Siyaset Edebi açılım
Paylaş
Edebi açılım

Başbakan Erdoğan dün de edebiyat dünyasının ünlü isimlerinden 'Demokratik Açılım'a destek istedi

'VURUŞARAK ÖĞRENDİK’

Demokratik Açılım Projesi’ne destek için daha önce müzik ve sinema dünyasının ünlü isimleriyle kahvaltıda bir araya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan dün de edebiyat dünyasının ünlü isimleriyle buluştu.

Başbakan Erdoğan, “Söz uçar yazı kalır” diyerek başladığı konuşmasında Cumhuriyet döneminin en aykırı şairi Ece Ayhan’dan alıntı yaparak, “Ece Ayhan ‘Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük velhasıl onlar vurdu, biz büyüdük kardeşim’ diyor. Evet, bu kardeşiniz, kanunları, tüzükleri yaşayarak öğrendi ve bugünlere geldi” dedi.

‘PRANGALARI ATIYORUZ’

Statükoyu (mevcut durumu) sürdürmenin Türkiye’nin menfaatine olmayacağını ifade eden Erdoğan “Türkiye’nin meselelerine her birimiz farklı bir gözle bakıyor olabiliriz. Çözüm önerilerimiz farklı olabilir. Ama ayrı adalarda yaşamıyoruz. Ortak bir geleceğe yürüyoruz” dedi.

Erdoğan “Milli iradeye ve çözüm arayışlarına vurulmak istenen prangalardan bir bir kurtuluyoruz. Biz herkesi bir çizgiye çekmeye, tek tipleştirmeye, herkesin bizim gibi düşünmesini sağlamaya asla çalışmıyoruz” diye konuştu.

CEMİL MERİÇ’TEN REFERANS

Sosyalist görüşleriyle de bilinen İslamcı yazar Cemil Meriç’in “Muhteşem bir maziyi muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim.

Kelimeden, sevgiden bir köprü” sözlerini, hedefleri olarak açıklayan Erdoğan ”Topyekün bir millet olarak, Türkü, Kürdü, Arapı, Lazı, Çerkezi, Romanı, Alevi Sünni Müslümanı, Hristiyanı, Yahudisi ile tarihten asla silinmeyecek hikayeleri birlikte yazdık.

Ülkemiz, topraklarımız, milletimiz ve aydınlarımız büyük travmalar atlattı. Ne hazindir ki travmalar ve hayal kırıklıkları yakın zamanda da peşimizi bırakmadı” diye konuştu.

‘KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK’

Türkiye’deki yasakları ve sorunları Cemal Süreya’nın ‘Kısa Türkiye Tarihi’ ile Şevket Süreyya Aydemir’in ‘Suyu Arayan Adam’ eserlerinden alıntılarla anlatan Erdoğan “Cahit Zarifoğlu’nun ifadesiyle, dalaveresiz bir su birikintisi bulup, orada kendimizle yüzleşebileceğimize inanıyorum” dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

YAZARLAR GEÇİDİ

Necip Fazıl nasıl kalemine bu toprakların ruhundan yüreklerini çektiyse aynı şekilde Nazım Hikmet de bu toprakların destanını yazdı. Devlet Ana’yı yazan Kemal Tahir ile Osmancık’ı yazan Tarık Buğra aynı ruh iklimine unutulmaz cümlelerle edebiyat tarihimize nakş ettiler.

Orhan Kemal, Yaşar Kemal ne kadar bu ülkenin değeriyse Sezai Karakoç, Nurettin Topçu da bu ülkenin aynasıdır.

‘PRANGA ESKİTTİLER’

İnsanların sadece düşündükleri ve yazdıkları için ızdırap çektiğini vurgulayan Erdoğan, Namık Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet ve Sebahattin Ali’den örnekler verdi.

Ahmed Arif’in “Hasretinden prangalar eskittim” sözlerine atıfta bulunan Erdoğan şöyle devam etti: Bu ülkenin Kemal Tahir’i, bu ülkenin Orhan Kemal’i, Mehmet Uzun’u, Said-i Nursi’si, Musa Anter’i, Ahmet Arif’i, Rıfat Ilgaz’ı, Nihal Atsız’ı sadece ve sadece yazdıkları için, sadece ve sadece düşündükleri için adeta hürriyet hasretinden prangalar eskiterek göçüp gittiler.

‘HUZUR DA YAKIŞSIN’

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: Farklı etnik ve inanç grupları, azınlıklar sorunlarıyla baş başa bırakıldı. Biz hükümet olarak, artık Sayın Alev Alatlı gibi, ‘Ağlamayı kesip, baştan başlamanın zamanıdır’ diyoruz.

Sayın Elif Şafak, ‘Karalar bağlamaya alışkın birine gökkuşağını kolay kolay sevdiremezsiniz. Sürekli siyahlara ve grilere bakan birinin renkler gözlerini kamaştırır’ diyor.

Biz, evet, bu ülkenin siyah beyaz olmadığını, gökkuşağı kadar renkli ve coşkulu olduğunu anlatmak istiyoruz. ‘Hüzün ki en çok yakışandır bize’ diyen Sayın Hilmi Yavuz’a, bu topluma artık neşenin de, sevincin de, huzurun da fazlasıyla yakışacağını ispat etmek istiyoruz.

‘ÇIRPINIYORUZ’

‘Yaşananlar her ne idiyse, bu geçen yıllar boyunca Kürt, Türk her kim incindiyse, ancak birbirimizi anlamakla iyileştirebiliriz yaralarımızı’ diyen Sayın Bejan Matur’a, ‘Anne, senin yüreğin taş olsa dayanır mı’ diyen Sayın Haydar Ergülen’e kulak veriyoruz. Sayın Ayşe Kulin gibi ‘Biz aynı toprağın çocuklarıyız’ diye haykırıyoruz.

Asım GÜNEŞ/DHA

3

Haberin Devamı