İngiltere ve ABD'den İngiliz gazetecilerin tutuklanmasına tepki

ABD merkezli haber sitesi VICE News çalışanı iki İngiliz gazeteci Jake Hanrahan ve Philip Pendlebury ile Iraklı tercümanları Muhammed İsmail'in dün Diyarbakır'da tutuklanmalarına ilişkin haberlere İngiliz gazetelerinin internet sitelerinde geniş yer verildi.

Independent gazetesi üç kişinin, "bir terör örgütüne yardım etmek" ile suçlandığını belirtiyor.

Doug Bolton imzalı haberde, gazetecilerin "hangi terör örgütüne" yardımcı olmakla suçlandığının ise açıklanmadığı bildiriliyor.

Haberden bazı satırlar şöyle:

"Türkiye'nin Kürt bölgelerinde habercilik yapan gazeteciler için tutuklanmak ya da gözaltına alınmak, alışılmamış bir şey değil. Ancak gazetecilerin terörle bağlantılı suçlarla itham edilmeleri ender görülen bir durum...

"Türkiye'de son yıllarda ifade özgürlüğü saldırı altında. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetiminde hükümet devlete yönelik eleştirileri önlemek için medyaya sansür uyguluyor, gazetecileri tutukluyor, Twitter ve YouTube gibi internet sitelerine erişimi engelliyor.

"PKK ile 1980'lere dayanan çatışmalar, yazın yeniden başladı. Resmi medyaya göre Temmuz ayından bu yana 60 kadar asker, polis ve köy korucusu ile 90 Kürt isyancı öldürüldü. Son dönemdeki çatışmalar, iki buçuk yıllık barış sürecinin olumlu etkilerini tersine çevirdi."

Daily Telegraph gazetesindeki kısa haberde ise İngiliz gazeteciler ile Iraklı tercümanlarının, "IŞİD adına terör faaliyetinde bulunmakla" suçlandıkları bilgisi yer alıyor.

Haberde belirtilen bir diğer nokta da, üç kişiyle birlikte gözaltına alınan Türk şoförün, daha sonra serbest bırakılması.

'GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN' ÇAĞRILARI

Guardian yazarı Roy Greenslade de gazetenin internet sitesindeki yazısında, güvenlik güçlerinin önce gazetecileri akreditasyonları olmadan çalıştıkları gerekçesiyle gözaltına aldıklarını söylediğini belirtiyor. Greenslade, gazetecilerin daha sonra ise IŞİD'i desteklemekle suçlandıklarını yazıyor.

Aynı zamanda Londra'daki City Universitesi'nin gazetecilik bölümünde profesör olan Greenslade, basın özgürlüğü için faaliyet gösteren kuruluşların gazetecilerin serbest bırakılmalarını talep ettiklerini duyuruyor.

Bu kuruluşlar arasında, tutuklamaları kınayan Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü), Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de var.

Greenslade'in yazısında atıfta bulunduğu bazı açıklamalar şöyle:

Uluslararası Af Örgütü: Türk yetkililerin suçlamaları asılsız, şok edici ve tuhaf. Gazetecilerin bu önemli haberi takip etmeleri son derece uygundur.

Zeynep Oral (PEN Türkiye Başkanı): Gazeteciler için Türkiye'de çalışmak giderek zorlaşıyor. İfade özgürlüğüne ve gerçekleri bilme hakkına en fazla ihtiyaç olduğumuz dönemden geçiyoruz. Adaletin yerini bulması ve görevlerini yapan gazetecilerin derhal serbest bırakılmaları çağrısında bulunuyoruz.

Maureen Freely (PEN İngiltere Başkanı): Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdogan son yıllarda medyaya baskı altına alma konusunda inanılmaz girişimlerde bulundu. Erdoğan her tür eleştirel yayını yok etmeye yönelik girişimlerini yoğunlaştırdı. Özellikle de, nüfusun büyük çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu ülkenin güneydoğusunda artan çatışmalarla ilgili yayınları.."

Nina Ognianova (CPJ Avrupa ve Orta Asya Programı Direktörü): Türkiye'nin güneydoğusunda güvenlik güçleri ile ayrılıkçı Kürtler arasında yeniden başlayan çatışmalar, gerek ülke içinde gerek ülke dışında kamuoyunun ilgisini çekmektedir. Hanrahan, Pendlebury ver meslektaşları serbest bırakılmalıdır.

Guardian yazarı Roy Greenslade ise tutuklanan İngiliz gazeteci Jake Hanrahan'ın gözaltına alınmadan bir gün önce attığı son tweete de değinmiş.

Greenslade, Hanrahan'ın, PKK sempatizanlarının kurduğu Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketinin (YDG-H) özerklik için mücadele ettiği Cizre'den dört kareyi takipçileriyle paylaştığını belirtiyor.

ABD'DEN TUTUKLANAN GAZETECİLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA

ABD Dışişleri Bakanlığı, gazetecilerin 'terör örgütüne yardım' suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin endişelerini Ankara’ya ilettiklerini açıkladı.

Günlük basın toplantısında konuya ilişkin soruları cevaplayan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, ifade özgürlüğü ve adil yargının önemine vurgu yaptı. Söz konusu ilkelerin sağlıklı demokrasi için kilit öneme sahip olduğunu kaydeden Toner, bu değerlere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda da önem verildiğini söyledi.

Türkiye'nin uluslararası insan hakları taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Toner, “Türkiye'nin dostu ve NATO müttefiki olarak Türk yetkililere aralarında adil yargı, ifade özgürlüğü, medya ve bilgiye erişimin de yer aldığı uygulamalarında evrensel demokratik değerlerin korunmasına çaba göstermeleri için çağrıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.