Giriş
Down sendromlu çocukların çok güzel olduğunu kanıtlayan 10 fotoğraf
21 Mart, Dünya Down Sendromu Günü olarak belirlenmiştir. Bunun sebebi; 21 Mart’ın 21.3 olarak gösterimi ve böylelikle 21. kromozomun üçlenmesi ile oluşan Down sendromuna olan göndermedir. Biz de bu foto galerimizi Down sendromlu dostlarımıza ithaf ediyoruz.
Down Sendromu, bir bireyde 21. kromozomun, 2 yerine 3 kopyası olmasından kaynaklanan bir kromozomal bozukluktur. Bu sebeple trizomi 21 olarak da bilinmektedir. Aslında bir farklılık olan bu durum ne yazık ki günümüzde kusur olarak görülmektedir. Down sendromlu insanların başarılarını gördükçe, bunu bir hastalık ve eksiklik olarak düşünmek haksızlık olacaktır.
Down sendromunun toplumda bir hastalık olarak görülmesi, bu bireylerin IQ konusundaki eksikliğinden kaynaklanır. Ancak IQ ölçümlerinin, matematiksel ve mantıksal zekâyı ölçmek için tasarlandığı düşünülürse, bunu bir zekâ ölçüm parametresi olarak düşünmek anlamsızdır. Ancak, Down sendromuna sahip bireylerin öğrenme zorluğu çektiği de bir gerçektir.
Down sendromunun bir hastalık olarak tanımlanmasının bir diğer sebebi ise; bu bireylerin diğer bazı hastalıklara daha fazla yakalanıyor olmasıdır. Down sendromlu bireylerde kalp hastalıklarına yakalanma riski ciddi miktarda artmaktadır. Öyle ki, doğan her 2 Down sendromlu çocuktan 1 tanesinde kalp rahatsızlıkları görülmektedir. Ancak, Down sendromlu bireylerde kötü huylu tümörlere (kansere), normalden daha az rastlanmaktadır.
Ne yazık ki, günümüzde Down sendromunu çözen bir tedavi yoktur. Ancak sendromun belirtilerini, kısmen ya da tamamen yok edilecek kadar başarılı fizyolojik ve mental uygulamalar bulunmaktadır.
Evrimsel açıdan down sendromunu değerlendirirsek; 50 yaşın üzerindeki annelerin doğurduğu her 11 bebekten 1'i Down sendromu ile doğarken, 30 yaşındaki annelerin doğurduğu her 1.000 bebekten sadece 1'inde Down sendromu görülmektedir. Bu durum annenin yaşı ile down sendromu görülmesi arasında bir ilişki olduğunu kanıtlamaktadır. Geçmiş dönem insanlarına bakıldığında geç yaşta doğum yapan bir annenin bebeğini yaşatma konusunda zorluk çekeceği görülmektedir. Evrim de bu sorun karşısında down sendromunu ortaya çıkararak tek başına yaşayabilecek bireyler yaratmaktadır.
Tek başına yaşamakla ne kastediliyor? Down sendromlu bireylerin vücut bazında, ömürleri boyunca harcadıkları bireysel enerji, bu sendroma sahip olmayan bireylere göre çok daha düşüktür. Bu da açlık gibi koşullara daha kolay adapte olmalarını sağlar. Down sendromlu bir birey, hayatta kalabilecek kadar donanımlıdır.
Özetle, down sendromlu bireylerin, evrimini tamamlamamış bireyler olarak düşünülmesi hatalı olacaktır. Çünkü onları insan yapan, bu nitelikleri değil, hücresel özellikleridir.
21 Mart Down Sendromu Günü’nü, anlamaya çalışarak, farkında olarak geçirelim.
