Gündem Duruoğlu, ilk duruşmada serbest

Duruoğlu, ilk duruşmada serbest

Paylaş
Duruoğlu, ilk duruşmada serbest

Duruoğlu, ilk duruşmada serbest

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, 10 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkan Aylin Duruoğlu'nun tahliyesini talep etti. Mahkeme tahliye talebini değerlendirmek için 1 saatlik ara veren mahkeme heyeti Aylin Duruoğlu'nun tahliyesi yönünde karar verdi.

Devrimci Karargah örgütüne üye olduğu gerekçesi ile 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Vatan Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmesi Aylin Duruoğlu'nda aralarında bulunduğu 10 kişi tahliye edildi. İ

stanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 11.30’da başlayan ve yaklaşık 11 saat süren duruşmanın sonunda tutuklu kaldıkları süre göz önünde tutulan Aylin Duruoğlu, Muhammet Çetin, İbrahim Şimşek, Mahmut Yeşiltepe, Abdülselam Sultan, Süleyman Gürkan Anıl, Nail Arıkan, Sevim Öztürk , Ceren Sütlaş ve Metin Akdemir serbest bırakıldı.

Mahkeme heyeti, Cemal Bozkurt, Özgür Dinçer, Ergin Öncü, Fatih Aydın, Melek Seven ve Necdet Öztürk’ün tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 29 Haziran 2010'a erteledi.

Tahliye kararlarını sanıkların yakınları sevinçle karşıladı.

***

NELER YAŞANMIŞTI?

Bostancı'da bir teröristin ölü ele geçirildiği, bir emniyet amirinin şehit olduğu, yoldan geçen bir kişinin hayatını kaybettiği ve 8'si polis 10 kişinin yaralandığı operasyon sonrası terör örgütü "Devrimci Karargah" üyesi oldukları iddiasıyla 16'sı tutuklu 17 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Vatan Gazetesi internet sitesi yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu suçsuz olduğunu savunarak, "Kendimi sanık olarak değil, terör belasının kurbanlarından biri olarak görüyorum" dedi.

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Vatan Gazetesi internet sitesi yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu'nun da aralarında olduğu 16 tutuklu sanık ile bir tutuksuz sanık katıldı.

3 SANIK İFADE VERMEDİ

Kimlik tespitlerinin tamamlanmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi. Sanıklar Fatih Aydın, Cemal Bozkurt ve Özgür Dinçer dava dosyasına tam olarak vakıf olamadıklarını belirterek savunmalarını hazırlayamadıklarını belirtti.

"İÇİNDE BOMBA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM"

Sanıklardan İbrahim Şimşek, kurye olduğunu ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi. AKP İl Başkanlığı’nda meydana gelen patlamada kullanılan bombayı kendisinin götürdüğünü anlatan Şimşek, "Ben kurye olduğum için içinde kitap olarak bildiğim paketi götürdüm. İçinde bomba olduğunu bilmiyordum. Paketi bana Cemal Bozkurt verdi" dedi. İbrahim Şimşek duruşma salonundu Cemal Bozkurt'u göstererek, "Paketi bana o verdi" dedi.

"BEN NEDEN BURADAYIM"

Vatan Gazetesi internet sitesi yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu yazılı savunma hazırladığını belirterek, "Ben neden buradayım. 10 aydır tutukluyum ve 10 aydır bu soruya mantıklı bir cevap bulmak için aklımın sınırlarını zorluyorum. Sokakta serbest dolaşan bir kişinin terörist olduğunu bilmemek. Suçum bu" dedi.

"ORHAN YILMAZKAYA ÜNİVERSİTEDEN ARKADAŞIM"

Bostancı’da öldürülen terörist Orhan Yılmazkaya’nın üniversiteden arkadaşı olduğunu ifade eden Duruoğlu," Yılmazkaya beni aradı. çalıştığım gazeteye gelmek istediğini söyledi" dedi. Gazetenin hemen yanındaki alışveriş merkezinde öğle yemeğinde yaklaşık yarım saat görüştüklerini ifade eden Duruoğlu, "İddianamede, Yılmazkaya’nın alışveriş merkezine girerken sağa sola baktığı yazıyor. Benim de işe giriş çıkış saatlerim iddianameye konulmuş. Bu görüşme örgütsel ilişki olarak değerlendirilmiş. Ben her gün sabah işe 9’da gelir, 13.00 13.30'da yemeğe giderim. Akşam 7’de de evime gidiyorum. Yüce heyetinize sormak istiyorum. Hukuk fakültesinden tanıştığınız bir arkadaşınız Beşiktaş’a geliyor. Beşiktaş’ta bir lokantada yemek yiyorsunuz. Onun oraya nasıl geldiğini bilebilir misiniz? Hayır. Ya da o bir suç işlediğinde bu sizi bağlar mı? Hayır, ama beni bağladı. O bir suç işlemiş, ben 10 aydır tutukluyum" ifadelerini kullundı.



"15-20 YILDIR GÖRÜŞMEDİM"

Orhan Yılmazkaya ile okuldan sonra 15-20 sene görüşmediğini anlatan Duruoğlu, "Hamam diye bir kitap yazmış. Benim gazeteci olmam sebebiyle bu konuda haber yapmam istedi. Gazetecisiniz, benimle aynı konumda olan bir kişinin birçok arkadaşı ve tanıdığı olması ve onların beni araması doğal bir şey. Kaldı ki, bu şahsiyet birçok gazeteciyle görüşmüş. Bunlardan biri de 5N 1K programını yapan Cüneyt Özdemir. Bu şahısla bir televizyon programı yaptı. Herhalde bugün Cüneyt Özdemir, tedirgin olmuştur. Başıma gelenlerle ilgili dehşete düşüyor ve yerimde olmadığı için kendini şanslı hissediyordur, şükrediyordur" ifadelerini kullandı.

"DOĞU PERİNÇEK'İ MEDYADAN TANIRIM"

Duruoğlu, "Doğu Perinçek’in benim tahliye edilmemle ilgili kampanya yapılmasını söylediğine dair iddialar var. Hayatımda bu kişiyi ne gördüm ne de konuştum. Perinçek'i medyadan tanırım. Tutuklandıktan sonra böyle bir kampanyadan haberim bile yok. Ergenekon’da adı geçen bazı isimlerle dolaylı olarak telefon irtibatım olduğu söyleniyor. Bu suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

"O FOTOĞRAFLAR ESPRİYDİ"

Duruoğlu, iddianamede geçen paralarla çekilmiş fotoğraflarıyla ilgili olarak, "Cep telefonumdaki resimleri bir arkadaşım espri mahiyetinde çekmişti. Bu bir gazetede haber olunca, bu arkadaşım kendi isteğiyle TEM Şube’ye gidip ifade verdi. Paranın mahiyetini açıkladı. Ancak ne poliste ne savcılıkta ne de hakimlikte bu bana sorulmadı. Sorulsa kendimi savunup belki de tutuklanmayacaktım. Bunun takdirini yüce mahkemenize bırakıyorum" şeklinde konuştu.

"HUKUK BU YANGINI SÖNDÜRSÜN"

Duruoğlu, "Ben hayatım boyunca silahtan ve terörden nefret etmiş, kanunlara saygılı bir insanım. Teröre karşı birçok haber yaptım. Başarılı bir kariyerim, sosyal bir çevrem, Türkiye’nin şartlarının üstünde bir gelirim var. Son 7 yıldır aynı işyerindeyim. Hayatımın her anı yasal ve gözler önünde. Burada terör sanığı olarak bulunmak benim için değil, hukuk sistemi için talihsizliktir. Zaten kendimi sanık olarak değil, terör belasının kurbanlarından biri olarak görüyorum. Bu durum çok ağırıma gidiyor. Bilgisayar kayıtlarım incelendi, hepsi temiz çıktı. Teknik takipteki tüm hayatım dikkate alındığında bırakın gözaltına alınmayı görüştüğüm kişinin terörist olduğuna dair beni uyarmalarını ve bundan korumalarını beklerdim. Ama tersi oldu. Vatandaşlık hakkım ihlal edildi. Benliğim, kariyerim yok edildi. Hem de koca bir hiç yüzünden. Emniyette polisler ‘üzülmeyin Aylin Hanım bırakılırsınız, böyle vakalarda kurunun yanında yaş da yanar’ dediler. Bu yaş tam 10 aydır yanıyor. Hukuk bu yangını söndürsün" açıklamasında bulundu. İfade veren tutuklu 7 sanık, suçsuz olduğunu söyledi. Duruşma devam ediyor.

Serpil KIRKESER / İSTANBUL DHA



2