'Defilemi çok önemli kişiler izleyecek'

Londra Fashion Week’e (Londra Moda Haftası) Türkiye’den giden ilk modacı olmak nasıl bir duygu yaratıyor sizde?

Öncelikle benim için ve ülkem için çok büyük bir gurur olduğunu düşünüyorum. Çok büyük bir hayalin gerçek olması bu. Bildiğiniz üzere dünyadaki moda haftaları, devletleri tarafından destekleniyor ve kurumlar bu etkinliklerin sürekliliği ve saygınlığı açısından çok seçici ve titiz davranıyorlar. New York, Paris ve Londra gibi merkezlerde, moda konseyleri tarafından defile yapacak isimler belirlenip, resmi takvimle duyuruluyor. Daha önce Rıfat Özbek, Hüseyin Çağlayan ve Bora Aksu dışında resmi takvimde yer alan bir Türk olmamıştı. Bu isimler de Londra’da yaşarken orada takvime kabul edildiler. Benim, Türkiye’de yaşayan bir Türk olarak kabul edilmemle, ilk kez ülkemizden bir tasarımcı resmi takvime girmiş oluyor. Ve bu beni çok mutlu ediyor!

Londra Fashion Week’ten beklentileriniz neler?

İstanbul’da başladığım ve kendi ülkemde gördüğüm saygınlığı ve başarıyı tüm dünyaya anons edebilmek öncelikli beklentim. Londra’da benimle birlikte çalışan bir ekip var ve onların tecrübeleri benden çok fazla. Dünyada pek çok önemli ismi marka yapmış ekiple çalışıyorum. Eğer böyle bir işe kalkışıyorsam doğru bir başlangıç olmalıydı. Şimdi kendimi sıfırdan başlayan yeni bir tasarımcıdan farklı görmüyorum. Kimsenin beni tanımadığı kocaman bir dünyada yeni bir başlangıçla ilk adımımı atıyorum. Tabii ki en büyük beklentim başarmak, markamı dünyaya göstermek.

Londra Fashion Week’e nasıl bir bakış açısıyla hazırlandınız?

Hakan Yıldırım koleksiyonunda nasıl yenilikler olacak? Üç ayrı koleksiyon hazırladım. İlki Istanbul Fashion Week’te kendi adıma yapacağım defile, ikincisi yine Fashion Week’te yer alan Hakan Yıldırım for Koton, üçüncüsü ise Londra Fashion Week için... İstanbul için hazırladığım koleksiyonun organik formların hakim olduğu heykelsi bir duruşu, heykeltraşların elinden çıkmış bir edası var. Keskin ve net, tarafsız aslında, düne bakan ama dünden kaçmayan, yüzleşmeye hatta çözmeye hazır bir tavrı var. Bütün koleksiyonlarım aynı tasarımcının elinden çıktığı için elbette bir ölçüde birbirine benziyor. Ama gene de son tahlilde çok farklı iki koleksiyon çıktı ortaya. Kusursuz olmak endişesi taşımayan, deneysel yepyeni kesimler, yepyeni kumaşlarla keşfe çıkmışım gibi... Koleksiyon, Yurt Kumaş’ın eşsiz yünleri, kaşmirleriyle sımsıcak kumaşlar içerisinde soğuk bir koleksiyon görüntüsüyle çıkacak karşınıza. Yeni kesimler, bazen rüzgara karşı dimdik durabilen, bazen rüzgarda uçabilecek kadar hafif parçalar, metal konstrüksiyonlar, akla gelmeyecek renklerin bir araya getirilişiyle sanki sokak ressamları boyamışcasına uyumsuz bir ahengi var.

Türk moda tasarımcılarının dünyadaki yeri nasıl?

Dünyadaki sistem farklı. Öncelikle çok iyi tasarımcıların olduğu bir arena bu ve dolayısıyla da çok iyi olmanız, farklı, yenilikçi işler yapıyor olmanız lazım. Sadece bununla kalmayıp çok yüksek kaliteli ürünler, kumaşlar, dikimler, çok iyi bir strateji ve çok iyi yatırımcılarla yola çıkıyor olmanız gerekiyor. Kısacası dünya size kucak açıp beklemiyor. Dev moda tasarımcıları ve moda evleriyle yarışabilecek durumda olabilmekse kilometre işi. Bizim ülkemizdeki gibi iyi dikilememiş tek elbiseyle iki dergiye çıkıp hemen tasarımcı oldum demek değil!

Siz kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?

Kendimi tüm Türk tasarımcılarla aynı yerde görüyorum, pek bir farkım yok. Tabii ki yeteneklerimi buna dahil etmiyorum; çünkü insanlar tarafından hepimizin ayrı konumlandırılabildiğinin farkındayım. Ben de en iyi yerde gösterilenlerden, ayrı tutulanlardan biriyim. En azından kulağıma gelenler bunlar. Dünyadaki yerimi ise Londra defilemden sonra konuşmak daha doğru olacak!

Londra’daki defilenizi kimler izleyecek?

Tüm dünyadan defilemi izleyeceğini bildiğim çok önemli isimler var, ancak şimdilik isim vermek istemiyorum.

Kimler Hakan Yıldırım giyiyor?

Derin Mermerci, Aslı Ekşioğlu, Lal Dedeoğlu, Berrak Tüzünataç, Bergüzar Korel, Zeynep Orberk, Rose Byrne, Kelis...

Dünyada kıyafetinizi taşımasını istediğiniz kim var?

Hiçbir zaman böyle hayaller kurmadım. Ben tasarımlarımla ilgili hayaller kurdum hep. Her zaman daha farklı ve daha yeni tasarımların hayallerini kurup bunları gerçeğe dönüştürdüm. Zaten ondan sonrası, benim elbiselerimin içinde olmayı hayal eden birçok kadınla birlikte sırayla gerçeğe dönüştü. Rose Bryne, geçtiğimiz günlerde Damages dizisinin New York prömiyerinde, defilemde görüp çok beğendiği bir elbisemle kırmızı halıda boy gösterdi. Bunlar tabii ki bana şevk veriyor.

RÖPORTAJ:SERAL CUMALI

scumali@posta.com.tr