Giriş
Bir yazınızda ‘anne-baba veya çocuklar birbirini reddedemez ancak kardeşler birbirini mirastan reddedebilir’ diye okumuştum. Bunun nasıl yapılacağını açıklar mısınız? H.A.
Sorunuza geçmeden önce bir yanlışı düzeltmeliyim. Daha önceki yazılarımda anne, baba veya çocukların birbirini mirastan mahrum edemeyeceğini söylemedim. Zira miras bırakanlar, miras bıraktıkları mal üzerinde ‘saklı paylar’ hariç istedikleri şekilde davranabilir, mirasçılarının bir kısmını veya tamamını mirastan mahrum bırakabilirler. Fakat ‘saklı pay’ kavramı önemlidir ve karıştırılmamalıdır. Saklı pay konusu, Medeni Kanun’un 506’ncı maddesinde düzenlenmiş.
[[HAFTAYA]]
Bir şahıs vefat ettiğinde geriye (evlatlıklar da dahil olmak üzere) altsoy olarak nitelediğimiz çocuğu, torunu vs. veya üstsoy olarak nitelediğimiz ana babası, ayrıca bu şahıslara ek olarak vefat edenin eşi kalmış olabilir. İşte bu saydıklarım, şahıs ölmeden önce mirasından çıkartmak istese dahi her halükarda mirastan belli bir pay alır. Sorunuzu öncelikle saklı pay açısından yanıtladım. Bir de kardeşlerin miras payı bakımından cevap vereyim. Medeni kanun, ölenin kardeşlerini mirasçı olarak saymıştır. Ancak kardeşler saklı pay sahiplerinden değildir. Yani ölen bir kişi bir vasiyet düzenleyerek kardeşlerini miras hakkından mahrum bıraktığını beyan ederse, ölümünden sonra mirastan mahrum bırakılan kardeş veya kardeşler, ölen şahsın mirasından pay alamaz. Bunun için Medeni Kanun’un ‘Ölüme Bağlı Tasarruflar’ başlığı altındaki 531’inci maddesinden itibaren düzenlenmiş hükümlere başvurabilirsiniz. Şunu da ekleyeyim, halk arasında ‘evlatlıktan reddettim’ veya ‘babalıktan reddettim’ gibi ifadeler kullanılır. Aslında bunların hukukumuzda bir karşılığı yoktur. Bir şahsı ‘evlat’ veya ‘ana-baba’ olmaktan çıkarmak mümkün değildir. Bu ifadelerle genelde anlatılmak istenen yukarıda açıkladığım ‘miras hakkından mahrum bırakma’dır.
