralı köprüsünün temelini atıyoruz. Bedeli 11 milyar dolar. Hani Türkiye bitmişti? Yüzde 50'si Kore yüzde 50'si Türk.


"3 DEĞİL, 5 ÇOCUK YAPIN"


Avrupa'daki kardeşlerime sesleniyorum; yaşadığınız, çalıştığınız yerler sizin vatanınızdır, sılanızdır. Oraya sahip çıkın, daha iyi yerlerde yaşayın, en güzel evlerde oturun, en iyi arabalara binin, 3 değil 5 çocuk yapın. Avrupa'nın geleceği sizlersiniz.


"SIKIYSA DESİNLER"


Biz 'hayır'cıları yeni tanımadık. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken 'hayır' diyenleri biliyorsunuz değil mi? Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne 'hayır' diyenleri biliyorsunuz değil mi? Marmaray Tüneli'ne 'hayır' diyenleri biliyorsunuz değil mi? Avrasya Tüneli'ne 'hayır' diyenleri biliyorsunuz değil mi? Şimdi merak ediyorum Çanakkale Köprüsü'ne ne diyecekler? Sıkıysa desinler, diyemezler.

Batılıların Cumhurbaşkanlığı sistemine neden karşı olduklarını anladım pekiyi içimizdeki Hollandalılara ne oluyor? Ana muhalefetin başındaki zat ve avanesi Anayasa değişikliğini karalamaya çalışıyor. Klavuzu karga olanın nokta nokta. Klavuzu Avrupa'daki faşist olanların varacağı yer 1940'ların tek parti CHP'sidir.


"KENDİSİNİ TARİF EDİYOR"


Ben 15 Temmuz'dan sonra Sayın Bahçeli'yi çağırdım geldi. Bu Beyefendiyi de çağırdım, son anda birileri devreye girdi Cuma günü Yenikapı'ya geldi. Ben CHP'ye gönül veren kardeşlerim için üzülüyorum. Bu Genel Başkanın kafasıyla bir CHP'linin Cumhurbaşkanlığını göremeyiz, çocuklarımız da göremez. Geçen bir televizyonda 'evet çıkarsa istifa eder misiniz diyorlar. "Niye edeyim?' diyor. 7 seçim kaybetti istifa etti mi? Sürekli bir tek adam lafı ediyor ya aslında kendisini tarif ediyor. Türkiye 16 Nisan'dan sonra bundan kurtuluyor.


"YANLIŞLIKLA DA OLSA DOĞRU SÖYLEMİŞ"


Geçen gün Anayasa değişikliğini eleştiriyor bir radyoda. Diyor ki Cumhurbaşkanı başka partiden Başbakan başka partiden. Yanlışlıkla da olsa doğruyu söylemiş. Bizde işte böyle olmasın diye Cumhurbaşkanlığıyla Başbakanlığı birleştiriyoruz. Yapılan işin özü bundan sonra Başbakanlık yok. Ey Kılıçdaroğlu anladın mı? Bundan sonra Başkan var yeterli sayıda da Başkan Yardımcısı var. Bu bir olabilir, iki olabilir üç olabilir.


"ORTADA FESİH DİYE BİR ŞEY YOK"


Eski sistemin yol açtığı acıları tatmış herkes aynı talebi dile getirmiştir. Meclisi devre dışı mı bırakıyoruz? Meclis kapatılıyor diyor Kılıçdaroğlu. Dürüst ol. Kanun teklif etme yetkisi Meclis'in. Hükümet Cumhurbaşkanının atamış olduğu isimlerden oluşuyor. Meclis'in çıkardığı kanunlar Cumhurbaşkanlığı kararnamesinden üstündür. Anayasanin tüm maddeleri her şeyin üstündedir. Bir konuda parlamentonun çıkardığı kanunla cumhurbaşkanının çıkardığı kararname olamaz. Cumhurbaşkanının yasamayı devre dışı bırakma durumu kesinlikle yoktur. Meclisi istediği zaman feshedebilir diyor. Ortada fesih diye bir şey yok. Cumhurbaşkanı Meclisi seçime götürüp kendisi yerinde kalmıyor. Her hal ve şart altında seçimler birlikte yapılıyor. Amacı da geçmişte yaşadığımız tıkanıklıklara meydan vermemek. Daha da ileri gidiyorum. Askeri Mahkemeler kapatılıyor, yargıdaki çift başlılık ortadan kalkıyor. Sadece sivil mahkeme olacak. Yargınınn bağımsızlığına geçiyoruz yanına da tarafsızlık geliyor. Yargı hem bağımsız hem tarafsız oluyor. Hakimler Savcılar Kurulu'nun yapısı değişiyor. 4 tanesini Cumhurbaşkanı atıyor. 7 tanesini Meclis atıyor 5'te 3 çoğunlukla.


"GENÇLER PARLAMENTOYA GİRECEK"


Seçilme yaşı kaçtı, 30. Biz bunu 25'e indirdik. Şimdi 18'e indiriyoruz. Bunlar ne diyor? Çoluk çocuğa mı bırakacağız diyor. Seçmek zordur seçilmek değil. Biz de diyoruz ki gençler bu parlamentoya girecek.