Dünya Dünyayı sarsan tartışma! 'Ölü kadından taşıyıcı anne olur mu?'

Dünyayı sarsan tartışma! 'Ölü kadından taşıyıcı anne olur mu?'

Paylaş
Dünyayı sarsan tartışma! 'Ölü kadından taşıyıcı anne olur mu?'

Norveç’te beyin ölümü gerçekleşmiş kadınların tıpkı organ bağışlar gibi hayattayken rızaları olması halinde taşıyıcı anne olabilmeleri tartışılıyor. Türk uzmanlar tıbben mümkün olsa da bunun etik olarak insanlık adına bir çöküş olacağı görüşünde.

Rükzan Sağır / Posta - Norveç’in Oslo Üniversitesi’nden filozof Prof. Dr. Anna Smajdor, beyin ölümü gerçekleşmiş kadınların taşıyıcı anne olarak kullanılabilmelerini önerdi. Smajdor, komplikasyon riski olan, kısır veya doğumdan korkanlar için bunun bir çözüm olabileceğini savunuyor. Smajdor, tıpkı organ bağışında olduğu gibi hayattayken bu konuda rızası olduğunu beyan eden kadınların beyin ölümleri gerçekleşmesi halinde taşıyıcı anne olabileceklerini söylüyor. Teorisine göre doğum tüp bebek yöntemi ile gerçekleşebilir. Embriyo, taşıyıcı annenin rahmine yerleştirilip doğuma kadar makineler ile hayatta tutulması sağlanabilir.

Haberin Devamı

REKOR 110 GÜN

Formula 1 pilotu Michael Schumacher gibi bitkisel hayatta olan ancak beyin hücreleri halen çalışan kişilerin durumu farklı. Ancak beyin ölümünün geri dönüşü yok, beyne oksijen gitmediği için şuur kaybediliyor. Kişi halen nefes alabilse de hukuken ölü kabul ediliyor. Örneğin Portekizli atlet Catarina Sequeira, 2019’da astım krizine bağlı komaya girip beyin ölümü gerçekleştiği halde üç ay sonra oğlu Salvador dünyaya sağlıkla gelebilmişti. Öte yandan şimdiye kadar beyin ölümü gerçekleşen bir insan en fazla 110 gün yaşam destek ünitesiyle hayatta tutulabildi. Dokuz ay boyunca hayatta tutulabilen insan örneği henüz yok.

Türk uzmanlar, bu konunun tıbbi ve etik yönünü POSTA okuyucuları için yorumladı:

Haberin Devamı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI DOÇ. DR. OSMAN TEMİZKAN: Ülkemizde taşıyıcı annelik ve donasyon (birinin yumurtasını alıp başkasında kullanmak) yasal ve etik değil. Norveç’teki teorinin de henüz dünyada örneği yok. Kişinin rızası olsa bile onun bedenini bu amaçla kullanmak etik değil. Bu, insanın cihazlaştırılması demektir. Çocuğun anne karnındaki gelişimi de riske girer. Ayrıca bebek ile onu taşıyan anne arasında kurulan kimyasal bağın yerine konulamaz. Annelik içgüdüsünü, gebelik içgüdüsünü yaşamamış biri kendi yumurtasıyla doğsa da o çocuğa ne kadar hazır olabilir? Hormonal olarak bebekle anne bağ kurar. Annenin hormonal cevaplarını bebek de dokuz ay hisseder. Dolayısıyla çocuğun sağlıklı gelişimi açısından da sağ veya ölü kişiden taşıyıcı annelik sakat bir yaklaşım.

KADIN HASTALIKLARI VE TÜP BEBEK UZMANI DR. HAKAN ÖZÖRNEK: Tıbben mümkün olabilir ancak bir kişiye kalp-akciğer makinesini dokuz ay tahsis etmek çok masraflı olur. Etik açıdan çok tartışmalı bir mesele. Çünkü bu konuda bir mecburiyet yok. Hayattaki bir insandan organ alıp başkasına nakledemezsiniz. Bu nedenle ölü bir kişinin bedenini kullanmak mecburiyettir. Ama sağlıklı kadınlar taşıyıcı annelik yapabilirken neden ölü bir kadının bedenine ihtiyaç duyulsun? Bu yöntemin insanlığa hiçbir faydası olmaz. Ayrıca organ naklinde kişi öldükten sonra rızası olsa bile birinci dereceden yakınları söz sahibidir. Yani hukuken de bu meselelerde kişinin rızası tek başına yeterli olmayabilir.

Haberin Devamı