Din görevlileri 'Lohusalık hurafeleri'ni anlatacak

Erzurum Müftüsü Hasan Çınar, düzenlediği basın toplantısında müftülük olarak hizmetlerin daha etkin ve verimli hale getirmek amacıyla ilçe müftüleri, vaizler, imam hatipler ve Kur’an kursu öğreticileri ile istişare toplantısı düzenlediklerini anlattı.

Bu toplantıda iki projenin uygulanması kanaatine varıldığını anlatan Çınar, il müftülüğü olarak en zor zamanlarda halkın yanında yer almanın vatandaşların müftülüğe bakış açısını daha olumlu yönde değiştireceği kanaatinde olduklarını söyledi. Çınar, evde yatalak durumda olan hastaların tespiti ve bu hastaları evlerinde ziyaret etmenin bir din gönüllüsünün yapması gereken görevlerden biri olduğunu ifade ederek, yapılan program çerçevesinde hastaların evlerinde ziyaret edildiğini kaydetti.

Proje kapsamında ayrıca Nenehatun Doğum Hastanesi olmak üzere merkez, kasaba ve köylerde yeni doğum yapan annelerin, kadın Kur’an kursu hocaları tarafından ziyaret edildiğini belirten Çınar, konuyla ilgili broşürler dağıttıklarını ifade etti. Lohusalığın doğum ya da el ayak gibi uzuvları belirmiş olan bir çocuğu düşük yapan kadının kanaması kesilinceye kadar geçen ve en çok 40 gün devam eden sürenin adı olduğunu dile getiren Çınar, bu konuları broşürle daha da ayrıntılı anlattıklarını kaydetti.

Çınar, 40 günden önce kanaması kesilen bir kadının lohusalıktan çıktığını anlatarak, "Doğumdan sonra 40 gün geçtiği halde kan devam ederse, 41’inci günden itibaren bu kan lohusalık kanı değil, özür kanıdır. Bu durumda da yine boş abdesti almalıdır ve her vakit namaz için ayrı abdest alarak namazını devam etmesi gerekir. Lohusa olan kadın, kanaması devam ettiği süre içerisinde namaz kılamaz, oruç tutamaz, Kur’an-ı Kerim’i eline alamaz, kocası ile cinsel temasta bulunamaz.

Bu sürede kılınmayan farz namazları kaza edemez fakat ramazan ayında tutulmayan oruçları kaza edebilir" diye konuştu.

Lohusalık hurafeleri Dağıtılan broşürlerde, "Lohusalık Hureferi" başlığıyla "Kırk basması veye lohusa anne ve bebeğinin 40 gün dışarı çıkmaması, çocuğun göbeği cami avlusuna gömülürse dindar, okulun bahçesine gömülürse alim, ahıra gömülürse malcı olacağı, ayrıca göbek suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarıda olmayacağı" gibi inanışların doğru olmadığı anlatılıyor. "