Eğrisi doğrusu

Türk Halkı Amerika’ya kırgın olmasaydı, Rusya’yla arkadaşlığımız bu kadar sıkı ve hızlı gelişmeyecekti. Ankara, bu cesaretli adımları atarken, arkasındaki halk desteğini kuvvetlice hissetmiştir. İşin özeti budur. Nokta.

Kısa notlar

İşinden gücünden olan mağdurların sayısı 1 milyonmuş. Bunlar herhalde artık ana muhalefete oy verir. Fakat onların yerlerine alınan 1 milyon kişi nereye oy verir?
Artı 1, eksi 1... Ne oluyor?
Hay Allah... Hesap yine tutmuyor. Üstelik mağdur yine mağdurluğuyla kalıyor.

Clinton-Trump

Onlar da bize benzedi. Belden aşağı vuruyorlar. Hele Trump çok ayıp ediyor. Yaralı kadını çapkın eşi üzerinden vuruyor. Lafı tacize kadar getiriyor. Yahu koskoca Amerika’da bile “suç’un şahsiliği” kuralı çiğneniyorsa, Türkiye’nin kusuruna hiç bakmamalı.

Ya öbürü?

Clinton da az hınzır değil. Trump’ı “bilmem kaç yıl vergi ödemedi” diye suçluyor. Öldürücü bir darbe bu... Resmen ihbar. Biliyorsunuz, vergi kaçırmak Amerika’da büyük suç. Fakat Bayan Clinton’un bunu “şimdi” gündeme getirmesi, suç değilse bile ahlaki bir kusurdur.

Şahan ve Cem

Liseli kızlar röportaja geldiler.

En zor soru şuydu: - Şahan Gökbakar mı, yoksa Cem Yılmaz mı?
Dedim ki: - İkisiyle de tanışmıyorum. Ama Şahan, sanki aynı sınıfta okuduğum sıra arkadaşım gibi...
Cem Yılmaz ise o öbür şubedeki sınıf temsilcisi.