Eskiden böyle değildi

Babamız bizi terk etti. 1.5 yıldır kendisini görmüyoruz. Ancak iki bankaya borçlanmış. Avukatlar bizi arıyor ve evdeki eşyayı haczedeceklerini söylüyorlar. Babamın bu evde olmayışı onları ilgilendirmezmiş. Bu doğru mu? A.U.

Bizim toplumumuza ne oldu böyle? Biz evladı terk etmek diye bir şeyi aklımıza bile getirmezdik. Bizim gençliğimizde aile topluluğu, evladının üzerine titrerdi. Nereden çıktı bu evladı terk etmek anlaşılır gibi değil.

Üstelik bankalara borç yap, onları bu kadar müşkülde bırak. Olacak şey mi? Babalar evlatlarının borcunu öder, onur meselesi derlerdi. Her şey çocuk içindi. Yenmez yedirilir, içmez içirilirdi.

Boyanma da eşlerin arasındaydı. Çocuklar yine de ana ve babanın koruması altındaydı. Ne oldu bizlere? Şimdi geleyim haciz işlemine. Şayet babanızın ikametgah adresi halen sizin adresiniz olarak görünüyor ise evet sizin eve haciz için gelebilirler.

Sizin eve gelince haciz yapmadan dönmeleri için babanızın adres nakli yapmış olması gerekir. Yapılmamış ise sizin, “Babamız bizle oturmuyor” iddianız gözönüne alınmayabilir.

Bu durumda müşkülde kalabilirsiniz. Ancak haczi düşünülen eşyanın faturası olup da fatura sizin adınıza ise bu durum haczi önleyebilir. Ayrıca evde her eşya haczedilemez. Günlük ihtiyaçlara ait eşya ile tek olan eşya haczedilmez. Ancak yine de hacze gelinmesi tatsız bir durumdur. Ayrıca soru içinde bu konuda bilgi olmadığı için tahmine göre bir durumu da değerlendireyim.

“Babamız bizi terk etti” diyorsunuz ya, peki ya anneniz? Mesela babanızla anneniz boşandı ise boşanma kararı da babanızın bu evde oturmadığının belgesi olarak kullanılabilir. Tabii biliyorsunuz babanız hayatta olduğu müddetçe onun borcunu ödemek zorunda değilsiniz.