Yaşam Düğün öncesi gelin adaylarına beslenme önerileri (Gelin diyeti nedir?)

Düğün öncesi gelin adaylarına beslenme önerileri (Gelin diyeti nedir?)

Paylaş
Düğün öncesi gelin adaylarına beslenme önerileri (Gelin diyeti nedir?)

Gelin diyeti nedir? Düğün öncesi gelin diyeti nasıl yapılır? Gelin adayları düğün yaklaşırken nasıl beslenmeli? İşte Uzman Diyetisyen Yrd. Doç. Dr. Gamze Şanlı Ak’tan ipuçları…

Evlilik hazırlıkları ve stresle baş edebilmek için bağışıklık sisteminizin güçlü olması gerekir. Düğün gününüze vakit varsa bu süreyi bedeniniz için en iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Genelde düğün öncesi son 1-2 gün ve düğün günü, gelinlerde heyecan doruk noktasına ulaştığı için iştahta kesilmeler yaşanması normaldir. Düğününüzde ışıl ışıl parlayan bir cilt ve gözler ile kuğu gibi zarif gözükmek istiyorsanız, her gün az yağlı süt, yoğurt, sebze, meyve, hayvansal protein ve dengeli karbonhidrat tükettiğinizden emin olmalısınız. Egzersiz ile destekli bir hazırlık, daha fit bir vücut ile gelinlik içinde muhteşem görünmenizi sağlar. Ayrıca toksinlerden arınmak ve ölü hücreleri vücudunuzdan atmak için sauna ya da hamama girebilir, kese yaptırabilirsiniz. Her gün 8-12 bardak su içmek hem vücudunuzdaki ödemi atar hem de tokluk hissi verir. Enerjiyi arttırarak, dayanıklılığı sağlamak ve stresi azaltmak amaçlı olan “ginseng” güçlü bir antioksidan olup, hücrelerde enerji üretiminde rol oynayan “C-Q10” kullanılabilir. Antioksidan kapasitesi yüksek beyaz çay ya da yeşil çay ve zayıf saç ve tırnakları canlandırmak için “biotin” tercih edilebilir. Yeterli balık tüketemeyen, gelin adayları lenf dolaşımlarını düzene sokarak cildinin yenilemesine yardımcı olacak “Omega 3” takviyesini de kür olarak alabilirler.

Haberin Devamı

Düğün öncesi ihtiyaç duyulan ve koşuşturma sırasında yıpranan bedeninizin onarılması için gerekli olan vitaminler ve mineraller:

Vitaminler

Vitamin A: Cildimizi ve deriyi korur. En zengin A vitamini kaynaklarımız; havuç, kayısı, kırmız biber, koyu yeşil ve sarı sebzeler, yumurta, süt ve süt ürünleridir.

Vitamin E: Kan dolaşımını düzenler ve cildin yaşlanmasını önleyen vitamindir. En iyi E vitamini kaynakları; buğday tohumu, soya fasulyesi, bitkisel yağlar, fındık, Brüksel lahanası, yeşil yapraklılar, ıspanak, zenginleştirilmiş un, kepek, tahıl ve yumurtadır.

Vitamin C: Vücudumuzun direncini artırır. Cildi güzelleştirir. Zengin C vitamini kaynaklarımız; kivi, maydanoz, kuşburnu, salatalık, şalgam, kırmızı biber, yeşil sivri biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, brokoli, portakal, limon, greyfurt gibi turunçgillere dahil meyveler, domates, çilek, kızılcık, böğürtlen, patates ve diğer sebze meyvelerdir.

Haberin Devamı

Vitamin B2: Bağışıklık sistemimiz güçlendirmenin yanı sıra cildi dış etkenlerden koruyarak yenilenmesine yardımcı olur. En iyi kaynakları; et, süt, yumurta, yoğurt, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller ve mayadır.

Vitamin B3: Daha sağlıklı görünüşlü bir cilt gelişimini ve aft yaralarının iyileşmesini sağlar. B3 vitaminin en iyi kaynakları; balık, yağsız et, kepekli un ürünleri, buğday tohumu, yumurta, kavrulmuş yer fıstığı, kümes hayvanlarının beyaz eti, avokado, hurma, incir ve kuru eriktir.

Vitamin B6: Halk arasında mutluluk hormonu olarak da bilinen “serotonin” üretimi için gereklidir. B6 vitamini az alındığı zaman yeterince serotonin üretimi yapılamadığından, depresyon ve bitkinlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. B6 vitamininin en iyi kaynakları; tavuğun göğüs eti, yumurta, pirinç, soya fasulyesi, yulaf, fındık, fıstık, muz, patates, avokado, kuru meyveler ve somon balığıdır.

Mineraller

Kalsiyum: Vücudumuzun en önemli destekçilerinin başında gelir. Kadınların ve özellikle anne adaylarının özen göstermesi gereken en önemli minerallerden biridir. Çünkü kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi, alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır ayrıca kaslar ve sinirler için de oldukça önemlidir. Kaynakları; süt ve süt ürünleri, pekmez, fındık, fıstık, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagillerdir.

Haberin Devamı

Magnezyum: Vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir. Stres ve zor koşullarda yardımcıdır. Magnezyum yetersizliği, iştah kaybına, depresyona, kasların zayıflamasına ve zaman zaman göz kararmasına sebep olabilir. Kaynakları; kabuklu yemişler, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıl ürünleridir.

Demir: Kanın, oksijeni vücuda dağıtmasını sağlayan hemoglobin, demir sayesinde oluşur. Regl ve hamilelik dönemleri, vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir. Yetersiz demir alımı anemi (kansızlık) hastalığına neden olur. Kaynakları; kırmızı et, kurutulmuş meyve, yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzelerdir.

Çinko: Bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Çinko eksikliği, vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılacak, ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatacaktır. Kaynakları; kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındıktır.

Haberin Devamı