Giriş
18 senelik evlilikten sonra eşimle boşanma aşamasına geldik ama hakim davamıza dört sene baktıktan sonra bizi boşamadı. Ancak ben yine boşanma davası açacağım.
Şimdi, eşimin üzerine, babasından bedel ödenmeden geçmiş bir daire ile müşterek parayla ama eşim üzerine alınmış daire ve araba var. Yeni açacağım davada bunlar üzerindeki hakkım nedir?
K.P.
Mallar üzerindeki haklarınızdan önce, isterseniz açacağınız dava için konuşalım. Boşanma davası reddolmuş, Yargıtay da onamış. Şimdi yeniden dava açacaksınız. İyi ama yine aynı nedene bağlı olarak bir dava açmayı düşünüyorsanız, bu davayı kazanma şansınız var mı?
[[HAFTAYA]]
Eskiden şiddetli geçimsizlik dediğimiz, bugün aile birliğinin temelden sarsılması şekline dönüştürdüğümüz bir dava reddolmuş ise sizin bu konuda yeni olaylar olmadan açacağınız bir dava da redde mahkumdür.
Kabul edilebilir olması için eskiye dayanan olayları değil, ilk davayı açtıktan sonra oluşan olayları dayanak yapmak zorunda kalacaksınız. Zira öncekiler zaten boşanma sebebi olarak görülmemiş.
Davanın dört sene sürmesi de olayların detaylı incelendiğini gösteriyor. Geleyim mallar konusuna. Mallar konusu biliyorsunuz karışık. Öncelikle, babadan yapılan bağış ile sahip olunan daire hesap dışı.
Bunda bir talep olmayacak zira bağış şahsi mallar kapsamında. Ortaklık malı diğerleri. Ancak bunlardan size şu verilir, eşinize bu kadarı kalır diyemem. Bunlar dava sırasında bilirkişi incelemesi sonucu fiyat bakımından değerlendirilecek şeyler.
Liste olarak saydığınız mallar evlilik birliği içinde alınmış. Bunlar edinilmiş mallara katılma sistemine tabi, bu tamam. Ancak bunların içinde mülkiyeti eşinize ait olmakla birlikte sizin kredi kartınızla ödenenler var.
Bunlar hesaplamada gözönüne alınacak. Dolayısı ile uzun bir hesaplaşmayı gerektirecek. Hesaplaşmada eşinize ait malların değerinin yarısına tekabül eden paranın size ödenmesine karar verilirken sizin yaptığınız bu ödemeler de hesaba katılacak.
Buradan ancak bu kadarını söyleyebilirim. Gerisi uzun hasaplaşmalar sonucu dava sırasında ortaya çıkar.
