Gündem Cumhuriyet Gazetesi davasında karar açıklandı

Cumhuriyet Gazetesi davasında karar açıklandı

Paylaş
Cumhuriyet Gazetesi davasında karar açıklandı

Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’a ‘Terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme’ suçundan 7 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilirken tahliye edilmesine karar verildi

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen 9. duruşmada bütün gün sanıkların avukatların esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yaptı, müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek, beraatlerini talep etti.


Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay


KARAR AÇIKLANDI

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik açılan Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 20 sanıklı dava karara bağlandı. "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan Akın Atalay'ı 7 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Murat Sabuncu'yu 7 yıl 6 ay hapis, Kadri Gürsel'e ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Toplam 15 sanığın da ceza aldığı davada, 3 sanığın da beraatine karar verildi. Firari sanıklar Can Dündar ve İlhan Tanır'ın dosyalarının ayrılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, Akın Atalay'ın tahliyesine hükmetti. Twitter'da "Jeansbiri" isimli hesabın sahibi olan Ahmet Kemal Aydoğdu, "örgüt üyeliği" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı, tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı. Tüm sanıklara yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

CAN DÜNDAR'IN DOSYASI AYRILDI


İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmada karar saat 21. 25'de açıklandı. Mahkeme heyeti, firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ile ABD muhabiri İlhan Tanır'ın dosyalarının da ayrılması karar verdi.

3 SANIĞIN BERAATİNE KARAR VERİLDİ


Mahkeme heyeti, sanıklar Günseli Özaltay, Turhan Günay ve Bülent Yener'in ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

AKIN ATALAY'IN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ


Mahkeme heyeti, Gazetenin İcra kurulu Başkanı Akın Atalay'ın "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 7 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca, Atalay'ın tahliyesine karar verdi.

KADRİ GÜRSEL'E 2 YIL 6 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ


Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Vakıf Başkanı Orhan Erinç'i de "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Bülent Utku'yu da "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesini kararlaştırdı. "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'yu 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Yazar Kadri Gürsel'i de aynı suçtan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

5 SANIK 3 YIL 9'AR AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI


Mahkeme heyeti sanıklar Güray Tekin Öz, Önder Çelik, Musa Kart, Hakan Karasinir ve Mustafa Kemal Güngör'ü de "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan da 3 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırdı.

AHMET ŞIK'A 7 YIL 6 AY HAPİS CEZASI


Aydın Engin'i "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan da 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Hikmet Çetinkaya'ya 6 yıl 3 ay hapis ve Ahmet Şık'a 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Muhasebe çalışanı Yusuf Emre İper'in “Örgüt propagandası yapmak" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.

JEANSBİRİ'NİN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ


Twitter'da "Jeansbiri" isimli hesabın sahibi olan Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise “örgüt üyeliği “suçundan 10 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, Aydoğdu'nun tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme heyeti, tüm sanıklara yurtdışına çıkış yasağı koydu.

ÜYE HAKİMDEN MUHALEFET ŞERHİ


Üye hakim, Kadri Gürsel' e verilen hapis cezasına muhalefet etti. Üye hakim, Kadri Gürsel'in "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan dava açıldığı anımsatarak, "Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığa beraat etmesi gerektiğini kanaatindeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum" dedi.

KARAR SONRASI İLK PAYLAŞIMLAR


Kararın ardından Ahmet Şık sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı. Şık mesajında, “Enseyi karatmayın. Haklı olanı susturma savaşını tarihte hiçbir diktatörlük kazanamadı. Biz kazanacağız” ifadelerini kullandı.

KORKUYORSAM ŞEREFSİZİM


Murat Sabuncu ise, '7.5 yıl ceza verdiler. Bilsinler korkuyorsam şerefsizim. Bu ülkede kalacağım, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da cesaretle gazetecilik yapacağım. Memleket ve meslek aşkımı hiçbir karar öldüremez' paylaşımını yaptı.

SANIKLARIN SON SÖZLERİ ALINDI


Avukatların ardından sanıkların son sözleri soruldu.

Gazetenin İcra Kurulu Başkanı tutuklu sanık Akın Atalay, "Heyetin kararı ne olursa olsun bilinmesini isteriz ki Cumhuriyet gazetesi ve biz Cumhuriyetçiler kötülüğe karşı direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Sanık Kadri Gürsel de gazeteci oldukları için tutuklandıklarını, önlerine boş bir iddianame konduğunu, uzun tutukluluğun infaza dönüştüğünü savunarak, "Kendim ve tüm arkadaşlarımın beraat talep ediyorum" diye konuştu.


'SİZE YARDIMCI OLAMAYACAĞIM'


Sanık Aydın Engin de halkın haber alma özgürlüğünün yargılandığını belirterek, "Size de halkın haber alma hakkını savunmak düşüyor, zor bir görev, size yardımcı olamayacağım, tek başınıza yapacaksınız. Hoşçakalın" ifadelerini kullandı.

Hikmet Çetinkaya gazeteciliğin suç olmadığını belirtirken, Orhan Erinç de son sözünde avukatlara teşekkür etti. Murat Sabuncu da özgürlüğün güzel olduğunu, gazeteciliğin de suç olmadığını kaydetti.


AKIN ATALAY CEZAEVİNDEN ÇIKTI


Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik açılan dava kapsamında kararla birlikte tahliyesine karar verilen Akın Atalay, Silivri Cezaevi'nde çıktı.




Cezaevi çıkışında Atalay'ı ailesi, yakınları ve meslektaşları yalnız bırakmadı. TEM Otoyolu üzerinde bir dinlenme tesisinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Atalay, şunları söyledi:


"KORKUNUN OLDUĞU YERDE ADALET OLMAZ"


"Çok bir şey söylemeyeceğim. Kimseyi zor durumda bırakmayacağım. Ayak üstü konuşmayı fazla sevmem. Söyleyeceğim şeyler öfkeli şeyler değil. Sadece şunu söyleyebilirim. Daha konuşacak çok şeyimiz olacaktır. Ama şunu bilsinler. O sözümüzün arkasındayız. Korkunun olduğu yerde adalet olmaz. Türkiye'de adalet yok, yargı yok. Ben bütün duruşmalar boyunca çıktığım duruşmalarda hiçbir zaman mahkeme ya da hakim terimini kullanmadım. Çünkü Türkiye'de bunun olmadığını biliyorum. Nezaketsizlik göstermemek için sadece sayın heyet dedim. Orada bir kurul vardı. Ama bizim işimiz kişilerle değil, bizim işimiz sistemlerle onların isimlerini Ali, Ayşe, Veli Fatma olması önem taşımıyor. Önemli olan Türkiye'de bir yargılama yapılmadığı, adliyelerin artık bir mağduriyet üretme merkezi haline geldiğini herkesin görmesi ama artık korkutamıyorlar, sonuç alamıyorlar. Bu da artık büyük bir delik açıldığını göstermiştir. Cumhuriyet gazetesi özeline gelince,


CUMHURİYET GAZETESİ'Nİ KORKUTAMAZLAR


Cumhuriyet Gazetesini korkutamazlar.Aynı şekilde gerçekleri okurlarına aktarmaya devam edecektir. Bunun yapılamaması için ellerinden geleni yaptılar. Tehdit ettiler olmadı, ambargo uyguladılar olmadı. En son olarak bizleri rehin aldılar, fidye olarak Cumhuriyet gazetesini istediler. Çünkü biliyorlardı ki, bu gazete para ile satın alınamaz. Belki rehinler karşılığı alırız diye, alamazlar arkadaşlar. Kimse de veremez burayı. Bundan sonra da görecekler üstelikte nasıl habercilik yapılır arkadaşlarımız onlara gösterecek. Çünkü biz kinci ve intikamcı olmayacağız. Bundan sonra da olmayacağız bugüne kadar olmadığımız gibi. Şimdilik söyleyeceklerimden bundan ibaret, çok sevinçliyim. Ama şunu unutmayalım lütfen içeride yüzlerce gazeteci, öğrenci, hukukçu, memur, akademisyen bir sürü insan var. Bu mağduriyet üretim merkezi, merkezlerinin mağduru durumdalar. Onları çıkartmak bütün herkesin boynunun borcudur. Ama inanıyorum ki, çok az kaldı. Her gecenin sabahı olduğu gibi sabaha doğru çok yaklaştık. İnşallah onları da yakında aramızda görürüz"




Serpil KIRKESER - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA