Dior feminist akımı podyuma taşıdı

Dior’un ilk kadın kreatif direktörü İtalyan Maria Grazia Chiuri, 1960’larla günümüz arasında paralellik kurarak, dünyayı değiştirmenin, aynı zamanda kıyafetleri de değiştirmek olduğunu söyledi. Rodin Müzesi’nde düzenlenen defilede, 1960’ların gençlik kültüründen esinlenerek hazırladığı kreasyonda feminist akımı podyuma taşıdı. Defilenin ardından AFP’ye konuşan İtalyan modacı Chiuri, “Modanın kadınları dinlediğini görmek çok ilginç geldi. Şimdi de 1968’le benzerlik gösteren şeyler var. Bu, her şeyin değiştiği başka bir dönem” dedi.

DİOR FEMİNİST AKIMI YENİDEN PODYUMLARA TAŞIDI

Chiuri ayrıca, Vogue ABD’nin editörü Diana Vreeland’in 1960’ların sonunda yazdığı, gençlerin ön ayak olduğu kültürel, siyasi, toplumsal değişimi simgeleyen ‘Youthquake’ akımından da etkilendiğini ve bu dönemin kadınların tacize karşı başlattıkları ‘Me Too’ (Ben de / Sen de Anlat) ve ‘Times Up’ (Süre doldu) hareketleriyle benzerlikler taşıdığını söyledi. Chiuri, “Vreeland, cinsellikle, kadınlarla, erkeklerle ilgili görüşlerimizi değiştiren yeni bir jenerasyon olduğunu yazdı. Bir bakıma şimdi de buna benzer bir dönemdeyiz” dedi.

Dior’un defilesinde podyuma çıkan modellerin üzerinde de feminist sloganlar da yer aldı. İngiliz manken ve aktivist Ruth Bell’in üzerindeki kazakta ‘Hayır, hayır, hayır ve hayır!’ sloganı yazarken, duvarları da da ‘Kadın hakları, insan haklarıdır’ yazıları süsledi. Paris Moda Haftası, İtalyan modacının da Dior’daki dördüncü koleksiyonu oldu. Chiuri, ilk koleksiyonunda, “Hepimiz feminist olmalıyız” sloganlı tişörtleri podyuma taşımıştı.