Giriş
Ben her gün olmasa da zaman zaman yazılarınızı okuyorum. Benim de bir problemim var. Annem ve babam, ben dokuz yaşındayken ayrıldılar. Mahkeme beni anneme verdi, sonra annem de evlendi ve ben annem ve üvey babamla yaşadım. İş hayatına atıldım, kazandığım üç beş kuruşu anneme verdim ve birlikte kazandığımız para ile bir ev aldık ama tapuda annemin ve babamın üzerine yapıldı. Bu yerde şimdi benim hakkım var mı? Beni mirasçılıktan çıkarabiler mi? F.G.
Yok size yardımcı olamam, biz ancak her gün gazetemizi alanlara yanıt veriyoruz. Hatta uydu yoluyla okuyucuları izleyip, bayiden satın alanlara yanıt veriyoruz, komşunun gazetesini alıp okuyanlara da yanıt yok.
Şaka şaka, bizim için ayırım yok, yardım isteyen herkese yardım ederiz. Birincisi; ev, alınırken tapuda kimin adına tescil edildi ise artık onun malıdır. Siz çalışıp paranızı ailenize verdiyseniz bu aile bütçesine bir katkıdır.
Tahmin ediyorum, aile bütçesine giren bu para ile yenildi, içildi, yaşandı vs. Şayet bu para münhasıran ev alımı için biriktirildi ise bu takdirde tescil sırasında sizin de adınız geçmeliydi ve malikler arasına siz de katılmalıydınız.
Peki mirasçılık durumu ne? “Annemin ve babamın adına tescil olundu” diyorsunuz. Bu baba ifadesinin açıklığa kavuşması lazım. Baba diye bahsettiğiniz kişi biyolojik babanız olsaydı yani annenizin boşandığı babanız olsaydı (ki boşandıktan sonra buna ihtimal vermediğim için, olsaydı diyorum) bu durumda mirasçılık yönünden bir problem yoktu.
Onların vefatı ile ev siz kardeşlere kalacaktı. Ancak: Anneniz ikinci defa evlendi ve yeni eşinden çocukları oldu. Bu durumda annenizin ölümü halinde onun hissesi siz tüm kardeşler arasında eşit paylaşılacak.
Baba diye bahsettiğiniz annenizin ikinci eşinin ölümü durumunda onun payı yarım kan kardeşleriniz yani ikinci eşin çocukları arasında paylaşılacak. Şayet önce baba değiniz ikinci eş ölecek olursa, ondan annenize gelecek hisse de siz kardeşlerin payına katılacak.
Biraz karışık ama ne yazık ki aile tablosu değiştikçe mesele daha da karışık bir hal alıyor.
