Bunun adı skandal

Elbette bunun adı skandal. İstanbul Çağlayan’daki yeni adliye binasında iki gün önce yaşanan olaydan söz ediyorum. Birinci derece koruma alanı ilan edilen ve avukatlık kanununda “Avukatların üzeri aranmaz” hükmüne rağmen avukatların bile arandığı adliyeye sayısı bilinmeyen miktarda bıçak ve bir iddiaya göre tabanca sokulup içerde beş kişi dışarıda da yedi kişi bıçaklanabiliyorsa bunun adı skandaldır.
Konu önce biz avukatları sonra toplumu ilgilendirdiği için bunu yazma ihtiyacını hissettim. Demek kanunun açık hükmüne aykırı olarak avukatların bile aranması sadece bir gösteriş. Bu aramalar o kadar sıktı ki içeri bırakın silahı, içmek için su sokmak bile yasak. O halde bizler bu gösterişin bir parçası olmamalıyız.
Zira Avrupa’nın en büyük adliyesi diye övündüğümüz adliyede inanılmaz aksaklıklar yaşanıyor. Sayısını bilmediğim kadar asansör var ama asansörü bulabilmek için akıl almaz uzun beklemeniz gerekiyor ki bu süre içinde duruşmalar kaçabilir, o kadar yavaş çalışıyor. Asansöre binme, yürüyen merdiven var diyebilirsiniz ama inanmazsınız, yürüyen merdivenlerde insanı elektrik çarpıyor.
[[HAFTAYA]]
Aynı gruptaki mahkemeler aynı kata dizilmemiş, farklı katlara dağıtılmış, oysa asliye hukukların aynı kata, tüketicilerin aynı hizaya getirilmesi gerekmez mi, Burada yok, koca adliyeyi dolaş dur. Asansörlerin karşısında hangi katta olduğunuzu yazan levha yok, nereye geldiğinizi anlamıyorsunuz. Bunlar aksaklıkların sadece bir-ikisi.
Bunu yazma ihtiyacı da daha ilk günden içerinin silah deposuna dönmüş olmasından aklıma geldi. Oysa Avrupa çapında bir binayı profesyonel yönetim kurumlarının yöneteceğini düşünürdüm. Herhalde sonuç bundan kötü olmazdı. Demekki iş avukatların üzerini kanuna aykırı bir şekilde aramakla düzgün yapılmıyor.

Mal babanızın
Ailemizin bir arada oturmasını temin maksadı ile birlikte bir arsa aldık, paralarımızı birleştirdik ve üzerine ev yaptık. Tapusunu da babamın üstüne çıkardık. Ancak bir süre sonra anlaşmazlık nedeni ile evden ayrılma ihtiyacı duydum ve babam da benim ayrıldığım katları kiraya verdi. Artık benim bu yerde hakkım olmadığı söyleniyor. Şimdi ben harcadığım paraları alabilir miyim? U.A.

Önce bu yerde hakkınız var mı yok mu? Doğru söylemişler bu yerde hakkınız yok. Ne için hakkınız yok? Çünkü tapusu babanızın adına. Gayrimenkullerde mülkiyeti belirleyen husus tapu kaydıdır. Ancak miras konusunda elbette hakkınız var, bir gün babanızın ölümü halinde siz de mirasçılar arasındasınız.
Ancak, arsa alınırken ve bina yapılırken para verdiniz. Burada düşünülmesi gereken bir husus var. Bu paraların verilmesindeki maksat babanıza bağış mıydı, yoksa ortak yaşam alanına katılmak mıydı? Anlaşılan ortak yaşam alanına katkıydı, amacınız bir kata sahip olup birlikte oturmaktı.
O halde bu gerçekleşmeyince verdiğiniz paranın size iadesini talep etme imkanı var ama ispatta güçlük çekebilirsiniz. Dolayısı ile talep etmeden önce neyle ispatlayacağınızı bir hesaplayın.