Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin ekonomide hiçbir sorunu yok
Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin ekonomide hiçbir sorunu yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müteahhitler Birliği Ödül Töreni'nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müteahhitler Birliği Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, ekonomiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'yi ekonomiyle vurmaya çalışıyorlar. Dedikoduya gerek yok. Türkiye'nin ekonomide hiçbir sorunu yok. Yaşanan dalgalanmalar psikolojik iklimler ve bunun ülkemize yansımalarından kaynaklanıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Son dönemde terörle darbeyle özellikle de kaosla dize getiremedikleri Türkiye'yi ekonomiyle vurmaya çalışıyorlar. Dedikoduya gerek yok. Türkiye'nin ekonomide hiçbir sorunu yok. Yaşanan dalgalanmalar psikolojik iklimler ve bunun ülkemize yansımalarından kaynaklanıyor. Bizim kendi çözümlerimiz üretmemiz kendi yollarımızı açmamız gerekiyor. Türkiye Varlık Fonu gibi araçlar işte burada devreye giriyor.

"BİZİM KİTABIMIZDA GERİYE GİTMEK YOKTUR"


Bizim kitabımızda geriye gitmek yoktur. Daima ileriye ve bunu da kararlı bir şekilde yol almak suretiyle sürdürmeliyiz. Milletimize sözümüz var. Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracağız. 14 yılda tüm zorluklarla mücadele ettik. Milletimizin verdiği destek sayesinde önümüzdeki tüm engelleri aşarak bugünlere ulaştık.

"DÜNYA, SURİYE VE IRAK KRİZİNDE KÖTÜ BİR SINAV VERDİ"


Bölgemizde yaşanan kriz sadece bizim için değil, dünyanın tamamı için de sürdürülebilir değildir. Dikenli tel örgülerin arkasında huzur aranamayacağına maalesef birçok kez şahit olduk. Bölgemizdeki krizi çözmenin yolu buradaki insanların siyasi ve ekonomik bakımdan geleceklerini güvence altına alacak yöntemleri devreye sokmaktık. Dünya, Suriye ve Irak krizinde kötü bir sınav verdi.

"HER KİM Kİ TÜRKİYE'NİN BU ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM ETMESİNİ SÖYLÜYORSA..."


Değişim, hayatın en önemli gerçeğidir. Millet olarak bizim de geçmişimizden aldığımız dersler ışığında kendimize daha müreffeh bir gelecek için çalışmamız gerekiyor. Siyasetteki kırılgan ortamın ürünü olan istikrarsızlık, vesayet sisteminin en büyük kuvvet kaynağıdır. Her kim ki Türkiye'nin bu şekilde yoluna devam etmesini söylüyorsa o kişi ya geçmişten haberdardır ya da varlığını eski köhne sisteme borçludur. Bugünden geriye baktığımızda ülkemizin ne tür operasyonlardan geçerek bu aşamaya vardığını görüyoruz.

"RAHMETLİ ECEVİT'İN YÜZÜNE ANAYASA FIRLATILDI MI?"


Bu noktaya durduk yerde gelmedik, Türkiye yasama yürütmedeki kargaşalardan büyük zarar görmüştür. Ekonomik krizler ağır maliyet yüklemiştir. 16 Nisan'la birlikte artık yasama organı yok diyorlar. Dürüst olun, siyaset eğer dürüst olursa millet sizi bir yere getirir. Eğer siyaseti düzgün yapmazsanız sittin sene bir yere gelemezsin. Doğru yürütme başkanda toplanıyor. Yasama var yürütme var yargı var. Hiçbirisinin ortadan kalkması söz konusu değil. Sadece Cumhurbaşkanı- Başbakan kavgaları dahil sistemi sorgulamak için yeterlidir. Rahmetli Ecevit'in yüzüne anayasa fırlatıldı mı? Sonrasında döviz ne oldu? Rahmetli Özal ve Demirel'in nasıl birbirine giridklerini hatırlayın. Bunları yaşadık mı yaşadık. Biz bunları görmek istemiyoruz.

"AYNI EKOLDEN GELDİĞİMİZ İÇİN ŞUANDA SIKINTI YAŞAMIYORUZ"


10 yıldır işlerin düzgün yürümesinin sebebi sistem değil. Birbirini tanıyan insanlar olduğu için bu makamlarda sorun olmadı. Şuanda Başbakanımızla uyumlu bir şekilde ilerliyoruz. Aynı ekolden geldiğimiz için şuanda sıkıntı yaşamıyoruz. Yarın öbürgün farklı hedefleri olan kişiler bu makamlara geldiğinde mevcut durumla seyredin gümbürtüyü. Ülkemizi bilerek bu kaosun içine atamayız.


"İKİ SAF VAR; BİRİ EVET BİRİ HAYIR"


Açık ve net söylemek zorundayım. Bakınız, burada iki saf var. Bir evet, bir de hayır. Kandil ne diyor? Gelin hayırda buluşalım diyor. Bunlar ülkemizi parçalamak isteyenler. 40 yıldır bu ülke bunlarla mücadele ediyor. Şuanda bunların çağrısı nereye? Hayır oyuna. Kişi sevdikleriyle beraberdir bunu unutmayın. 18 maddenin daha bütüncül olarak çözüme kavuşturulması için mücadele verildi ama ne yazık ki bu ülkede siyaset ana muhalefet siz ne diyorsunuz beyaz o siyah diyor. Sonunda gerek AK Parti'nin gerek MHP'nin uyumu ve dayanışması içerisinde oldu. Böyle bir kararlılığı ve parlamentoda bütünleşmeleri sağolsun bu hazırlığı buraya getirdi. Diyorum ki, tüm millet, gerek AK Parti, MHP, CHP hatta HDP'ye gönül vermiş tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum; gelin bu reformda hep birlikte güçlü bir Türkiye'nin sistem noktasında temel taşlarını yerli yerine koyalım.

"GENSORU MEKANİZMASI KALKIYOR, GÜVEN OYU MEKANİZMASI GELİYOR"


Türkiye'de parlamento gen sorularla adeta parlamentonun işlevini ortadan kaldırmıştır. Gensorudan cevap alamayacağını bile bile gensoru veriyorlar. Gensoru verileni de meşgul ediyorlar. Bu gensoru mekanizması kalkıyor, güven oyu mekanizması kalkıyor. Gerçek güven oyu millete aittir diyoruz ve millet huzuruna geldiği zaman gensoruyu da verir, güven oylamasını da yapar. Cumhurbaşkanı yürütmeden sorumlu olacak. Meclis'te yasama görevini yerine getirecek. Yargıda kendine ait görevi yapacak. Bu sistemin en büyük garantisi millettir. Çünkü milletimizin yüzde 50'den fazlasının destek almak demek toplumun tamamını kucaklamak anlamına geliyor. Ülkemizde kurucusu olduğum parti yaklaşık 10 yıldır hep yüzde 45'ler sonunda yüzde 50 üzerinde oy aldığı için kolay zannediyorlar. Kendi ailesinden 10 kişiden 5'inin oyunu alamayacakların yüzde 50 oy oranını küçümsemektedir. 5 yıl çok çabuk geçer, bir sonraki milletin karşısına çıktığında yine yüzde 50 den fazla oy alması gerekiyor. Cumhurbaşkanı bu yüzden halkın gönlünü kazanması gerekiyor. Cumhurbaşkanı artık yaptığı her işte Meclis ve yargı denetimine sahiptir. Böyle bir cumhurbaşkanının millete hizmet etmek dışında bir şeye teşebbüs etmesi düşünülemez.

Haberin Devamı