Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı'ya Suriye ve Kudüs eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı'ya Suriye ve Kudüs eleştirisi

Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Batı'ya Suriye ve Kudüs eleştirisi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da Dünya Göçmenler Günü vesilesiyle düzenlenen "Anadolu Dünya Dolu" programında konuştu.  Erdoğan Batı'nın Suriye ve Kudüs'te yaşananlara sessiz kalmasını eleştirdi,"Avrupa'lı bakanlar sığınmacıları kastederek 'Hepsini denize  dökmek lazım' diyorlarsa orada insanlık ölmüş demektir. Türkiye olarak ülkemize gelen 3,5 milyon kardeşimize herhangi bir hesapla değil sadece Allah için kucak açtık" dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...

Bugün burada ensarla muhacirin buluşması var. Bugün Türkiye dünyanın en çok sığınmacı barındıran ülkesi olmasına rağmen diğer ülkelerde sergilenen çirkinliklerin yaşanmadığı ülkedir. Çünkü biz önce insan olarak bakıyoruz. Bir hak aşığı ne diyor? İkilik kinini içimen atıp, özde ben bir insan olmaya geldim. Taht kuralı ariflerin gönlünde sözde ben bir insan olmaya geldim.

Bugün de Suriye'den Irak'tan başka yerlerden kardeşlerimiz başları sıkıştığında Anadolu'ya yönelmiştir.İyi günde dost çok rahat bulunur. Önemli olan kötü günde dost bulabilmektir. Ülkemize gelen herkese gönlümüzü açtığımız gibi yurt dışına giden vatandaşlarımızı destekliyoruz. Bizim göçmenler konusunda alnımız ne kadar ak ise kendini gelişmiş ülke olarak tanıyanların da o kadar eğiktir.


"GELECEKTEKİ FELAKETİN HABERCİLERİ"


Batı için Suriye'de 7 milyon insanın ölmüş olması hiç bir anlam ifade etmiyor. Avrupa ülkelerine yönetimde söz sahibi olmaya başlayan ırkçı partiler gelecekteki felaketin habercileridir. Avrupa'lı bakanlar sığınmacıları kastederek 'Hepsini denize dökmek lazım' diyorlarsa orada insanlık ölmüş demektir. Kucağındaki çocuğuyla umuda koşan babaya çelme takan Avrupa'nın kendini sorgulama zamanı çoktan gelmiştir. Batı ülkelerinin göçmenler konusundaki acı politikasının farklı coğrafyadaki acı sonuçları ortaya çıkıyor. Bugün 700 bin göçmenin başka yere gidemediği için Libya'da mahsur kaldığı iddia ediliyor.


(Erdoğan konuşurken Quaresma da pürdikkat dinledi)

"DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK"


Türkiye olarak ülkemize gelen 3,5 milyon kardeşimize herhangi bir hesapla değil sadece Allah için kucak açtık. Ülkemizdeki sığınmacılar için 7 yılda toplam 30 milyar dolar harcadık. Birileri bu paraları kendi bütçemize harcadığımız algısını oluşturmaya çalışıyor. Biz bu desteğimizi vermeye devam edeceğiz. Çünkü bu millet ensar olmanın ne demek olduğunu gayet iyi bilir. Türkiye sıkıntıya düşmeden bu yardımları yapacak seviyedeydi. Ya tersi olsaydı? Uluslararası kurullara el açtığımız günler vardı. 3-5 milyon dolar için IMF'nin kapısında el açtığımız günler vardı. Göreve geldiğimizde IMF'ye borcumuz 23,5 milyar dolardı.


"ANAMUHALEFET NEDEN PEŞİNE DÜŞTÜ?"


AP'nin söz verdiği paranın ilk diliminin 1 milyon euro'su gelmiş değil. Hadi Avrupalıların riyakarlıklarını anladıık da bu anamuhalefet partisinin neden peşine düştüğünü anlamıyoruz. 1 yaşındaki çocuğu sigortalı yapanın böyle bir şey sorma hakkı olabilir mi? Biz bu konuyu para üzerine konuşmaktan hicap duyuyoruz. Ama birilerinin attığı iftiraları da karşılıksız bırakamayız. Avrupa da anahmuhalefet de yakın tarihin en önemli operasyonunu itibarsız hale getirmeyi hedeflemektedir.


"BAŞBAKANIMIZ TURİSTİK ZİYARETE GİTMEDİ"


Bosna Ersek'in kurucusu Aliya İzzetbegoviç 'in güzel bir sözü var; Her şey bittiğinde düşmanlarımızın sözlerini değil dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız. Göçmenler konusunda biz elimile yapabildiğimiz her şeyi yapıyoruz. Bugün Başbakanımız heyetle Bangladeş'te. Turistik ziyarete gitmedi Bay Kemal. Myanmar'dan kovulan Müslümanlar var ya, o dereleri bataklıkları geçerken anne-babaların ölümün ekranda izlemişsinizdir. Oradaki aileleri görmek ve nasıl yardım yapabileceğimizi görmek için gitti.


"MÜCADELEYİ ZAFERE ULAŞTIMAKTA KARARLIYIZ"


Kudüs İsrail'in işgalinden beri adaletsizliğin yaşandığı bir yer haline gelmişti. Kudüs meselesi sadece geçiştirilebilecek bir konu değildir. Kudüs konusunda mutlaka somut netice almaya yönelik adımlar atmak zorundayız. Müslümanlarla Hristiyanların da kutsal mekanlarını barındıran Kudüs'ü israil'e terk etmek tehlikeli bir sürecin kapısını açmaktır. Bugün Kudüs'te ağlatılan her çocuk yaklaşan yeni bir fırtınanın habercisidir. Kudüs meselesi insanlığın uyanışına vesile olacaktır. Biz bu konuda üzerimize düşenleri yaptık, yapmayı sürdüreceğiz. Bu mücaeleyi zafere ulaştırmakta kararlıyız.