Derya Özel Doğum izni
HABERİ PAYLAŞ

Doğum izni

Geçen yazımda çalışan ikiz annelerine değinmiştim, bugün de Türkiye’de doğum izinlerine değinmek istiyorum.

Emekliği sandığı ve SSK’lı çalışan gebelerde, 8 hafta doğum öncesi ve 8 hafta doğum sonrası olmak kaydıyla toplam 16 hafta doğum izni kullanılabiliyor. Hamile kadınlar doktor raporu ile doğuma üç hafta kalana kadar çalışabilmekte ve izinlerinin geri kalan kısmını doğum sonrasına aktarabilmekteler. Toplam 16 hafta olan doğum izni çoğul gebeliklerde doğum öncesi izni 8 yerine 10 hafta ve toplam doğum izni 16 yerine 18 hafta olarak belirlenmiş.

Süt izni ise tam bir çetrefil. Kurumda çalışan bebekli kadınların süt izni günde 1,5 saat. Çocuk 1 yaşına gelene kadar gün içerisinde 1,5 saatlik izinle bebeğini emzirmeye izin veriyor kanunlar. İstanbul gibi büyük metropollerde çalışan bir kadınsanız 1,5 saatlik süt iznini nasıl değerlendirirsiniz? Ona da çare bulmuş kanunlar. “Kadın işçilerin işe 1,5 saat geç gelerek ya da işten 1,5 saat erken ayrılarak kullanması yerinde olacaktır” diyor SGK.

Bazı ülkelere göre doğum izinleri açısından çok iyi durumdayız. Örneğin Amerika’da doğum izinlerinin sadece 12 hafta olduğunu biliyor muydunuz? Üstelik 12 haftanın ne kadarının ücretli izin ne kadarının da ücretsiz izin olduğu çalıştığınız kurumun insafına kalmış. Tabii bir yandan Rusya’ya baktığımızda doğum izninin 1,5 yıl olması gerçekten özenilecek bir süre.

Haberin Devamı

Türkiye’de babalara verilen doğum izni 3 gün. Fakat bu kanunlarla belirlenmiş bir süre değil. Kurumların inisiyatifiyle belirlenmiş bir süre. SGK’nın resmi sitesinde şöyle deniyor: “İş Yasası’nda erkek işçilere doğum izni verilmesini düzenleyen bir hüküm yoktur. Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda erkek memurlara 3 güne kadar doğum izni verilebileceği hükmü bulunması eşitlik ilkesini gündeme getirmiştir ve bu nedenle de iş mevzuatında da bu eşitliği sağlamaya yönelik bir çalışmanın varlığından basında haberler çıkmıştır. Fakat şu ana kadar bu konu ile ilgili bir kanuni düzenleme yapılmamıştır.”

Halbuki annenin doğumdan sonraki ilk haftaları babaya çok ihtiyacı olduğu bir süreç. Kadın zaten zorlu bir hamilelik macerasından yorgun argın yeni çıkmış, bebeğinin dünyaya adapte olma çabasında annenin alacağı her destek onun daha çabuk toparlanmasına yardım eder. Burada elbette en çok ihtiyaç duyduğu kişi bebeğinin babasıdır. Şahsi fikrim babaların da doğum izinlerinin olması ve bu sürenin 3 gün gibi komik bir süre değil 2 belki 3 hafta gibi (ki bence yine de az) bir süreye çıkarılmasıdır. Belki bir gün bu da olur sevgili okur.

***

HASTALIKTAN SONRA DEĞİŞEN HUYLAR

Haberin Devamı

Ben bu satırları yazabilmek için genelde kızlarımın uyumasını bekler, kafamı toplar ve bilgisayarın başına geçerim. Ama bugün işler biraz değişti. Kızlar her zamanki saatlerinde uyumak istemediler ve benimle zeytinyağlı sarma eşliğinde Survivor izlemeye karar verdiler.

Ben bir yandan yazımı yazmaya çalışırken diğer yandan üzerime çıkıp bilgisayarımı kurcalamaya çalışan Mavi’yle mücadele halindeyim.

Hastalıktan sonra değişen huylarını nasıl eski haline getireceğim diye kara kara düşünüyorum. Uyku düzenleri şaşmayan, yemeklerini pütürlü yiyerek beni hiç üzmeyen çocuklarım şimdi daha önce yapmadıkları şeyleri yapmaya başladılar. Hep derlerdi de inanmazdım hastalıktan sonrası daha zor diye. Hakikaten her şey sil baştan oldu.

Mideleri bulandığı için pütürlü yemeği reddettiler hastayken ama şimdi iyileşmelerine rağmen pütürlüler konusunda sıkıntı yaşatıyorlar bana. Uyku düzenleri de şaşmış durumda. Bazen her zamanki gibi 20:30 da uyuyorlar bazen de gece 23:00'e kadar ayakta kalıyorlar. Üstelik gece uyanmaları da başladı.

Eşimle yine çocukların odasında nöbetleşe uyumaya başladık. Bundan 4 ay önce yine böyle ağır bir hastalık döneminin ardından bizim kızların huyları da tepe taklak olmuştu. Eski haline getirebilmemiz epey bir zamanımızı almıştı. Şimdi maalesef yine aynı dertle uğraşacağız belli ki. Yine tüm sabrımızla, her gün hiç usanmadan tekrarlayarak eski düzenimizi oturtacağız.

Kızlarımı tekrar uyutmayı denemeye gidiyorum sevgili okur. Belki bu sefer çok zorlanmadan uyutmayı başarırım.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder