Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Erken seçime gitme kararını parlamento alır'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni anayasa ve referanduma ilişkin, "18 maddeyi öce bir hazmedelim. Birinci maddede yargının bağımsızlığına bir de tarafsızlık eklenecek. İkincisi milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılacak" diyerek bazı ülkelerin milletvekili sayılarının grafiğini göstererek konuşmasına devam etti.

Türkiye'nin nüfusunun 80 milyon olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, "600 milletvekili ile temsilde adaleti sağlayalım istedik. Hakaret üstüne hakaret. Yeter yetmez o ayrı bir şey. Şu anda parlamentoya bu getirildi. Millete gidiyoruz. Millet uygun derse çıkar. Demezse yapılacak bir şey yok. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" dedi.

​

GENÇLİĞE GÜVENİN

Erdoğan, 18 yaşın seçilme yaşı olmasına ilişkin bazı ülkelerin "AB'nin yüzde 73'ünde seçilme yaşı 18" yazılı grafiğini göstererek gençlerin siyasette yer almasının önemine vurgu yaptı. Erdoğan, "Demek ki ana muhalefet bu tür gençlere güvenmiyor. Aday göstermekten de çekiniyor. Ben diyorum ki bu gençliğe güvenin. 21-22 yaşlarında siyasete geçtim. Yaklaşık 40 yıldır siyasetin içindeyim" dedi.

DÜZELTMİŞ OLSA DA KENDİSİNİ KURTARAMAZ

Erdoğan, "Cumhurbaşkanı - başbakan yetkileri birleşiyor. Ana muhalefetin başındaki zat ne diyor? Farklı partilerden kavga edilecek deniliyor. Sonradan konuşmasını düzeltmiş olsa da kendisini kurtaramaz. Adeta bir yalan makinası.

ATAMALARDA SIKINTILAR YAŞADIK

Anayasa kitapçığının fırlatılmasına ilişkin elinde tuttuğu gazete haberini gösteren Erdoğan, "Biz iki dönem başbakanlarımız ile uyum içinde çalışıyoruz. Aynı ekolden geldiğimiz için çalışıyoruz. Gül'den önce Sezer ile uyumu yakalayamadık. Atamalarda sıkıntılar yaşadık" dedi.

KARARI PARLAMENTO ALIR

Erdoğan, "Saf tipler var. TV'lere çıkıyor. Cumhurbaşkanı fesih yetkisi kullanacak diyor. Böyle bir şey yok. Yalan. Bu yeni düzenleme ile cumhurbaşkanı fesih yetkisine sahip olmadığı gibi erken seçime gitme kararını parlamento alır. Cumhurbaşkanın erken seçime götürme yetkisi dahi yok. Bunun da belli oranları var tabi. Hem parlamento hem cumhurbaşkanı böyle bir erken seçim. Sistem olarak sizi bir uzlaşmanın içine doğru itiyor. Bundan dolayı ülkede istikrar oluyor" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Şimdi başbakanlık kaldırılıyor artık başbakanlık yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu da bilmesi lazım. Yeni sistemde 100 yardımcı falan deniliyor böyle bir şey de safsata" dedi.

ERKEN SEÇİM DÜŞÜNMÜYORUZ

"Referandumundan hangi sonuç çıkarsa çıksın erken seçim olmaz mı?" şeklindeki soruya Erdoğan, "Şu andaki görüntüde 2019 Kasım'a kadar göre böyle gidecek bir hükümet var. Sayın Başbakanımızın açıklamalarına baktığımız zaman 'erken seçim düşünmüyoruz' diyor. Bu birinci derecede hükümetin tasarrufudur. Bana sorulsa ben de aynı kanaatteyim. Erken seçimlerle ile idare edilen bir ülkede istikrarı bulamazsınız" dedi.

​

TEESSÜF EDİYORUM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB ile olan gerilime ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanına diktatör diyecek kadar düşünce, inançtan yoksun olanların bir şey söylemeye hakları yok. Almanya, Hollanda, İsviçre, Danimarka neler söylüyor. Seçimi atlatalım ondan sonra gelin deniliyor. Ne demek seçimden sonra gelin? AB'nin müktesebatını yok saydılar. Değerlerini çiğnediler. Üzülerek hiç istemezdim böyle bir şey olsun. Almanya Cumhurbaşkanı açıklama yaptı. İyi arkadaş olmamıza rağmen. Beni hedef alan adımı zikrederek yaptı açıklamayı. Bu açıklamadan dolayı kendisine Teessüf ediyorum. Keşke böyle bir açıklamayı yapmamış olsaydı. Almanya'daki faşizan baskıları söylüyorsam bunu tanımı içinde söylüyorum.

KİMSE RAHATSIZ OLMASIN

Nazi benzetmesini yaparak söylüyorsam bunu tanımı içinde söylüyorum. Aynı şeyi Hollanda için de söylüyorum. Hollanda'yı Şansölye sahiplendi. Benim bakanımı konsolosluğa sokmayacaksın, benim vatandaşımı köpeklerinize ısırtacaksın. Hani nerede uluslararası hukuk? Sonra biz Nazizm, Faşizm deyince rahatsız oluyorsun. Tanımın içinde buraya otuyor yaptığınız. Kimse rahatsız olmasın. Faşizm mi diyelim? Hangisini istiyor? Hangisini istiyorsa onu deriz.

PKK'YA AYRI MUAMELE

O dönemde düşünün iki şey vardı; İtalya'da faşizm, Almanya'da nazizm. Bunlar birbirleriyle uzak şeyler değildi. Bunlar bir dayatmanın baskının aslında tezahürüydü. Şuanda yapılan da bu değil mi? Türk ve Müslümana karşı yapılıyor bu. Türk ve Müslümana ayrı muamele, PKK'ya ayrı muamele. Onların hepsinin önünü açıyorlar. Onların Kandil'deki başı video konferansla konuşuyor ama Türkiye Cumhurbaşkanı konuşma yapamıyor."

ANKETLERİN DURUMU

Erdoğan, halk oylamasında yüzde 52'nin üzerinde evet oyu çıkacağına inandığını ifade etti.

Buralarda rakamları vermek doğru olmaz ama yoğun bir kampanya sürecinin içerisindeyiz. Gerek şahsım gerek başbakan, bakan arkadaşlar, sayın Bahçeli... Tüm imkanlarla çalışmalar devam ediyor. Yaptığımız son anketlerde gördüğümüz durum tespit, evet oylarının her geçen gün önde ve yükselerek devam ettiğidir. Bu yükselen evet oylarının çok daha yükselmesini arzuluyoruz.

Benim CHP'ye gönül vermiş olan vatandaşlarım da bence Kandil ile beraber olmayacak. Onların da biz hayır diyemeyiz diyeceklerine inanıyorum, bu yaklaşımı görüyorum. Yüzde 52'nin çok çok üzerinde bir evet bekliyoruz. Evet oranını yüzde 60'larla taçlandırmak istiyoruz.

GÜNDEMİMDE YOK

Erdoğan, "Şu anda gündemimde Almanya'ya gitmek yok. Bütün bu gündemlerin hepsini 16 Nisan belirleyecek. 16 Nisan'dan sonra çok sürprizlerle karşılaşabilirsiniz onlar da karşılaşabilir" dedi.

TAKDİR EDİYORUM

AB'ye tepki gösteren Erdoğan, "Bizlerin liderler zirvesine katılmamızı kabullenmediler. Şu anda hala yarım ağızla bir şeyler söylüyorlar. Türkiye artık bunları kabul edecek bir ülke değil. Sorun bizden kaynaklanmıyor. Sorun AB üyesi ülkelerin bir kısmından kaynaklanıyor. İngiltere ne yaptı? Referanduma gitti, adımını attı. Ben İngiltere'nin bu duruşunu takdir ediyorum" diye konuştu.

​

KÜSTAHLAR

Erdoğan, "AB ile siyasi ve idari konularda gözden geçirme ihtiyacımız olabilir. Bakanımı engelliyor. Genişlemeden sorumlu zat ismini bile vermeyeceğim gidiyor bizler için küstah tabirini kullanıyor. Aynaya baksın ya. Küstahlar bize küstahlık taslayamaz. İleriye gidenler aynı karşılığı bulacaklar. Türkiye ile böyle gayri ahlaki bir yarışa girilemez. Aynı cevabını alırlar. Bir taraftan müzakere masasında olacaksın bir taraftan da bunu yapacaksın. 3 milyon mülteciyi alacaksın ev sahipliği yapacaksın 'ne olur bize göndermeyin' diyecekler" açıklamasında bulundu.

ABD ZİYARETİ NE ZAMAN?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olası ABD ziyaretine ilişkin, "ABD'den FETÖ konusunda olumlu bir gelişme var mı?" sorusuna Erdoğan, "Şu anda görüşmeler yapılıyor. Özelikle de dışişleri bakanımızın bir ABD seyahati oldu. Orada adalet bakanı ile görüşmeleri oldu. Temenni ederim 16 Nisan'dan seçimleri tamamlarız. Bize verişmesi planlanan randevuları verirler. O randevuda bu konuları çok daha açık görüşme imkanımız olur. Mesajlar gelip gidiyor. Aldığımız mesajlardan şu çıkıyor: Mayıs ayı içerisinde bizim yüz yüze yapacağımız görüşme önem arz ediyor. Sadece FETÖ meselesi değil. bölgenin soru8nalr ı konusunda önemli almamız gereken kararalar var. Mümbiç, Rakka, Musul meselesi önem arz ediyor" diye yanıt verdi.

UÇUŞLARDA ELEKTRONİK CİHAZ YASAĞI

ABD'ye ve İngiltere'ye Türkiye'den yapılacak uçuşlarda elektronik cihaz yasağı getirilmesine ilişkin Erdoğan, "Girişimimiz oldu. Bugün Theresa Mary May, ile yaptığım görüşmede arzum şu dedim: 'bizim ve sizin yetkililerinizin bu işi konuşmalarında yarar var' dedim. 'Ekonomik ve güvenlik noktasında birbirimize karşı itimadımızı zedeliyor' dedim. Sayın May yetkililerin bu görüşmeyi yapmasını istediğini söyledi. Benzer bir yaklaşımı Mevlüt bey, Amerika'dan görüşmeler yapmak suretiyle 'bunları tekrar gözden geçirelim' diye bana bugün durumu bildirdi. Temennim bir an önce bu yanlıştan vazgeçilir.Güvenlik konusudur doğrudur ama abartılı bir hale gelmemesi gerekir" diye konuştu.

Hakime TORUN / ANKARA (DHA)