Tamer Heper Mağdur edilmişsiniz
HABERİ PAYLAŞ

Mağdur edilmişsiniz

Haberin Devamı

Ben size adaletten yakınacağım. Bir gece, şirketime ait araçla giderken bir işyerinden moloz yüklü kamyon önüme çıktı. Birden fren yaptı ancak arkasında ne park ışığı vardı ne de stop ışığı. Ben de buna arkadan çarptım. Benim araçta hasar oluştu, bunu şirketim kaskodan karşıladı. Kamyonun arkasındaki basit hasar bizim aracın trafik sigortasından karşılandı, bir ben kaldım. Benim bir bacağım kesildi sol tarafım felç oldu. İş mahkemeye yansıdı ve ben yüzde 100 kusurlu bulundum ve tek kuruş alamadım, işten de oldum. Şimdi bir dilim ekmeğe muhtaç yaşıyorum. İki çocuk bakmak zorundayım. Sizce bu adalet mi? E.K.

Okuyucumun anlattıkları içler acısı. Kendisine SGK’dan da, sigorta şirketlerinden de bir yardım gelmediğini anlatıyor. Şimdi bu kazada oluşan bir yanlışa değenmek istiyorum. Karayolları Trafik Kanunu’nda kusur durumları açıklanırken arkadan çarpmalarda asli kusurun arkadan çarpanda olduğu yazılı. Bu nedenle de arkadan çarpmalarda hemen “Arkadan çarptığı için yüzde 100 kusurludur” raporu düzenleniyor.

[[HAFTAYA]]

Bu raporun düzenleyicisi mahkeme hakimi değil, mahkemenin tayin ettiği bilirkişi. Bilirkişiler trafik kaza raporunda ‘arkadan çarpma’yı gördüğü zaman hemen “İşte asli kusurluyu bulduk” deyiveriyorlar. (Bunu yazanlar bilirkişilerin tümü değil elbette ama büyük bir kısmı.) Oysa her olayın kendine has özelliği vardır. Sizin olayda olduğu gibi arkada ışığı bulunmayan, fren lambası yanmayan bir araç her an kazaya neden olur. Dolayısı ile bu hususun mutlaka gözönüne alınması gerekirdi. Ancak yukarıda anlattığım nedenle gözönüne alınmamış. Şimdi burada okuyucumun mektubu nedeni ile bir hususa değinme mecburiyetini hissettim. Bir bilirkişi heyetinde mutlaka bir hukukçunun bulunmasından yanayım. Zira hukukçu bilirkişi hem raporun hukuk sistemine uygun düzenlenmesini sağlıyor hem de bu tür hatalara işaret ederek raporların gerçeği yansıtmasına katkıda bulunuyor. Oysa yeni uygulama ile “Hakim hukukçu değil mi? Hukukçu bilirkişiye ne gerek var” zihniyeti hakim oldu ve bu nedenle sisteme uygun düzenlenmeyen raporlar nedeni ile ya hak kaybına uğranıyor veya ek raporlar ile davaların zaten uzun olan süresi bir kat daha uzuyor. Siz de şimdi bu sistemin mağdurusunuz. Ancak acaba mahkemeden verilen kararı temyiz ettiniz mi? Bu hususa dikkat çektiniz mi bilemiyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder