Tamer Heper İki yıl mı, üç yıl mı beş yıl mı, on yıl mı?
HABERİ PAYLAŞ

İki yıl mı, üç yıl mı beş yıl mı, on yıl mı?

Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi 10 yıllık tutukluluk süresini iptal etti. Bu konuda çeşitli söylemler var. Tahliye konusu ne zaman gündeme gelir? K.L.

Olay güncel ve kamu vicdanını yaralayan bir husustur ki bu sadece bugün gündeme gelmemeliydi. Daha önceleri konuşuldu ama fikirler cılız kaldı. Bence konu Anayasa Mahkemesi’nin kararından önce ilgili kanun maddeleri tartışılmalıydı. Nedenini şimdi anlatacağım. Tutukluluk ile ilgili madde Ceza Mahkemesi Kanunu 102. maddesi olup tartışılan cümle şudur:

[[HAFTAYA]]

“Ağırceza Mahkemesi’nin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi EN ÇOK İKİ YILDIR. Bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez.” Madde bu. Bunun iki katının uygulanacağı hükmü de 252. maddede yer alıyor. İlgili cümle şu: “250. madde C bendinde öngörülen suçlar bakımından kanunda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır.”

Şimdi bahsettiğim tartışılması gereken madde 102. maddedir. Acaba maddenin söylediği tutuklama süresi iki yıl mıdır, üç yıl mıdır, beş yıl mıdır? Önce şunu ifade edeyim, bir kanun maddesi özellikle bu bir ceza kanunu maddesi ise tartışmaya meydan vermeyecek açıklıkta olmalı. Bu cümle kendi içinde tutarsız ve tartışmaya açık. Birincisi; tutukluluk süresi en çok iki yıl ise iki yıl nasıl aşılıyor da uzatılabiliniyor. En çok iki yıl ise iki yılda kalınır.

Uzatıldığı takdirde en çok iki yıl değildir, o halde birinci cümle ortadan kaldırılmıştır, demek ki daha uzundur. Yani birinci cümlede açık bir mantık hatası var. İkincisi; dikkat edilirse cümlenin sonunda TOPLAM üç yılı geçmemek ifadesi var. Toplam dediğimiz zaman, iki yıl tutuklama süresi, sonra zorunlu hallerde uzatıyoruz ve toplam üç yılı geçemiyor. Demek ki asıl tutuklama süresi ve uzatması TOPLAM üç yıl. Bunu iki artı üç yıl olarak anlamak baştan yanlıştı ama Yargıtay böyle anladı. Üçüncüsü; tutuklama iki yıl.

Peki uzatması asıl tutuklama süresini geçebilir mi? Uzatma asıl süreyi geçemez, mantık bunu gerektirir. O halde iki sene tutuklama süresi ama üç sene uzatması olamaz. Uzatmayı üç yıl kabul ettiğimiz halde ikinci mantık hatasını yaparız ama yapıldı. Dördüncüsü; bir başka açık olmayan husus, “Bu süre zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir.” Peki soruyorum, ‘zorunlu haller’ nelerdir? Bana göre bu, sana göre öteki? Bunu nasıl denetleyeceğiz? Denetlemeden uzak karar olamaz, ama burada var.

Bu madde içinde bu kadar çelişki varsa bu madde uygulanamaz. Ama uygulandı ve insanlar on yıllık tutuklama süreci içinde tutukevinde tutuldu. Bugün cezaların bile çoğunlukla on yılın altında kaldığı bir ortalamada on yıllık tutuklama düşünülebilir mi? Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı çok isabetlidir, halihazırda kalan 102 maddeye göre de TUTUKLAMA SÜRESİ BEŞ YIL DEĞİL ÜÇ YILDIR. Tüm tartışmaları bir sonuca bağlarsam, ortada tartışılacak bir konu var ise burada sanığın lehine olanı uygulanır.

Üç yıl mı beş yıl mı diye tartışıldığı zaman bile yorum sanık lehine yapılmakla üç yıl olarak uygulanmalıydı. Ben bu yorumu, yasa yayınlandığı tarihte de yaptım ama ne fayda. Geçmiş yılların telafisi yoktur, acaba ders alan var mı? Yoksa başa geldiğinde mi akla geliyor? Şimdi ne olacak? Madem ki on yıllık tutuklama süresi insan haklarına aykırı, dün de aykırıydı, bugün de aykırı, yarın da. Dünü geri getirme imkanı yok ama bugün telafi edilmeli, Resmi Gazete ilan veya bir senenin geçmesi beklenmemelidir. Her şeyin önünde insan hakları vardır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder