Tamer Heper Buna 'taksirli suç' denir
HABERİ PAYLAŞ

Buna 'taksirli suç' denir

Haberin Devamı

2003 yılında bir motosiklete çarpmak sureti ile kaza yaptım. İki kişi hayatını kaybetti. Hakkımda dava açıldı, asli kusurlu karşı taraf, tali kusurlu ben bulundum. İincelemede kullananın ehliyeti olmadığı, motorun bir başkasına ait olduğu görüldü. Bir de bana 105 bin TL’lik tazminat davası açıldı. Bu durumda ben mahkum olur muyum? G.U.

Sizin karıştığınız olay her ne kadar bir trafik kazasıysa da bunun hukuki adı ‘taksirle ölüme sebebiyet’tir. Üstelik birden fazla kişinin ölümü söz konusudur. Bu durumda ceza mahkemesi sizin kusur oranınıza bakacak. Sadece asli kusurlu veya tali kusurlu demek yetmez. Sizin kusurunuzun sekizde kaç olduğunun tespiti gerekir. Bu da trafik kaza raporunda görülmez de dava sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenir. Kusur oranlarının tayininde karşı tarafın ehliyetsiz olması veya motorun bir başkasına ait olması önemli değildir.

[[HAFTAYA]]

Önemli olan trafik kurallarına uymama durumudur. Trafik kurallarına uyulup uyulmadığı, kusur durumunun tayininde önemli dol oynar. Dolayısı ile bilirkişi kusur durumunu kurallara uyulmama durumuna göre belirleyecek. Ceza görür müsünüz? Bir dava görülüyorken “Ceza görürsünüz” veya “Beraat edersiniz” demek olmaz, bu yanlıştır. Ölümle sonuçlanan taksirli suçlarda kusur oranına göre bir ceza tayin olunur, ancak ertelenebilir. Tazminat konusunda ise iki şey söyleyebilirim. Birincisi maddi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı. Bu tazminata da kusur oranında hükmedilir. İkincisi manevi tazminattır. Bunun için kusur oranından söz edilmez, hakim durumun ağırlığına göre manevi tazminatı serbestçe tayin eder. İki kişinin öldüğü bir olayda da bir manevi tazminatın söz konusu olacağı kuvvetle muhtemeldir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder