Sonuç beklemeyin

77 bağımsız bölümlü bir sitede denetçiydim. Denetlemelerim sırasında birtakım yolsuzluklara tanık oldum. Bunları rapor haline getirdim, daire maliklerine dağıttırmak istedim, bir kat maliki engel olmuş. Sonra yine denetlemelerim sırasında yeni yolsuzluklara tanık oldum bu defa raporum kat maliklerine dağıtıldı. Kat maliklerinin toplanmasına karar verildi, birinci toplantıya katılmayacakları kararını aldılar, ben de toplantı ikinci toplantı günü yapılacak düşüncesi ile yurt dışına çıktım. Ancak geldiğimde gördüm ki birinci toplantı günü toplantı yapılmış. Ben yolsuzluğu zimmet olarak nitelendirdim ve savcılığa suç duyurusunda bulundum. Savcılık zimmet devlet memurları için geçerli olur deyip takipsizlik kararı verdi. Birinci toplantı için iptal davası açtım mahkeme de bunu reddetti. Şimdi ben hakimi ve savcıyı nereye şikayet edeyim? Z.E.

Önce şunu söyleyeyim, hakim veya savcıların şikayet merci HSYK’dır. Yani Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu. Ancak şikayette bulunabilmek için önce şikayet konusunun olması lazım. Acaba sizinkinde bu var mı? Savcının “Zimmet devlet memurları için söz konusudur” ifadesi doğru. Zimmet suçu devlet memurları tarafından işlenebilir. Sade vatandaş birilerinin parasını almışsa bu olayın oluşuna göre dolandırıcılık olabilir, emniyeti suiistimal yani güveni kötüye kullanma olabilir vs. Hakimin ret nedenini bilemiyorum ancak onun kararının da temyizi mümkün.

[[HAFTAYA]]

Dolayısı ile neden ret kararı verdiği konusunu tartışamıyorum. Şekli bir nedenden olabilir, esasa ilişkin olabilir. Ancak anlattığınız olayda bir özellik var. Diyorsunuz ki “Ben yokken karar almışlar, kararın altında katılanların imzası yok". Bu durum iptal nedeni değil, yokluk nedenidir. Ne yazık ki iptali gereken kararlarla yoklukla malül kararlar, kavram olarak birbirine karıştırılmaktadır. Kat malikleri kurulu kararları toplantıya katılan tüm bağımsız bölüm maliki tarafından imzalanmalıdır. Divan imzalasa dahi bu yeterli değildir. Dolayısı ile altı imzalanmamış kararlar için iptal talep edilmez, bunlar zaten ‘yok’tur. Yok olan bir şeyin iptali de olmaz. Bu durumda mahkemeden kararların yokluğunun tespiti istenebilir. Bu talebi yapmak için de süre yoktur, her zaman talepte bulunulabilinir. Neticeten hâlâ bazı taleplerde bulunma hakkınız olduğunu ama hakim ve savcıyı şikayet nedeniniz olmadığını görüyorum.