Giriş
Eşime boşanma davası açtım. Birlikte oturduğumuz evi de davada konu yaptım ancak davanın ilerleyen safhalarında gördüm ki eşim evi bir akrabasına satmış. O da yine bir başka akrabasına satmış. Satış belleri de oldukça düşük. Şimdi bu durumda ne olur? H.B.
[[HAFTAYA]]
Okuyucum, evlilik birliği içinde elde edilen malların, boşanma sırasında bir hesaplaşma konusu olduğu bilinci ile bunu sormuş. Biliyorsunuz, benim pek makul bulmadığım bir sistem işliyor. ‘Edinilmiş mallara katılma rejimi’ dediğimiz bir sistem. Burada evlilik birliği içinde edinilen malların değerleri, boşanma sırasında eşler arasında paylaşılarak eşitleniyor. Okuyucumun olayında da, evlilik birliği içinde satın alınan daire eşlerden biri adına tescil olunduğu için, boşanma sırasında da bunun değerinin para olarak yarısının, diğer eşe verilmesi lazım. Ancak bu sistemi bertaraf etmek için, mal sahibi eş, bunu elden çıkarmış, satmış gibi göstermiş bir akrabasın adına devretmiş. Şimdi mal elde olmadığı için eşe bu mala ait değer ödenmeyecek yani malı satan eş karşısındakine, sanki yasalara sığınıp bir gol atmış olacak. Ancak bu durum ilgili yasalarda önlenmiş.
Parasal bir tazminat ödeyecek eş, malı elden çıkardığında, bir madde var diyor ki: “Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı, hakkaniyete uygun olarak belirler.” Bu, mala sahip eşin malının değer kazanması halini düzenler. Bir başka madde de değer artışının paylaşılması dışında, malın elden çıkarılması halini düzenler. O madde de şöyledir: “Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince, diğer eşin katılma alacağını azaltmak kasdı ile yaptığı devirler...”
Yani malı satmış olmak kurtuluş olmuyor, hele hele rayicin altında bir değerle, yakın akrabaya yapılan devir bir muvaza havası estiriyor ve hakimin bunu gözönüne alması gerekiyor.
Ayrıca hukuki bir yararın bulunması hallerinde de tapu iptali
