Herkes için geçerli

Bankaların aldığı haksız bedellerin iadesi için mahkemeler iade kararı verirken bankaların hâlâ muhtelif isimler altında para almasına bir mana veremiyor ve kınıyorum. Alınan bir kararın bu konuda benzer olayları etkilemesi gerekmez mi? Ş. E.

Okuyucumun son derece haklı sorusuna bir yanıt vermekte elbette zorlanacağım. Zira kendisi zaten sorusunun içinde doğrusunu da yazmış. Bana ‘doğru söze ne denir’ demekten başka bir şey bırakmamış. Ancak unuttuğu bir husus var. Bankalar bu yolla milyar seviyesinde gelire sahip. Haklı veya haksız, bu konuya bakılmıyor, gelen paraya bakılıyor. Daha önce bu konudaki fikrimi açıklamıştım, kısaca tekrar edeyim: Bankalar her önüne gelene kredi verdi, yüksek kredi faizi bu işi cazip kıldı. Ancak gerek muhtelif isim altında verilen verilen krediler ve gerekse her önüne gelenin cebine konulan kredi kartlarının borçları geri dönmemeye başladı.

[[HAFTAYA]]

Alacak dağ gibi, bankaları sarsar hale geldi. O halde bankacılığın ayakta kalması için paranın geri dönmesi şart. İşte geri dönen paralar bunlar. Evet kredi kartı aidat bedelinin haksız olarak alındığına dair yüzlerce karar var. Bizler yerleşmiş kararlara bakarız. Ancak bankalar da aksine kararlar olduğunu iddia ederek bazı istisnai kararları ileri sürüyor. Ancak doğrusu yerleşmiş kararlara bakmaktır ve bir kişi için dahi mahkemelerce bu yönde verilmiş karar var ise medeni bir ülkede bu karar herkese uygulanır. Ancak topluma şöyle bir görüş aktarıldı ve benimsetildi: “Verilen karar sadece müracaat sahibini bağlar”. Elbette bu görüş son derece yanlış, bir kişiye yapılan kanuna aykırı ise hepsi aykırıdır. Kanuna aykırı olduğu bilinerek yapılan her işlem suçtur.