Yaşar Özay Ortalık toz duman
HABERİ PAYLAŞ

Ortalık toz duman

Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi (AYM), binlerce öğretmeni ve öğretim kurumunu yakından ilgilendiren ve 1 Eylül 2015 tarihi itibari ile dershanelerin kapatılmasını öngören yasayı oyçokluğu ile iptal etti. Karar sonrası ortalık toz duman gibi. Herkesin bildiği ama üç maymunu oynadığı bir gerçek var karşımızda.

AYM aksi yönde bir karar verseydi de özel okulların hatta MEB’e bağlı liselerin bile yapacağı işin adı resmen dershanecilik (bu kurslar dershane tarzı bir yapılanma ile lise veya üniversite hazırlık kursları olacaktı) idi.

Bunu bu isimle değil de takviye kursları adında gerçekleştireceklerdi. Yanlış mıydı? Asla… Yasadan dershane tanımını kaldırmakla fiili beklentinin-ihtiyacın boşluğunu doldurmak mümkün olmamıştı. Şimdi Temel Liseler ne olacak sorusu soruluyor. Aynen devam edeceği kesin. AYM ve MEB öyle diyor. Sorun öğrenci ve veli devam edecek mi? Pek sanmıyorum. Bugün değilse bile ileride sürdürülmesi zor görünüyor.

Özel okul kriterlerine dönüşebilenler kurs olma hevesinden de vazgeçebilirlerse varlıklarını devam ettirebilmeleri mümkün. Bunu da başarabilecek kurum sayısının çok olduğunu düşünmüyorum.

İKİ ÖNEMLİ VURGU


AYM gerekçesinde de temel felsefe kapatma kararının demokratik olmaması. AYM dava konusunda kurallarla, eğitim ve sınav sisteminin yol açtığı ve devletin de yasal statüye kavuşturduğu dershanelerle ilgili gerekçeli kararında iki önemli vurgu yapıyor ve diyor ki;

- Dershanelerin doğurduğu sakıncaları önleyici tedbirler almak yerine, bu kurumları tamamen yasaklamak suretiyle dershanelerin kapatılması yoluna gidilmesi yasal değildir.

- Kişilerin sınavlara hazırlık kapsamında okul dışı özel kurumlardan eğitim desteği alma imkânının ortadan kaldırılması eğitim ve öğrenim hakkını ihlali demektir. Bu iki önemli vurgu dershanelerin ismi ne olursa olsun varlığını teyit etmiştir. Son iki yıldır süregelen mücadele ile iktidarın sakıncalı gördüğü dershanelerin önü zaten kesilmiş istenen zafer hem yasal hem de psikolojik olarak elde edilmişti. Devamını zorlamaya gerek yoktu. Her şeye rağmen dershanelerin mevcudiyetini savunmak pek olanaklı değildir. Önemli olan MEB’in istikrarlı ve kararlı biçimde okul öncesinden üniversiteye bütüncül bir felsefe ile reformist bir tutum takınmasıdır. Bunu başarabilirsek dershanelere duyulan ihtiyaç kesinlikle azalacaktır, artmayacaktır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder