Dünya Doç. Dr. Gözügüzelli 'kasıtlı yapılıyor' diyerek dikkat çekti! 'Görüntüler saniye saniye paylaşılmalı'

Doç. Dr. Gözügüzelli 'kasıtlı yapılıyor' diyerek dikkat çekti! 'Görüntüler saniye saniye paylaşılmalı'

Paylaş
Doç. Dr. Gözügüzelli 'kasıtlı yapılıyor' diyerek dikkat çekti! 'Görüntüler saniye saniye paylaşılmalı'

Kıbrıs adasında tampon bölgede bulunan Pile Köyü ile KKTC tarafının birleşmesini amaçlayan yol çalışmaları, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. BM tarafı KKTC'yi kınarken Türkiye'den KKTC'ye destek açıklamaları peş peşe geldi. Yolun insani amaçlarla inşa edilmek istendiği vurgulanırken konu ile ilgili konuşan Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, KKTC tarafının olay anına dair görüntülerin saniye saniye uluslararası kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini söyleyerek bu olayların tamamen kasıtlı çıkarıldığına dikkat çekti.

Ömer Faruk Ekinci / Posta.com.tr | KKTC geçtiğimiz günlerde, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında BM denetimindeki ara bölgede kalan Rum ve Türklerin ortak yaşadığı Pile köyünde yol genişletme ve asfaltlama çalışması başlattı. KKTC Dışişleri Bakanlığı bir yıl önce çalışmanın ara bölgeden de geçeceğini belirterek BM’yi bilgilendirmişti. Sınır köylerinden Yiğitler ile Pile arasındaki 11 kilometrelik çalışmanın KKTC ayağındaki 7 kilometrelik yol önceki gün tamamlandı.

Haberin Devamı

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin “Türkler askeri üsten Pile’ye yol yapıyor, ara bölgeden toprak alıyor, bu yol askeri proje” iddiası üzerine harekete geçen BM askerleri 18 Ağustos günü sabah 5 sularında Pile köyüne giderek KKTC topraklarında bekleyen yol işçilerini engellemeye çalıştı. Yol çalışmalarını engellemeye çalışan BM askerlerinin araçları dozerlerle itildi.

BM askerleri, KKTC topraklarında yol güzergahının önüne dikenli tel ve beton bloklar döşemeye çalışırken, işçilere refakat eden Türk özel harekat kuvvetleri ve polisiyle karşı karşıya geldi. Türk güçleri BM’nin çalışmasına izin vermedi, kısa süreli gerginlik yaşandı.

BM Barış Gücü askerlerinin KKTC topraklarına girerek yol çalışmasını engellemesi, Türk polisinin de BM askerlerini uzaklaştırması, uzun süredir artan gerilimde yeni bir krize sebep oldu.

Haberin Devamı

KKTC’YE ULUSLARARASI TEPKİ

BM, Türk tarafının müdahalesiyle araçlarının hasar gördüğünü iddia ederek KKTC’yi protesto etti. Protestoya Kıbrıs Rum yönetimi, Yunanistan ve AB ülkeleri, Fransa, İngiltere ve ABD elçilikleri de eşlik etti.

TÜRKİYE’DEN TEPKİLER PEŞ PEŞE

Yaşanan gerilimle ilgili Türkiye’den de tepkiler gecikmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sömürgecilik lekesi olmayan bir ülkeyiz. Ülkemizin ve kardeşlerimizin hakkının yenilmesine seyirci kalmıyoruz. BM Barış Gücü askerlerinin KKTC topraklarına fiziki müdahalesi asla kabul edilebilir bir durum değildir. Pile köyündeki Kıbrıs Türkü'ne yapılan ne hukukidir ne de insanidir.

Tarafsızlığa gölge düşürmüş, itibarını zedelemiştir. Uluslararası hukuka aykırı davranışlar bölgede tansiyonu yükseltmiştir. Bu müdahaleyi iyi niyetli bulmuyoruz. Beklentimiz isminin hakkını vererek adadaki tüm tarafların ihtiyaçlarına katkıda bulunmasıdır. Garantör bir devlet olarak, ara bölge başta olmak üzere Ada'daki emrivakilere ve hukuksuzluklara rıza göstermeyeceğimiz bilinmelidir. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi Rum kesiminin hak hukuk tanımaz, uzlaşmaz tavrıyla bırakmayacağız.

Türk Devletleri Teşkilatı KKTC'ye geçen sene anayasal ismiyle kucak açtı. KKTC'de temsilcilikler açmaya hazırlanan ülkeler var. AB'nin bu gelişmelerle ilgili yaptığı açıklama çok talihsiz” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Pile’deki Türk toplumuna Yiğitler köyünden insani yardım için yol projesi hep gündemdeydi. Rum tarafından yapılan yol engellemeyle, kınamayla karşılaşmadı. Aynısı Türk tarafından yapılınca Birleşmiş Milletler barış görevlisi rolünü bırakıp, şahin edasıyla adımlar attı. Ayın 18’inde de istenmeyen olaylar oldu. Birleşmiş Milletler’in adadaki sivil ve askeri varlığının kendi içinde koordinasyonsuzluk içinde olduğunu gözlemliyoruz. Sivil temsilci ile KKTC yetkilileri arasında bu konuda uzun zamandır devam eden görüşmeler var. Ne zaman başlanacağı bildirildi. Buna rağmen hiç alışılmadık şekilde teamüllere aykırı şekilde BM araçları yığılmasını hoş karşılamadık. BM’nin tarafsızlığını yitirdiğine inanıyoruz. Çalışmalarımız devam edecek. KKTC’nin haklı pozisyonunu destekliyoruz.

 

"KASITLI OLARAK RUM NÜFUSU ARTIRILDI"

Konu ile ilgili Posta.com.tr’ye konuşan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Pile’nin Osmanlı döneminden beri bir Türk köyü olduğunu, İngiliz işgalinden sonra ise bölgede Rum nüfusunun artırılması yönünde gayretler gerçekleştiğini belirtti.

Pile Köyü’nün İngiliz Dikelya askeri üssüne yakınlığı sebebiyle stratejik olarak oldukça önemli bir bölgede bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, köyün konumunun tampon bölge olarak geçse de Rumlar tarafından kendilerine bağlı bir yönetim bölgesi olarak adlandırılmakta olduğunu ve kontrol edildiğine dikkat çekti.

Doç. Dr. Gözügüzelli, “Kıbrıs adasında bulunan BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) 1974’ten bu yana tamamen Türk halkının varlığını yok sayan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tek meşru hükümet sayan, yanlı şekilde kararlar aldığını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"BM BARIŞ GÜCÜNÜN ASIL MİSYONU..."

KKTC tarafından yapılması planlanan yolun Yeşil Hat içerisinde kalan bölümünün yalnızca 1 kilometre olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Gözügüzelli, “10 kilometrelik alan Türk tarafında kalmaktadır. KKTC’nin bu bölgede istediği şekilde hareket etmesi tamamen hukukidir. Yol yapmak insani bir projedir. Güney Kıbrıs’ta BM askerleri rum yönetimine kalkınma hamlelerine izin verirken Türk tarafına buna izni vermiyor. 25 yıldır bunun neden engellendiği sorgulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

BMGK’nın KKTC’ye yaptığı kınama tamamen kabul edilemez olduğunu belirten Doç. Dr. Gözügüzelli, BM’nin Barış Gücü misyonunun Güney Kıbrıs’ın gasp ettiği sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin statüsünü sağlamlaştırma olduğunu söyledi.

KKTC’nin statüsünün yükseltildiği bir yüzyılda bulunulduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, sözlerine şöyle devam etti:

Haberin Devamı

KKTC’nin her geçen gün güçlenmesi, başta Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olmak üzere küresel aktörler tarafından bir tehdit olarak algılanmaktadır. AB, BMGK açıklamalarda bulunarak bu konudaki şikayetlerini dile getiriyor. Küçük bir yol projesinin bu kadar yankı uyandırması Rum yönetiminin, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti devletin statüsünü sağlamlaştırma adımlarıdır.

"TÜRK TARAFINA ASLA SÖZ HAKKI VERİLMEDİ"

Doç. Dr. Gözügüzelli, KKTC’nin bu konudaki hukuki dayanağı olarak şunları saydı:

  • Güvenlik Konseyi, KKTC’yi kınarken soruşturma yaptı mı, bu soruşturmayı yaparken Türk tarafını dinledi mi?
  • Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta adil bir raporun ve kınamanın gerçekleşebilmesi için iki tarafın mütekabiliyet esasında BM askerlerinin bulunduğu 4 tampon bölge içerisinde icra ettikleri faaliyetlerde hangi tarafa ağırlık verdiği sorgulandı mı?

Bu soruların cevabı tabii ki hayır. Her zaman olduğu gibi Kıbrıs’ta Türkler dinlenmeden, görüş alınmadan haksız bir şekilde ithama maruz kaldı.

"SANİYE SANİYE PAYLAŞILMALI"

KKTC’nin diplomatik olarak bu meselede çok önemli hukuki donelerini ortaya koyması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli, “Bunların ilki hakların kötüye kullanılmaması gerektiği yönündeki evrensel hukuk genel ilkesinin BM Barış Gücü tarafından ihlalidir.

İkincisi KKTC, BM askerlerinden kimlerin Türk polislerine ilk provokasyonu yaptığı yönünde çekmiş olduğu videoların saniye saniye servis ederek bu konuda provokasyonun ve ilk saldırının BM askerleri tarafından geldiğini sunmasıyla kendisinin meşru müdafaa hakkını kullandığını izah etmesidir” şeklinde konuştu.

Adaya adım attıkları andan beri BM askerlerinin Kıbrıs Türkleri’nin lehine davrandığı bir durumun söz konusu olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Gözügüzelli, “Tampon bölgede bulunan BM askerlerinin buradan çekilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Uluslararası hukukun yanında olan bir Kıbrıs Türk devletinin varlığının dünyaya anlatılarak haksızlık ve adaletsizliğin önüne geçilmelidir” ifadelerini kullandı.