Malınız gözünüzün önünde olsun

Yazlığımızı sattık. Satın alanlar “İçindeki eşyayı isemiyoruz, malınızı alın” deyip fiyat kırdırdılar. Biz de kabul ettik, içindeki eşyayı da yaza kadar muhafaza edin, yazın alırız dedik. Anahtarın birini kendilerine verdik. Şimdi kilidi değiştirmişler, bizi içeri sokmuyorlar, eşyayı da vermiyorlar. En kısa sürede nasıl alırız? C.B.

Soru iki şıklı. Birincisi “Eşyayı nasıl alırız?” İkincisi ‘en çabuk’. Ben diyorum ki eşyanızı hele bir kurtarın, çabukluğu kusur kalsın. Zira, bu eşyayı alabilmek için dava açmak zorunda kalacaksınız. Davada iki şey karşınızda olacak. Birincisi bu malların size ait olduğu. Örneğin bunları fatura ile ispata çalışacaksınız. Acaba hangimiz tüm eşyanın faturasını saklıyoruz? İkincisi, onlar “Bu yeri eşyası ile birlikte satın aldık” diyecekler.

[[HAFTAYA]]

Onlar bunu ispata, siz de eşyasız sattığınızı ispata çalışacaksınız. Üstelik davayı da davalının bulunduğu mahalde açacaksınız. Muhtemelen sizin ikamet ettiğiniz mahal dışında bir yerde. Yani davayı takip konusunda biraz da sıkıntınız olacak. Şimdi bu şartlarda ben size “En kısa yoldan işinizi şöyle halledersiniz” diyemem? Çok büyük çoğunlukla da böyle satışlarda yazılı bir sözleşme yapılmaz. Yani bu eşya eski malike aittir falan diye yazılı bir belge de bulunmaz. Dolayısı ile ispat güçlüğü de çekeceksiniz. Bunları söyledikten sonra artık size “En kısa yol şudur” desem inanacak mısınız? Hayır. İşiniz uzun ve zor, bunu göze alın. Hatta, moralinizi bozmak istemem ama bu davayı kazanamamak da var. Bu vesile ile diğer okuyucularıma hatırlatayım, bu gibi olaylarda yazılı sözleşme yapın, sözleşme hükümlerine göre hareket edin veya yazılı sözleşme yapmıyorsanız malınız gözünüzün önünde olsun.