Gündem Deniz Zeyrek: Gül’ün zor kararı

Deniz Zeyrek: Gül’ün zor kararı

Paylaş
Deniz Zeyrek: Gül’ün zor kararı

Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, Haziran'da yapılmasına karar verilen seçimde Abdullah Gül'ün aday olup olmayacağına ilişkin bir yazı kaleme aldı

Deniz Zeyrek'in "Gül'ün zor kararı" başlıklı yazısı şöyle:

Geride bıraktığımız iki gün boyunca Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin Şırnak, Cizre ve İdil’i kapsayan programlarını takip ettim ve bu vesile ile erken seçim kararıyla birlikte sıcağı sıcağına sahaya inme fırsatı buldum.
Şunu söylemeliyim ki hem burada sohbet ettiğim insanların, hem CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmeyi aktardığım dünkü yazım nedeniyle arayanların aklındaki soru aynıydı:

“Kemal Kılıçdaroğlu aday olmayacaksa CHP kimi aday gösterir? Abdullah Gül aday olur mu?”


KILIÇDAROĞLU’NUN AKLINDAKİ İSİMLER CHP’DEN


Sorunun ilk bölümünü Kılıçdaroğlu’na sorduğumda, “Aklımızda netleşmiş isimler var, 3’ü 5’i geçmez” demişti.
Kılıçdaroğlu’nun sözünü ettiği arka kapı diplomasisini yürüten önemli bir isimle dün konuştum. Kılıçdaroğlu’nun kastettiği Cumhurbaşkanı aday adayı isimlerin tamamının halihazırda CHP’de olduğunu söyledi.
Eğer ittifak görüşmelerinden başka bir formül çıkmazsa, CHP kendi içinden muhafazakâr, milliyetçi ve Kürt seçmenlerin oyunu da alabilecek bir ismi aday gösterecek.

GÜL’LE GÖRÜŞMELER NE DURUMDA?

Arka kapı diplomasi ekibi hem parti içi adaylar konusunda rapor hazırlamış, hem Abdullah Gül’ün nabzını tutmuş.
Kaynağıma, “Gül Cumhurbaşkanlığı adaylığına olumlu bakıyor mu” sorusunu yöneltince net bir yanıt alamadım, çünkü o da Gül’den net yanıt alamamıştı. Hatta yanıtı bir kenara bırakın Gül, sinyal dahi vermemişti.


Kaynağım sadece şu yorumu yapabildi:

“Seçim tarihi açıklanmadan önce görüşüyorduk, o da çok temkinli davranıyordu. Erken çıkış yapmak da geç kalmak da istemiyordu. Ancak artık tarih açıklandı ve bir hafta 10 gün içinde karar vermek zorunda. Nasıl bir tavır sergileyeceğini bilmiyoruz. Aday olur mu bilmem ama geçmişte çok duyduğumuz ‘Tayyip Bey’e rakip olmaz’ inancının artık zemini kalmamış. Doğru formül bulunursa aday olabilir.”

Peki doğru formül ne olabilir?

Gül’ün hassasiyet gösterdiği konular neler?

Gül’le zaman zaman görüşen kaynağım, “Eski dava arkadaşlarının çok tepkisini çekmemek, oradan ‘hain’ damgasını yememek için CHP’nin adayı olmaz. Hatta başka partilerin de adayı olmayıp ‘partiler üstü’ bağımsız bir aday olmak ister”dedi.


İYİ Parti kendi adayını Meral Akşener olarak açıkladı. O nedenle Gül ismi üzerinde daha çok Saadet Partisi ve CHP duruyor. Görüşmeleri Saadet Partisi yürütüyor.

Son bir değerlendirmeyi de HDP’nin önde gelen bir yöneticisinden aktarayım:“Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da artık iki partili dönem bitti. HDP ve AK Parti’nin yanına İYİ Parti-Saadet Partisi aktör olarak geldi yerleşti. Muhafazakâr Kürtler HDP’ye sıcak bakmıyorlar ama Afrin ve Barzani ile ilişkileri bahane edip AK Parti’den uzaklaşıyor, bu iki partiye yöneliyorlar. Seçim ikinci tura kalır da Sayın Erdoğan’ın karşısında Meral Akşener ya da Abdullah Gül kalırsa, bu bölgeden önemli miktarda oy alır.”

Öyle anlaşılıyor ki gelecek bir hafta muhalefet cephesinde fırtına gibi geçecek...

ÖZHASEKİ’NİN BAŞARISI

Şırnak, Cizre ve İdil’i kapsayan seyahatimiz çok önceden planlanmıştı. Amacı hendek çatışmaları sonrasında tahrip olan o kentleri yeniden ayağa kaldırmak için yapılan çalışmaları denetlemek, biten evleri sahiplerine teslim etmekti.
Şehirlerin yerle bir olduğu o çatışma günleri hepimizi derinden yaralamıştı. O çatışmalar sırasında yerle bir olan kentlerde, şimdi yörenin coğrafyasına, geleneklerine ve ihtiyaçlarına uygun konutlarla, kent meydanlarıyla, sosyal donatılarıyla yeni modern mahallelerin ortaya çıktığını kendi gözlerimle görmek beni mutlu etti. Umarım devletin bu insani dokunuşu, o korkunç günlerin iki ateş arasında yersiz yurtsuz kalan yöre insanında yarattığı travmaya ilaç olur.
Ziyaretler sırasında Bakan Özhaseki’nin bu kentlerin yeniden imarını kişisel bir mesele yaptığına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratlarının bu kentleri ‘su yolu yaptığına’ da tanıklık ettim. Özhaseki’nin yöre insanı ile kurduğu dostluklar da bana rahmetli 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in üslubunu hatırlattı.

Bu kadar sorunlu bir coğrafyada, böyle bir dönemde, bu kadar hızlı bir şekilde sonuç alması nedeniyle Özhaseki’nin hakkını da teslim etmek gerek.